No Result
View All Result

Kışkırtılan Kürt şovenizmi, yaklaşan Türk Milliyetçiliği depremi

Ali ÖZSOY by Ali ÖZSOY
15 Temmuz 2025
in GÜNLÜK
0
Kışkırtılan Kürt şovenizmi, yaklaşan Türk Milliyetçiliği depremi

AKP-MHP-DEM ittifakı, bizzat Tayyip’in açıklamasıyla ilan edildi. Kürt-İslamcı faşizmin ilk icraatı ise bizim Türklüğümüzü, Türk tarihini ve Türk kimliğini sorgulamak. Hatta Malazgirt, Çanakkale, İstiklâl Harbine el atıp, adeta Türkleri kışkırtmak.

Bu aşamadan sonra CHP’nin hâlâ DEM’e muhalif bir partiymiş gibi yaklaşması gaflettir. Artık adını koyun. AKP-MHP-DEM yani Cumhur yani Zararlı Cemiyetler İttifakına karşı mısınız? Değilseniz nasıl muhalefet partisi olarak kalacaksınız ki?

Şu anda iktidar koalisyonun adı bu. Bunların temel harcı ve ortak ideolojisi de Türklüğe ve Türk milliyetçiliğine düşmanlık. Ümmetçilik tartışmaları dikkat dağıtıcı. Bunlar doğrudan Türk düşmanı. CHP, Türk milliyetçiliğine ve Türk kimliğine amasız sahip çıkacak mı?

Özel-İmamoğlu çizgisi şu anda halk muhalefetini toparlayan değil dağıtan bir konumdadır. Çünkü saflaşma Türk kimliği ile Türk karşıtlığı arasındadır. Bunu görmezden gelen herkes “süreç”çidir.

Bir muhalif hem AKP’yi diktatörlükle suçlayıp hem de Tayyip’e “barışı getiriyor” diye teşekkür ediyorsa iki ihtimal vardır. Ya şizofrenik bir mantık sakatlığı içindedir ya da müfrit bir Kürt şovenistidir.

Bir Kürt şovenistinin kendi amacı için farklı kılıklar ve mantıklar içinde olması anlaşılabilir. Bir gün AKP’li, bir gün CHP’li, bir gün İslamcı, bir gün komünist gibi görünebilir. Amerikancı, İsrailci, Rusçu, İrancı da olabilir. Bu yüzden bir Kürt şovenistinin hem AKP’yi diktayla suçlayıp hem de AKP-MHP-DEM koalisyonuyla “Kemalizmi yıkıp barış getireceğiz” naraları atması anlaşılabilir.

Ancak kafası normal çalışan bir insanın İmamoğlu’nun yaptığı gibi hem “Tayyip beni betona gömüyor, demokrasiyi yıkıyor, darbe yapıyor” demesi hem de aynı Tayyip’e “barış” ve “terörsüz Türkiye” sağladığı için teşekkür etmesi mümkün değildir. Burada mantık sakatlığı vardır.

CHP’nin şu anki Özel-İmamoğlu liderliği mantık sakatlığına sahipmiş numarası yapıyor. Ancak ben Kürt şovenizminin etkisi ve hatta tehdidi altında olduklarını düşünüyorum. Yani ikili bir zihinsel yarılma içinde değiller. Tayyip-Apo-BOP hattına karşı çıkamıyorlar. Sakat mantıklı rolü yapıyorlar. Ya da AKP-DEM koalisyonuna karşı çıkmaya cesaret edemedikleri için, sakat mantıklı rolü yapa yapa gerçekten zihinsel sakatlığa uğradılar.

Şu anda Türk milleti AKP-PKK terörüyle yıldırılmak, korkutulmak ve nihayet esir alınmak isteniyor. Bu yüzden de Kürt şovenistleri ister İslamcı kılığında olsun ister başka kılıkta, sürekli Türklüğü tahkir ediyorlar.

“Yeliz” denilen, Tayyip’in eski şoförü ve vekili olan trolün ve diğer AKP militanlarının Atatürk’e ve Türklüğe yönelik hakaret açıklamalarının artması rastlantı değildir. “Kahrolsun Kemalist köpekler” sloganı atan Kürt şovenisti İslamcılara Beyoğlu’nda valilik tertibiyle 3 saatlik şov düzenlemesi de rastlantı değildir.

Sırrı’nın cenazesinde yine İstanbul Valiliğinin izni ve korumasıyla Taksim’den Zincirlikuyu’ya kadar “Biji Serok Apo” sloganları atılması da rastlantı değildir. Bugün İstanbul’un sokaklarında dolaşın. Her yerde yüksek ses düzeyinde PKK propagandası yapan sözde Kürtçe şarkılar çalıyor. Bu da rastlantı değil.

Buradaki amaç, Türklere toplumda azınlık oldukları, seslerini çıkaramayacakları, ülkenin artık ele geçirildiği mesajı vermektedir. Sıradan Türk utanç ve teslimiyet ruh halinde yaşamalıdır. Bu 1919’da da yaşandı. İşgalcilerle birlikte Rum ve Ermeni fanatiklerinin başvurduğu bir taktikti. Farkındaysanız onlar hiç “sürece zarar gelmesin”, “aman Türkler incinmesin” demezler. Çünkü süreç ancak Türk’ü eze eze ilerleyebilir. Bu işgal taktiğidir.

Ruhu teslim alırsan, ulusu da teslim alırsın. Bu yüzden “sürece zarar gelmesin” diye herkese saldıranlar, özellikle Kürtçülerin her türlü azgınlıklarını kışkırtıyorlar, şımarıklıklara fanatikliklere hoşgörü istiyorlar.

