Asliye Hukuk Mahkemesi CHP İstanbul İl Başkanlığına Gürsel Tekin’i atadı. Gürsel Tekin son iki yıldır AKP tv kanallarında. Doğal olarak CHP, “AKP’nin kayyumunu kabul etmiyoruz” diyor. Ama cümle eksik. Gürsel Tekin aynı zamanda Kemal Kılıçdaroğlu’nun ekibinden. Bir zamanlar Özgür Özel’in da içinde bulunduğu çekirdek tayfadan. Gürsel Tekin AKP’nin adamıysa, o halde Kılıçdaroğlu kimin adamı?
Polis dün gece CHP İstanbul İl Binası’nı abluka altına aldı. Çünkü bugün Gürsel Tekin binaya girmek istiyor. CHP ise halkı binaya çağırdı. Ancak ne halk ne CHP üyeleri ne de yöneticileri binaya girebildi.
Sosyal medyada “CHP teslim alınamaz” başlığıyla sokağa çağırıyor CHP. Teslim alınamayan bir CHP var. O milyonlarla temsil edilen Müdafa-i Hukuk geleneği. Türk milleti gerçekten teslim alınamaz.
Ama kurumsal, legal “CHP”?
Komisyon isimli illegal ihanet masasına, AKP ve DEM tehdidiyle oturtuldu CHP. Son bir aydır da Bahçeli güzellemesi yapıyorlar. Bu teslimiyet değil mi?
Şimdi CHP yine halka başvuruyor. Halk mücadele etmeye hazır. Ama acaba siz “müzakere” mi “mücadele” mi istiyorsunuz?
Silivri’de son ziyaretimde hâlâ tutuklu olan bir öğrenci öfke içindeydi. Masaya oturulmasına, Bahçeli açıklamalarına… Gençler mücadele istiyor. Pazarlık masalarının kozu olmak değil.
Dün gece, “bugün İstanbul’da halkı sokağa çağıran CHP, acaba yarın Ankara’da hangi pazarlık masalarına oturacak” diye düşünüyordum. İçişleri Bakanı ise bilindik tehditlerini savuruyordu. Bu sabahı beklemedi Özgür Özel. “Ne ben ne partimden bir başka yönetici, insanları sokağa, şiddete davet etmiyor…”
Halkı sokağa çağırdıkları falan yokmuş.
Halk sokağa çağırılmıyor. CHP de “evine” giremiyor. O halde ne olacak? Şu saatler itibariyle Gürsel Tekin gerilimi hâlâ devam ediyor. Özgür Özel ilk başkan seçildiğinde “normalleşme” çağrısı yapmıştı. Sonra da “saray ile hem mücadele hem müzakere” edeceğiz açıklaması yapmıştı. Bugün ne olacak? Mücadele mi, müzakere mi? Alternatif mücadele yöntemleri önereyim CHP’ye.
- Devlet Bahçeli’nin sırlarla dolu açıklamalarından cımbızla çekip kullanmak için “değerli” cümleler aramak.
- İmralı’dan yapılacak bir dahaki açıklamayı daha da “kıymetli” bulmak.
- “Böyle açılım olmaz ki ama” diye RTE’ye daha çok serzenişte bulunmak.
- İllegal komisyona 5 üye daha göndermek.
- Sırrı Süreyya’ya daha fazla dua, Selahattin Demirtaş’a daha fazla selam göndermek.
- Katiyen gelmez ama yine de Ahmet Türk’ü de CHP İl Binası önüne çağırın. Gelmezse de yine de “kıymetli” bulun.
Ya da İbrahim Kalın ile görüşün. “Kıymetli” bilgiler versin size.
CHP teslim alınamaz. Peki ama liderleri?

