Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun Meclis kürsüsünden “federasyon, eyalet, özerklik” tartışılmalıdır talebi, yeterince tartışılmadı.
Ancak tartışılmaması, Yapıcıoğlu’nun federasyon çıkışının başarısız olduğu anlamına gelmiyor.
Belki çok yoğun bir federasyon tartışması olmadı ama Yapıcıoğlu’nun federasyon çıkışı, AKP’nin farklı kesimlere mesaj vermesine yaradı.
Basında kimi haberler gördüm, AKP’nin hatta MHP’nin Yapıcıoğlu’nun “federasyonu tartışalım” talebine sessiz kalındığı yönünde. Doğru AKP de MHP de sessiz kaldı.
Özellikle MHP’nin sessiz kalması manidar, çünkü MHP daha önce AKP’den gelen bu tür taleplere sert tepki vermişti. Türkiye’de hükümet konumunda olan AKP ve lideri Erdoğan’ın ağzından da eyalet sözlerini duydu bu kulaklar.
Aslında Erdoğan ve AKP ilk değildi. 12 Eylül’den sonra iktidara gelen Evren ve Özal’ın da kendilerine has eyalet talepleri olmuştu. Hatta Evren’in Cumhurbaşkanı olarak verdiği teklif Özal tarafından geri çevrilmişti. Ama bu Özal’ın üniter devletten yana olmasından değildi. Özal’ın da kendine göre hazırladığı bir eyalet modeli vardı.
Hatta Evren, 2007 ylılında şansını bir kez de AKP’yle denemişti.
HEP ile İttifak yapıp HEP’lileri Meclis’e sokan SHP Genel Başkanı Erdal İnönü de “eyalet sisteminin ayrıca düşünülebileceğini” ifade etmişti.
Ve Erdoğan… 2013 yılında, henüz açılımın sürdüğü dönemde, güçlü Türkiye’nin eyaletlerden korkmaması gerektiğini söylüyordu. “Osmanlı’da eyalet vardı, bizde niye olmasın?” diyordu.
Sonra 2015 seçimlerinde PKK ile yaptığı ittifakın kendisine nelere mal olduğunu tek başına iktidar olamayarak anladı. Sonrasında ise MHP ile ittifak yaptı ve PKK karşıtı kesildi. Ancak AKP’de eyalet tartışmaları bitmedi.
2017 referandumu öncesi, Erdoğan’ın danışmanlarından eski Kayseri Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, kendisi Atatürk’e put demiş, 10 Kaısım törenlerine içi kan ağlayarak katıldığını söylemiştir, bir yazısında eyalet sisteminden bahsederek tartışmanın fitilini ateşlemişti.
Bugün sesi çıkmayan Bahçeli, o gün tepki göstermişti: “Geçmişte Kayseri’de bir belediye başkanlığı yapmış başka bir özelliği olmayan bir kişinin danışman olarak Türkiye’yi sabote edebilecek cümleler kullanmasını anlamakta ben zorlanıyorum ve kabul etmiyorum.”
Erdoğan ise yaptığı açıklamada “Kardeşlerim Türkiye’nin üniter yapısının en büyük savunucusu, şahsım olarak biz olduk. Eyaletmiş, federasyonmuş, şuymuş buymuş, hiçbiri bizim gündemimizde yoktur, olmayacaktır” demişti. Erdoğan’ın “şahsının” nelerin garantisi olduğunu bugün hepimiz biliyoruz.
Erdoğan’ın “bu kardeşiniz görevde olduğu sürece…” diye başlayan cümlelerini alın ve o cümlelerin sonuçlarını karşılaştırın ne demek istediğimi anlarsınız.
O günden beri Türkiye’nin gündeminde olmayan federasyon, Hüda Par tarafından Türkiye’nin gündemine nasıl sokuldu?
Elbette AKP eliyle. Birincisi, AKP Hüda Par’ı Meclis’e sokmasaydı, Yapıcıoğlu’nun zırvalıkları Türkiye’nin gündeminde olmayacaktı. Ama AKP, Hüda Par’ın çıkışıyla bir taşla iki kuş vurmayı hedefledi.
İkincisi, bir taraftan Adalet Bakanının ağzından federasyona karşı çıkıyormuş gibi yaparak milliyetçi ve üniter devlet yanlısı kesimlere göz kırpıyor. Diğer taraftan iktidar ortağının ağzından federasyonu tartışmaya açarak Kürt seçmene göz kırpıyor.
Şimdilik federasyonun yoğun olarak tartışılmaması, başta söylediğim gibi, AKP ve ortakları için bir kayıp değil. Bunca yıl sonra bunun tekrar gündeme gelmesi bile bir kazanç.
Artık AKP’nin yönetim şeklini hepimiz biliyoruz değil mi? AKP, Hüda Par aracılığıyla demek istiyor ki, Türkiye’ye federasyon gelecekse, onu da biz getiririz.
Seçimler yaklaştıkça, AKP’nin Kürt oyları için bölücülük dozunu gitgide artıracağını hepimiz göreceğiz.