AB ülkelerinin bir haftadır en önemli gündemi göçmenler.
İtalya’nın Lampedusa adasına bir hafta önce bir günde 600 binden fazla kaçak göçmenin gelmesi ve bu sayının şimdilerde 11 bini aşması, başta İtalya olmak üzere tüm AB ülkelerini kaçak göçmen alarmına geçirdi.
2015 yılındaki göçmen krizinden beri AB ülkeleri en büyük göçmen dalgasıyla karşı karşıya.
İtalya, diğer AB ülkelerinden yardım isterken, İtalya’ya komşu ülkeler sınırlarında önlemler almaya başladılar. Almanya, İtalya’dan göçmen almayacağını duyurdu; Fransa ise İtalya sınırındaki güvenlik önlemlerini artırdı.
İtalya, şimdilik çözümü “ayakbastı parası” ile çözme eğiliminde.
Nasıl mı?
İtalya’dan sığınma talep eden göçmenler, 4 bin 938 euro ödeme yaparlarsa, başvuru sonuçlarını “özgür bir şekilde” bekleyebilecekler.
AB göçmen kriziyle boğuşurken BM Genel kurulu için New York’a giden Erdoğan ile İtalya Başbakanı Meloni’nin görüşmesi, AB’nin istemediği mültecilerin Türkiye’ye doldurulması ihtimalini gündeme getirdi.
Söz konusu AKP’nin göçmenlere “tamamen duygusal” yaklaşımları olunca bu ihtimal hiç de yabana atılacak gibi değil. Hatırlanacağı gibi AKP, daha önce de AB ile para karşılığı göçmenleri Türkiye’de tutmak için anlaşma yaptı.
AB ile yapılan Geri kabul Anlaşması’nı 2016 yılında dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu imzalamıştı. Türk milletine vize anlaşması gibi sunulan anlaşmaya göre Türkiye’den veya Türkiye üzerinden Avrupa’ya geçen göçmenler, yakalanınca Türkiye’ye iade edileceklerdi.
Aynı şekilde Avrupa’dan da Türkiye’ye gelen kaçak göçmenler, yakalanınca AB’ye iade edilecekti. Karşılıklı görünen anlaşma, uygulamada tek taraflıydı. AB ülkelerinden birine giden bir göçmen, Türkiye’ye niye gelsin ki?
AKP, AB’den Türkiye’yi göçmen deposu haline getirmek karşılığında 3 milyar euro (sonra bir 3 milyar daha) verme sözü almıştı. Bu paranın tamamını da alamadılar ya, neyse.
Erdoğan ile Meloni’nin görüşmesinden beri AB ülkelerinde Türkiye ile mevcut anlaşmaların yenilenmesi gündeme geldi. Özellikle Yunanistan, Türkiye ile yapılan anlaşmanın yenilenmesi için bastırıyor.
AB ile yapılacak bu tür bir anlaşma, Türkiye’nin göçmen sorununu büyütecektir. Halihazırda 5 milyonun üzerinde göçmene ev sahipliği yapan Türkiye, bu yükü daha fazla kaldıramazken, yapılacak yeni anlaşmalar, Türkiye’deki göçmen sayısı artıracaktır. Bu da Türkiye’nin önümüzdeki dönemde göçmenler üzerinden daha fazla sorun yaşamasına sebep olacaktır.
AB ile göçmenler üzerinden yapılacak yeni bir anlaşma AKP’nin de işine gelecektir. Hem Türk ulus devletine karşı yapılan demografik saldırı için daha fazla göçmeni Türkiye’ye dolduracak, hem bunun karşılığında AB’den para alacak, hem de bu göçmenleri daha sonrası için AB’ye “bak üstüne salarım ha”, diye tehdit unsuru olarak kullanabilecektir.