AKP’nin İkinci İhanet Açılımı başladığında yazmıştık. Yakında terör örgütü PKK ve teröristbaşı Apo’ya karşı bir ifade kullanırsanız tutuklanabilirsiniz. Ve dün bu öngörümüz de gerçekleşti.
Sevr rejimini saray rejimi eliyle uyguluyorlar. Bebek katili Apo için “kurucu önder” ifadesinin kullanıldığı yerde, doğal olarak teröristbaşı denenler hapse atılacaktır.
Dün TSK’nın şerefli subaylarından emekli Albay Orkun Özeller tutuklandı. Orkun Albay’ın tutuklanmasının sözde gerekçesi olarak, Bahçeli’ye hakaret ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” gösterildi.
Peki nasıl oluyormuş bu tahrik işi? Albay Özel, soruşturma konusu olan ifadelerinde, MHP’nin başındaki Bahçeli’nin, PKK elebaşısı Apo için “kurucu önder” ifadesini kullanmasını eleştiriyor.
İfadelerde Bahçeli’ye ilişkin hiçbir hakaret yok. Terör ile yıllarca mücadele etmiş bir subayın sert eleştirileri var.
O halde soruyoruz. Neden tutuklandı? Geriye halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme sözde cürmü kalıyor.
Apo’ya “terörist” demek, “bebek katili” demek halkı tahrik mi oluyor artık?
Bahçeli, Apo’yu istediği kadar övebilir. Türk milleti bu ismi her zaman nefret ve lanet ile anacak. Ona bugünleri gösterenleri, emperyalistlerin emriyle PKK ile pazarlık masaları kuranları da.
Dün Orkun Albay, kendisinin MHP’liler tarafından ölümle tehdit edildiğini açıkladı. MHP’nin yayın organı Türkgün gazetesi yazarı Yıldıray Çiçek, Albay Özeller hakkında “kaosa kurban gidebilir” diye açıkça bu tehdidi yineledi.
Hayırdır?! Ülkü Ocakları artık PKK için mi tetikçilik yapıyor? PKK’nın dağda, hendeklerde şehit edemediği Orkun Albay’a şehirde kahpe pusu mu kurulacak?
Ölüm tehdidiyle korkutamayacaklarını anladılar ki; bugün diğer yola başvurdular. Gözaltına aldılar. Gözaltı işlemi sonrası Sulh Ceza Hakimliğine çıkarılan Orkun Albay tutuklandı. Orkun Özeller’in tutuklanmadan önceki ifadesini aktarıyorum:
“Bana sormuş olduğunuz “@OrkunOzeller” rumuzlu X (twitter) hesabı bana aittir ve yalnızca benim kullanımımdadır. Hesabı yaklaşık 7-8 senedir kullanmaktayım. Bana okumuş olduğunuz paylaşımları ben yaptım. Öncelikle üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. 28 yıl TSK’ da görev yaptım ve bu görev süremin tamamı PKK terör örgütü ile mücadeleyle geçti. Girmediğim çatışma kalmadı, kucağımda şehit verdim, arkadaşlarım gazi oldu. Ben icra ettiğim tüm görevleri, tüm operasyonları, tüm çatışmaları devletimin vermiş olduğu emir, görev ve sorumluluklar doğrultusunda yerine getirdim. Bugün kucağımda şehit verdiğim arkadaşlarımın evlatlarına karşı sorumluluk hisseden bir Türk askeriyim.
Başlatılan süreç ile PKK terör örgütü başının meclise davet edilmesi, kendisine kurucu önder denilmesi ve bu bebek katilinin sanki tüm Kürt kökenli vatandaşlarımızın lideriymiş gibi gösterilmesi onun meşru zemine çekilmesi hak verirsiniz ki her Türk evladı gibi benim de kanıma dokunup canımı yakmıştır.
Bu gelişmeler pek çok vatandaşımızda olduğu gibi bende de öfke ve adeta nefret uyandırmıştır Abdullah Öcalan’a karşı. Dolayısıyla yapmış olduğum paylaşımlarda tamamıyla Abdullah Öcalan’a yönelik hakaretler, terörist başı sevicilerini rahatsız eden söylemler olarak yaptım ve bu şekilde anlaşıldığını değerlendiriyorum (…)
(…) PKK halen kanunlarımıza göre bir terör örgütüdür. Vahşi katliamlar yapan bebek katilinin yönettiği bir terör örgütüdür. Biz de yıllarca terörle müzakere olmaz mücadele olur düsturuyla görev aldık ve devlet de bizi bu anlayışla yetiştirdi. Şimdi Devlet Bahçeli’nin söylediği sözlerin bu terör örgütü tarafından yapılıyor olması sadece ben değil herkeste bu terör örgütünün Bahçeli’nin sözlerine göre hareket mi ediyor sorusunu oluşturmuştur. Kendisi önemli bir siyasi figürdür. Ben bu paylaşımları ifade özgürlüğü kapsamında söyledim. Hakaret kastım bulunmamaktadır.
