“İşkenceye karışan Yemenli bir casus şefi. Dağlık bir bölgeyi kendi özel beyliği olarak yöneten Azerbaycanlı bir diktatörün oğulları. Venezüella’nın petrol zenginliğini yağmalamak ve insani krize düşüşünü hızlandırmakla suçlanan bürokratlar.
Dünyanın her yerinden geliyorlar, her biri farklı bir yozlaşmış, otoriter rejimle ilişkili ve her biri kendi yolunda zenginleşiyor. Ama onları birleştiren bir şey var: Paralarını nerede tuttukları.”
İsviçre’nin en köklü bankalarından olan Credit Suisse’in, sızdırılan banka hesapları ile ilgili haber böyle başlıyor. (https://www.occrp.org/en/suisse-secrets/historic-leak-of-swiss-banking-records-reveals-unsavory-clients)
Sızdırılan bilgiler, 39 ülkeden 48 medya kuruluşuna mensup 163 gazeteci tarafından aylarca incelendi ve bomba patladı: Suisse sırları ifşa oldu!
İsviçre bankacılık sisteminin müşteri bilgilerinin gizliliği konusundaki sıkı kuralları, buradaki bankaları bu isimler için çekim merkezi haline getiriyor. Bu aynı zamanda bir İsviçre bankasından bugüne kadar yapılmış en büyük sızıntı anlamına geliyor.
Sızan veriler, 18 binden fazla hesaba ait ve bazı müşterilerin birden fazla hesabı var. Hesap numarası, kimlik bilgileri ve hesapta bulunan tutarların yer aldığı listede 160’tan fazla millet yer alıyor.
Bu isimler arasında bazı tanıdık simalar da var. Örneğin Ürdün Kralı Abdullah bunlardan biri. Hüsnü Mübarek’in oğulları, Venezüellalı hükümet yetkilileri de listede bulunuyor. İtalyan mafyası Ndrangheta’ya yakın isimlerden Antonio Velardo ve Sırp uyuşturucu kaçakçısı Rodoljub Raduloviç yeraltı dünyasından örnekler olarak raporda yer alıyor.
Cezayir Eski Devlet Başkanı Abdulaziz Buteflika da devlet başkanı statüsünden listeye giriş yapmış. Bir diğer devlet başkanı ise yakın zamanda ülkesindeki zam protestolarını bastırmak için Rusya’yı davet eden ve halkına karşı vur emri veren Kazakistan diktatörü Tokayev. Tokayev de eski karısı ve oğlu Timur adına açılan hesaplarla parasını İsviçre’ye taşıyanlardan.
Azerbaycan’ın Nahçıvan Özerk Bölgesini yıllardır demir yumrukla yöneten diktatör Vasif Talibov’un oğulları Seymur ve Rıza adına açılan hesaplar aracılığıyla Talibov’un halktan çaldıkları İsviçre bankalarına yatırılmış.
Tokayev’e “Türk Dünyasının bilge lideri” falan diyorlardı ya, hakikaten bilgeymiş ama halktan çaldığı parayı saklama konusunda bilgeymiş. Tanrı Dağı’nda halktan çal, Alp Dağlarındaki bankaya yatır. Sonra da Türklüğün bilge lideri desinler sana. Gerçi bütün birikimini İngiltere’de değerlendiren Nazarbayev için de aynısını söylüyorlardı. Zam protestoları sırasında özel uçağıyla mülkleri olan İngiltere’ye kaçtığını bile söylemişlerdi.
Bir sızıntıyla bu kadar pislik etrafa saçılıyorsa bir de İsviçre banka hesaplarına tamamen erişim sağlansa neler neler saçılır?
Dünyanın en demokratik ülkelerinden biri olan İsviçre’nin bu kadar diktatörün, uyuşturucu ve mafya üyelerinin, hatta terör örgütlerinin paralarına ev sahipliği yapması da ayrı bir ironi.