Devlet bir terör örgütünü yener. Ve dağıtır. Sonra da yeni bir döneme girilir. 1999’da aynen böyle olmuştu. AKP iktidara gelene kadar da böyleydi.

Şimdi ise PKK’nın yenilgiye uğratıldığı ve tasfiyeye zorladığı bir durum değil, tersine her gün onur kırıcı hareketlerle Türklüğün aşağılandığı, Kürtçülüğün kışkırtıldığı bir tedhiş rejimi var. Demek ki devletin zaferi değil, BOP’un ve uşaklarının zaferi söz konusu.

Medya trolü Nagehan dekolteli terörist kıyafeti giyiyor, silah yakmayı izleyecek. Teröristbaşı Apo ekrana çıkıyor. Alçakça ifadeler ile deklarasyon yapıyor. 12 askerimizi PKK şehit ediyor. Zehirlendiler deniyor. DEM’liler dalga geçer gibi “Sayın Öcalan haberi alınca çok üzüldü” diyor. Bunlar aleni kışkırtmalardır. Bebek katilinin Türk tarihini ve kimliğini hedef alan açıklamalarını hemen hemen aynısını AKP lideri birkaç gün sonra Abant’ta yineliyor.

Eğer Kürt sorunu varsa neden Kürtlerden bahsetmiyorlar? Neden hep benim tarihimden Türklüğün şanlı zaferlerinden bahsediyorlar? Alparslan’ı bile Kürt Beyi ilan ediyorlar. Sizin kendi tarihiniz yok muydu 50 bin yıllık? Onlardan bahsetseniz ya! Benim ecdadıma ne dadanıyorsunuz? Demek ki sorun Türklük. Size batan Türk tarihi, Türk kimliği!

Yanlış bildikleri bir husus var. Türk milleti bu tür kışkırtmalarla psikolojik olarak esir alınamaz. Biz uydurma etnik kimlikler gibi değiliz. Gerçek bir milletiz. Ve asla sömürge olmadık. Taşları bağlayıp İzmir Metropolit Hrisostomos’un salındığı yerde, Hasan Tahsinler çıkar meydana.

Türkü kışkırtırsan, bilinçlendirirsin. Ulusal hatırasını ve bilincini canlandırırsın. Ayrıca bizi provoke de edemezsin. Biz Kuvayı Milliyelerden düzenli ordular kurarız. Ortadoğu aşiretleri gibi kuklanız olacak çeteciler değiliz.

Kürt şovenizminin kışkırtıldığı yerde er ya da geç Türk milliyetçisi bir yükseliş toplumun zeminini sarsacaktır. Türk milliyetçiliği bu toplumun sosyolojik-siyasi hakemi ve hâkimidir. Son hükmü verir.

Türk milliyetçiliği doğaldır. Tabandan kabarır. Bu yüzden ne CHP ne AKP ne MHP ne de başka bir güç, Türk milliyetçiliğinin kritik tarihi anlarda, kendiliğinden yükselişini engelleyebilir. “Aman süreç sarsılmasın” diyerek Türk milliyetçiliğini hiç bastıramazsın. O deprem bir olsun görürsün neler sarsılıyor neler!

CHP liderliği de mecburen bu ikircikli tavrını terk etmek zorunda kalacaktır. “Sakat mantıklı” taklidini çok fazla devam ettiremezler. Ya Altı Ok’ta da yer alan Türk milliyetçiliği ya da emperyalizmin kışkırttığı Kürt şovenizmi. Seçim yapacaklar.

Komünistinden İslamcısına, liberalinden hümanistine kadar herkes 1919’daki gibi bu yarılmaya tabi olacak. Deprem çattı mı; fay hattı sana dayatır kendini. Yan çizemezsin.

Türk’ün egemenliği ve bağımsızlığı yanında mısınız? Karşı tarafta mı? Türk müsün Türk karşıtı mı? Orta yol yok.

Türklüğümüze sataşmayın. İster Abant’tan ister İmralı’dan olsun. Atamıza, Bayrağımıza, Vatanımıza, ecdadımıza, tarihimize, şanlı ordumuzun tarihi zaferlerine sulanmayın!

Bakın Türk milliyetçiliği diğer etnikçi, emperyalist beslemesi kuklalara benzemez. Çanakkale’deki Dumlupınar’daki gibi çağlar açar çağlar kapar.

Muhalefet de AKP-MHP-DEM iktidarı da! Ayağınızı denk alın. Türk milliyetçiliği depremi geliyor. Altından kalkamazsınız.

Previous Post

Osman Pamukoğlu, Gökçe Fırat’a anlattı:
PKK ile müzakere suçtur, bunu yapanlar kafalarını giyotine uzatıyor!

Next Post

AKP-MHP-DEM ittifakına karşı direniş cephesi

Next Post
AKP-MHP-DEM ittifakına karşı direniş cephesi

AKP-MHP-DEM ittifakına karşı direniş cephesi

Facebook Twitter Instagram

TÜM HAKLARI SAKLIDIR © 2022 TÜRKSOLU, ATATÜRKÇÜ, MİLLİYETÇİ, SOLCU GAZETE.

No Result
View All Result
  • TÜRKSOLU
  • GÜNLÜK
  • HAFTALIK
  • ARŞİV
  • İLERİ YAYINLARI KİTAPLIĞI

TÜM HAKLARI SAKLIDIR © 2022 TÜRKSOLU, ATATÜRKÇÜ, MİLLİYETÇİ, SOLCU GAZETE.