Ben Devlet Bahçeli, PKK terör örgütünün lideridir demedim. Yaptığı açıklamaların halk nezdinde böyle anlaşıldığını söylemeye çalıştım. Bunlar da Türk milletinde derin yaralar açmış ve öfkeye yol açmıştır. Bu öfkelenen kişilerden biri de benim. Son olarak da şunu eklemek istiyorum. Ben devletinin menfaati ve faydası için başlatılan bu sürecin ülke için doğru olmadığını ve ülkeyi felakete sürüklediğini düşündüğümden dolayı yalnızca Devlet Bahçeli’yi değil diğer siyasileri de eleştirdim. Buna ilişkin paylaşımlarım sosyal medyada gözükmektedir. Son sözüm: Ne mutlu Türk’üm diyene.”
Bu ifadelerin altına imza atmayacak bir Türk yoktur. Bu sözlerden de, tutuklama gerekçesinde belirtildiği gibi “tahrik” olan varsa, o kişi zaten Türk olamaz. Ya PKK’lıdır ya da Ankara’dakiler gibi gafil!
Halkı ne tahrik ediyor biliyor musunuz? TBMM çatısında topladığınız illegal açılım komisyonu ve her gün orada Apo’ya dizilen övgüler. Orkun Albay’ın tutuklandığı gün, illegal açılım komisyonunda “akademisyen” kontenjanından konuşan Prof. Dr. Havva Kök Aslan’ın sözleri örneğin Türk milletini kışkırtmaya yönelik tahriktir.
MHP kökenli olduğunu vurgulayan bu kişi konuşmasında, hem de Atatürk’ün kurduğu Gazi Meclis’te, şu sözlerle Fatih ve Atatürk ile Apo’yu aynı kefeye koydu:
“Torunlarımız, torunlarımızın torunları, gelecek kuşaklar için bunu yapmak zorundayız. Önümüzde örnekler var. Fatih var, Atatürk var. Hatta yani şu anda belki Meclis’te bunu söylemek doğru değil fakat ben MHP kökenli birisi olarak söyleyeyim, Abdullah Öcalan’ın yaptığı şey gerçekten bir liderlik örneği…”
Lafa bak! Bundan öte tahrik mi var?
Halkı kışkırtan, tahrik eden kahraman subayımız Orkun Albay değil, MHP’lilerin ta kendileri! Ve tabii ki PKK ile işbirliği yapan AKP’liler.
İşte ahval ve şerait bu! Terörle mücadele eden subaylarımız hapse atılıyor. Aynı gün Meclis’te bebek katili Apo’ya övgü yarışları düzenleniyor.
Bu yaşananlar bana, Yarbay Alkan’ın, şehit kardeşi Yüzbaşı Ali Alkan’ın cenazesinden sonra yaptığı konuşmadan sonra başına gelenleri hatırlattı. Yıllarca haksızlıklar ve davalarla mücadele etti. Ancak ilk ihanet açılımına ve sonradan yaşanan ihanetlere karşı direnişin simgesi oldu Yarbay komutanımız. TSK’dan atıldı. Ama yılmadı. Bugün de kalemiyle siperde mücadele ediyor.
Tutuklama için atıf yapılan maddelerin Türk ceza mevzuatına göre asla tutuklama gerekçesi olamayacağını hepimiz biliyoruz. Bu durumlarda tutuklama ancak işin ucunda RTE varsa olur. Şimdi devreye Bahçeli ve teröristbaşı Apo da girdi. Artık onlar da istediklerini tutuklatabiliyor!
Albayımızı kim tutuklattı? RTE mi? Bahçeli mi? Apo mu?
Kim tutuklatırsa tutuklatsın. 80 milyonu tutuklayamazsınız.
Son Türk nefes aldığı sürece, teröristlere ve onları besleyen emperyalistlere, onlarla iş tutan vatan haini muktedirlere teslim olmayacağız.
Dün Yarbay Alkan, bugün Albay Orkun Özeller. Atatürk’ün subayları bitmez. Mustafa Kemal’in askerleri de bitmez.

