Ahmet Davutoğlu, neden Türk siyasetinin en kötü figürü ve muhalefetin en büyük kaybettireni olduğunu bir kez daha gösterdi.
Dün gazetecilerle yaptığı kahvaltılı sohbette Altılı Masa’ya getirdiği Cumhurbaşkanı adayı önerisinin adını zikretmiş: Hikmet Çetin.
Hikmet Çetin, deneyimli bir devlet adamı. Bürokraside de siyasette de önemli emeği var. Geçmişte hem CHP kurultaylarında hem de seçimlede sık sık adı gündeme gelirdi. Zira doksanlarda kısa bir süre CHP’nin Genel Başkanlığını yürütmüşlüğü de var.
Ama bakın Davutoğlu, Hikmet Çetin önerisini nasıl gerekçelendiriyor:
“Benim Altılı Masa’ya cumhurbaşkanı adayı olarak sunduğum isim Hikmet Çetin’di. Kürtlere yabancı değildi, devleti iyi biliyordu ve ana muhalefet partisinden bir isimdi.”
Adamın aklı fikri Kürt! Bütün siyaset denklemi, “Kürt” üzerine kurulu. Kürt olsun, taştan olsun.
Hikmet Çetin’in TBMM Başkanlığı ve milletvekilliği tecrübesi, Başbakan Yardımcılığı, Dışişleri Bakanlığı, Mülkiyeliliği, DPT’ye yıllarını vermiş olması, kısa bir dönem ODTÜ’de hocalığı, NATO Afganistan sivil temsilciliği…
Davutoğlu için bunların hepsinden önemli olan, Hikmet Çetin’in Kürtlüğü… İlle de Kürt olsun. İsterse çamurdan olsun.
Yalnız bunun yapılmışı zaten var.
Sırf Kürtlük üzerine siyaset üreten, Kürt olsun diye aday çıkaran bir parti var ve aldığı oy, son olarak yüzde 8.
Kürtlüğü okşayarak yola çıkılan tüm siyasetlerin 40 yıldır kaybettirdiği gerçeği de gün gibi ortada. AKP’nin 2015’te direksiyonu kırışı bile büsbütün bununla ilgili.
Kuşkusuz Erdoğan’ı kızdırıp Başbakanlıktan olmasında ve partiden dışlanmasında bu kapasite eksikliğinin payı var.
Bütün Türkler Davutoğlu’na “Küçük Enişte” deyip geçiyor ama Kürtler bir kere bir yerde ona “Serok Ahmet” demiş ya… O gün bugündür dünyalar onun! Altılı Masa’ya isim önerirken bile Kürt olmasına bakmış.
Fakat burada Davutoğlu’nun sinsiliği de ortaya çıkıyor. Hikmet Çetin, 86 yaşında.
Davutoğlu, Altılı Masa’nın adayı seçimi alır da görevdeyken dediğimizi yapmazsa kriz çıkartırım demişti. Demek ki türban açılımı yaptıracak kadar etkisi altına aldığı Kılıçdaroğlu’na bile güvenmemiş.
Zaten gazetecilere verdiği mülakatta Kılıçdaroğlu’nu şimdi olsa desteklemeyeceğini de belirtmiş. Olmayan oyuyla Meclis’te 10 sandalye elde ettikten sonra ihtiyacı kalmadığı malum. Ama demek ki kendi yönetme kabiliyetinin de farkında. Yaşı 86’ya varmış birini etkisi altına alıp cin fikirlerini ona dikte etmek tam da Davutoğlu’nun çapına yakışırdı.
