AKP’nin kendisini bir iftira dosyası ile tutsak ettiğini, darbeci ve cuntacı olduğunu savunan Ekrem İmamoğlu, aynı AKP’ye PKK ile tezgâhladığı 2. İhanet Açılımı için teşekkür ediyor.
Bütün Türk milletinin tiksintiyle izlediği görüntüler için İmamoğlu’nun ifadesi tam olarak şöyle: “Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
AKP darbeci, cuntacı, hukuk katili mi? Yoksa barışın ve demokrasinin kahramanı mı? Akıl sağlığı yerinde bir insan, her ikisini aynı anda savunamaz.
O zaman geriye tek sonuç kalıyor. Geçen haftaya kadar Kılıçdaroğlu çok hareketliydi. İmamoğlu’nu ziyaretinden sonra İmamoğlu ile Özel’in Kılıçdaroğlu’na yönelik üslubu da sertleşmişti. İmamoğlu taraftarlarına göre Kılıçdaroğlu’na “beni canlı canlı betona gömmek istiyorsunuz” demişti İmamoğlu. Bunlar iyiye alamet değil. AKP aparatı haline gelmiş Kılıçdaroğlu’nun değil Tayyip’in kendisini “betona gömmek” istediğini İmamoğlu gayet iyi biliyor.
O halde şu ihtimali gözden kaçıramayız. Ya beton ya yeni Anayasa’ya destek ahlaksız teklifiyle İmamoğlu ve CHP hizaya sokuluyor. Gökçe Fırat’ın da belirttiği gibi, CHP’ye yönelik operasyonlar üç yıl sonra gerçekleşecek “seçim” için değil bu sonbahar gerçekleşecek Anayasal darbe için. CHP, AKP-MHP-PKK açılımı için tutsak alınmış durumda.
Bu ahlaksız teklif ne? Bebek katili Apo ve on binlerce terörist için ilan edilecek affa İmamoğu itiraz etmeyecek. Karşılığında tahliye edilecek.
3 aylık tutukluluğu boyunca kendisini ziyaret etmeyen DEM heyeti haziran ayında ziyarete gitti. Bu heyetin AKP-MİT tehdidini ve teklifini ilettiğini düşünüyorum. Tehdit: seni betona gömeriz. Teklif: Tayyip-Apo anlaşmasına ses çıkarma, tahliyeyi kap.
DEM heyeti İmamoğlu’nu desteğe değil, adeta bir AKP savcısı, bir MİT kuryesi gibi uyarmaya, ihanet açılım için ifadesini almaya gitti. İmamoğlu DEM’lilerin en azından kendisinin de tahliyesi için aracı olacaklarına inanıyorsa, büyük bir gaflet içindedir. Çünkü teröristler verdikleri sözü tutmazlar.
Ayrıca bu tür bir pazarlıkla tahliye olan İmamoğlu, tıpkı Kılıçdaroğlu gibi sadece Saray’ın bir piyonu olarak varlığına devam edebilir. Türkiye Cumhuriyeti’nin yıkıldığı, doğuda Apo derebeyliği, batıda Tayyip hilafeti kurulduğu yerde, Cumhurbaşkanlığı seçimi falan da yapılmaz.
Burada Ümit Özdağ’a önemli bir görev düşüyor. Kendisi hapisteyken, “Apo için tutsak tutuluyorum” demişti. Şimdi dışarıda. Ne değişti? Ben Özdağ’ın ilk ifadesine inanıyorum. Bunca insanın tutuklanması hakikaten Apo için. Açılım terörünü bir kez yaşadık. Açılım varsa baskı ve tutukluluk vardır. Şimdi Özdağ’ın ikinci ifadesini bekliyorum. Özdağ tahliye olunca suskunlaşmamalı. Tam tersine aynı cenderenin İmamoğlu için de kurulduğunu açıklamalı. Apo için insanlar tutsak tutuluyorsa, o zaman sorunun kaynağı AKP-PKK ittifakıdır. AKP darbesini aşmanın ilk yolu bu ittifakı dağıtmaktır.
Yineliyoruz. İkisi aynı anda olmaz. AKP ya diktatör-darbecidir ya da barışın ve demokrasinin Apo ile birlikte “kurucu iradesi”dir. İkisini aynı anda savunan ya şizofrendir ya da teslim olmuş bir gafil!
İmamoğlu halka dayanacak. Ya da kendisini Ankara’nın pazarlık masalarında kurtarmaya çalışacak. İkisini birden yapamaz!
İmamoğlu’na çağrım. Seni tutsak edenleri, sana ahlaksız teklifler iletenleri ifşa et. “Ben bun teklifleri kabul etmektense, betona gömülmeye razıyım” de. İşte o zaman gerçekten bir kahraman olursun. Özgürlüğe giden yol, Türk milletinin omuzlarındadır.
