No Result
View All Result

Silgiyle yazılan tarih

Espina Ayas by Espina Ayas
30 Eylül 2025
in GÜNLÜK
0
Silgiyle yazılan tarih

Bir ülkenin hafızası, sadece müzelerde saklı değildir; sınıf tahtalarında, ders kitaplarının sayfalarında yaşar. “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adıyla onaylanan yeni müfredat, yalnızca ders programlarını değil, gelecek kuşakların hafızasını da sessizce yeniden kurguluyor. Bu gerçekten bir yenilik mi, yoksa tarih sayfalarını görünmez kılmanın incelikli bir yolu mu?

Geçmişle sessiz kavga

Cumhuriyet’in kuruluş hikâyesi, Atatürk’ün devrimleri, bu toprakların bağımsızlık mücadelesi… Hepsi, yeni müfredatın satır aralarında giderek silikleşiyor. Eğitimi ideolojiden arındırma iddiası, neden tam da ideolojik bir hamleye dönüşüyor? Kendi kökleriyle kavga eden bir eğitim modeli, hangi geleceğe umut taşır?

Görüş var, dinleyen kim?

Resmî kayıtlara göre taslak sürecinde 67 bin 284 görüş ve öneri iletildi. Öğretmenlerden, akademisyenlerden, sivil toplumdan yüzlerce rapor sunuldu. Ama bu cümlelerin kaçı müfredata yansıdı? “Katkılar değerlendirildi” ifadesi, gerçekten değerlendirme midir, yoksa çoktan alınmış kararları yumuşatmanın diplomatik bir yolu mu?

Sessiz silgi

Çocuklara hangi hikâyeyi bırakıyoruz? Bilimle donanmış, geçmişini bilen, sorgulayan bireyler mi yetişecek; yoksa köksüz, hafızası eksik bir kuşak mı? Bir milletin köklerini budarsanız, gelecek nesil hangi toprağa tutunur?

Tarihî uyarı

Unutmayalım: 1920’lerin ilk müfredat reformları, geçmişle kavga değil; geçmişi taşıyarak yenilenme amacını taşırdı. Bugün yapılan ise yenileme değil, eksiltmedir. Daha önce de denendi: Hatırlamak istemediğimiz dönemlerde tarihin bazı bölümleri “görmezden gelindi”. Sonuç? Toplumsal hafızada onarılması güç boşluklar.

Çağrı

Yenilik elbette şart. Ama yenilik, silgiyle değil, kalemle yapılır. Bu ülkenin çocukları, eksik bırakılmış bir hikâyenin deneme tahtası olamaz. Ebeveynler, öğretmenler, öğrenciler, akademisyenler… Bugün sormak zorundayız: “Geleceğimizden hangi sayfayı kim çıkarıyor?”
Sessiz kalmak, kaybı onaylamaktır. Söz söylemek ise sadece hak değil, geleceğe borçtur.

Previous Post

Email De_activation in progress

Next Post

‘Yarım devlet’ / ‘eksik egemenlik’

Next Post
‘Yarım devlet’ / ‘eksik egemenlik’

‘Yarım devlet’ / ‘eksik egemenlik’

Facebook Twitter Instagram

TÜM HAKLARI SAKLIDIR © 2022 TÜRKSOLU, ATATÜRKÇÜ, MİLLİYETÇİ, SOLCU GAZETE.

No Result
View All Result
  • TÜRKSOLU
  • GÜNLÜK
  • HAFTALIK
  • ARŞİV
  • İLERİ YAYINLARI KİTAPLIĞI

TÜM HAKLARI SAKLIDIR © 2022 TÜRKSOLU, ATATÜRKÇÜ, MİLLİYETÇİ, SOLCU GAZETE.