Tayyip Erdoğan’ın “Gençlerle Buluşma” etkinliğinde Muğla’da gençlerle buluşması, iktidarın bu seçimlerde ilk defa oy kullanacak genç kesim üzerindeki faaliyetlerini yoğunlaştıracağını gösteriyor. AKP bu seçimi de kazanacaksa ilk defa oy kullanacak gençlerin oyunun çoğunu almak zorunda. İktidar mevcut yalnızlığını ancak bu şekilde aşabilir ve seçimlerde aritmetik çoğunluğa ulaşabilir.
2023 seçimlerinde 64 milyon seçmen oy kullanacak ve bu seçmenin yaklaşık %8’i ilk defa oy kullanacak. Bu sayı 5 milyon yeni seçmene denk geliyor ve bu oyları alabilmek seçime girecek tüm siyasi partiler açısından son derece önemli.
Geçtiğimiz ay Samsun’da gençlerle buluşan Erdoğan gençlere büyük bir vaatte bulunarak(!) “Füzelerimizin menzilinin çok genişlediğini ve Yunanistan’ın bir gece ansızın vurulabileceğini” söylemişti.
Tayyip Erdoğan, Muğla’daki konuşmasında ise “Türkiye’nin son dönemde çok büyüdüğünü, Ukrayna ve Rusya arasında arabuluculuk yaptığını, tüm dünya Rusya’ya tavır alırken Türkiye’nin Rusya’nın yanında yer aldığını, yeniden düzenlenen Rami Kışlasında gençlere çay ve kek dağıtılacağını; 6’lı masanın Türkiye’yi küçülteceğini” anlattı.
Genç kesimlere verilebilecek “mutlu ve umutlu bir gelecek” mesajı olmadığı için Erdoğan’ın konuşma içeriklerini AKP’nin günlük sloganları üzerinden tekrar etmesi son derece doğal. Bunu bir “iletişim kazası” ya da “kopukluğu” olarak yorumlamak yanlış olur çünkü iktidarın genç kesimlere söyleyebileceği başka hiçbir şey yok.
İşin özü, iktidar ve genç seçmenin arası hiçbir zaman iyi olmadı. AKP’nin beslediği ve yarattığı imtiyazlı TÜGVA gençliği artık gizlenemeyecek biçimde ortaya çıkmış durumda. Bu kesimin toplumsal ayrıcalıklarını AKP‘li olmaları üzerinden değil, uydurulmuş mağduriyetler üzerinden açıklamaya çalışmaları kendilerine yönelik nefretin daha da artmasına sebep oluyor.
Dahası bu “gençler” artık genç olma niteliğini yitirmiş potansiyel “trol” görüntüsü veriyor. AKP’li “genç kızın” metrobüs kazasından sonra hemen sosyal medya yayınına geçerek yalanlar söylemeye başlaması, öğrenci görünümlü trollerin CHP’li belediye başkanlarının yolunu keserek AHaber’e malzeme çıkarma çalışmaları gibi örnekler her geçen gün daha fazla yaşanıyor.
Ülke içinde nasıl bir ayrışma yaşanıyorsa gençlik içinde de benzer bir ayrışma çok daha belirgin biçimde yaşanıyor. Bu yüzden de AKP gençliği toplumu kendisine çeken bir cazibe merkezi değil, varlığıyla toplumun tepkisini çeken bir ayrıcalıklılar örgütlenmesine dönüşmüş durumda.
Bu yüzden de Erdoğan’ın gençlerle her buluşmasında yaptığı “sandıkları patlatın” çağrısının (ne demekse artık!) hiçbir karşılık bulamaması ve sadece o salonlara gitme ayrıcalığına sahip gençler tarafından alkışlanması, AKP’nin genç seçmen içindeki tecrit durumunu gösteriyor.
Yapılan anket çalışmalarında ve özellikle sokak röportajlarında bu durum çok daha belirgin. Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde “sokak röportajları üzerinden operasyon çekildiğini” söylemesi ortaya çıkan bu tablonun iktidarı ne kadar rahatsız ettiğine işaret ediyor.
Demek ki gençlerin “tersinden” sandıkları patlatma ihtimali AKP’nin en büyük korkusu. Seçim öncesi iktidar ve muhalefet dengesi bu kadar yakınken iktidarın nüfuz edemediği böylesine geniş bir kesimin varlığı Saray’ın uykularını kaçırıyor.