İktidarın peş peşe gelen kayyum atamaları son hız devam ederken; bugün akşam saatlerinde Tunceli ve Ovacık belediyelerine de kayyum atanarak liste genişlemeye başladı.
Bakanlığın açıklamasında; Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu’nun Tunceli Belediye Başkan Vekili olarak, Ovacık Kaymakamı Hüseyin Şamil Sözen’in ise Ovacık Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirildiğini açıkladı.
Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığınca, Tunceli Belediye Başkanı Konak ile Ovacık Belediye Başkanı Sarıgül hakkında, “Silahlı terör örgütüne üye olmak” iddiasıyla ayrı ayrı dava açılmıştı ve Konak ve Sarıgül 6 yıl 3’er ay hapisle cezalandırılmıştı.
Diğer bir yandan; sürecin demokratik ve hukuki boyutu kamuoyunda farklı görüşlere neden olsa da; halkın iradesine saygı hassasiyeti sıcaklığını koruyor.
Tüm bu gündemin doğrultusunda; gözler her zaman kozmopolit yapısının getirdiği tartışmalar ile değişken ve aktif siyaset bölgelerinden biri haline gelen Mersin’e çevrildi.
Mersin’de 35 yıl aradan sonra CHP’ye geçen Toroslar Belediyesi ile AKP’den DEM Parti’ye geçenAkdeniz Belediyesi’ne söz konusu kayyum atamaları kulislerde gittikçe daha fazla telaffuz edilmeye başlandı.
Mersin siyasetinde sular gittikçe ısınırken, halkın iradesi ve devlet mekanizmasının hamleleri birçok noktada uyuşmazlığaneden olmakta. Kozmopolit şehirlerin vazgeçilmez siyasi refleksi olan çok seslilik; aynı zamanda yönetilmesi zor ve beceri isteyen bir dinamik olarak da karşımıza çıkıyor. Şehri yaşayan bir organizma olarak ele alırsak; müştereklerin siyasi tutumları aynı zamanda şehrin yönetimsel olarak istenilen yapıyı da işaret etmektedir. Lakin bu yapı; makro düzeyde devlet mekanizması ve kurumlarını gerek güvenlik gerek demokratik bağlamda tehdit algısına dönüştüğünde; süreç devlet güvenliği açısından zorunluluk haline geçmektedir.
Bu yüzden; partilerin aday belirleme süreçlerindeki gerek istihbarat gerek profil çalışmaları büyük bir titizlik ile yapılmalıdır. Hatta partilerin kazanılan belediyelerdeki iç işleyişin yönergesi üzerindeki denetimsel dinamikleri görev süresi boyunca devam etmelidir.
Ve günün sonunda dönüp dolaşıp tüm oklar YSK’ya çevrilir. YSK’nın sunulan adaylar üzerindeki çalışmaları ise derinlemesine ve hukuki anlamda objektif olmalıdır. Aday’ın adaylığa engel bir hukuki sakıncasının olmaması seçim sürecinin ve sonrasının da güvenirliği açısından büyük önem taşımaktadır.