Türkiye Ümit Özdağ’ın siyasetin ortasına bıraktığı bombayı konuşuyor. Özdağ dün İsmail Küçükkaya’nın programına çıkıp Zafer Partisi olarak Cumhurbaşkanı adaylarının Mansur Yavaş olduğunu söyledi. Hatta bir adım daha öteye geçip, bunun Mansur Yavaş için bir “millî görev” olduğunu belirtti.
Önceki gün buna dair söylentiler sosyal medyaya yayılınca, Mansur Yavaş’ın Basın Koordinatörü Volkan Memduh Gültekin bir açıklama twiti atarak Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı adaylığı hakkındaki “spekülatif haberler” ile hiçbir ilgilerinin bulunmadığını beyan etmişti. Yani Mansur Yavaş cephesi, serseri mayın gibi gelen bu bozguncu hamleye karşı tedbirini almıştı.
Zafer Partisi’nin sosyal medya hesabı, Genel Başkan Ümit Özdağ’ın 2 dakika 9 saniyelik Mansur Yavaş konuşmasını 45 dakika içerisinde kırpıp yayınlamış. Demek ki, Ümit Özdağ bu planlı hamlesini önceki gün verilen olumsuz işarete rağmen gerçekleştirdi.
Ekrem İmamoğlu daha iki gün önce “Her CHP’linin cumhurbaşkanı adayı kendi partisinin genel başkanıdır. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Benim de adayımdır” diyerek aradan çekilmişti. Muhtemelen Ümit Özdağ’ı heyecanlandırıp hamle yapmaya cesaret ettiren gelişmelerden biri İmamoğlu’nun bu Kılıçdaroğlu lehine “aday değilim” açıklamasıydı.
Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde şansı en yüksek isim olduğu hiçbir tartışmaya mahal vermeyecek bir gerçek. Anketler, çarşı pazar, yerel siyaset, Ankara kulisleri, eş dost akraba… Bunu herkes görüyor. Mansur Yavaş oy sandığında ortalama gönül rahatlığını en yüksek oranda temin edebilecek isim. Eyvallah.
Fakat Mansur Yavaş gelişmeleri sessizce izliyor. Parti disiplinine, ittifakın kimyasına, 6’lı masanın sinerjisine zarar verecek herhangi bir tavır ve tutumdan kaçınıyor. Bu iş nereye varırsa varsın, oy potansiyeli ne olursa olsun, kimse Mansur Yavaş’ı bozgunculukla, macerayla, nefsine hakim olamamakla suçlasın istemiyor.
Gelgelelim 6’lı masanın en ağır topu CHP’de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu ön planda. Akşener uzun süredir –biraz da İmamoğlu’na meylederek– iki büyükşehir belediye başkanına siyasi nezaketle yeşil ışık yakıyor. Fakat Akşener’in Kılıçdaroğlu’nun adaylığına da doğrudan cephe alması mümkün değil.
Mansur Yavaş düğümünü çözecek olan siyasi adımların CHP’den, ittifak partilerinden ve tabi ki tabandan gelmesi gerekiyor. Ama halkta en yüksek karşılığı bulan Mansur Yavaş’ın parti içi ve partiler arası mekanizmada aynı karşılığı bulması şu ana kadar mümkün olmadı. Kılıçdaroğlu’nun Fikret Bila’ya “Bir CHP’linin önerilmesinden memnuniyet duydum” yorumunu yapması bu bakımdan kritik. Genel Başkan’a göre Mansur Yavaş CHP’de “bir CHP’li”.
“Ülkücü” Ümit Özdağ’ın yine bir Ülkücü olan Mansur Yavaş’ı durduk yere, kimseyle istişare etmeden dayatması muhalefet cephesinde her şeyden önce güvensizlik tohumu ekecek bir adım. Bu tartışmada CHP içindeki bir takım damarların Ümit Özdağ’la kuvvet çifti oluştururcasına hemen topa girdiğini de görüyoruz.
Enver Aysever’in dün televizyonda Mansur Yavaş’a da ucundan dokunduran değerlendirmesi CHP’deki bazı kliklerin konuya yaklaşımını özetler nitelikte. Aysever Mansur Yavaş fikrine karşı dururken –tam da Saray medyasının uydurduğu gibi– HDP’yi “masanın gizli yedincisi” kabul etmiş. Yani Özdağ gibi Aysever de hangi sinir uçlarına dokunacağını iyi biliyor.
Ne Millet İttifakı’nda, ne 6’lı masada yer almayan Ümit Özdağ’ın tribünlere Mansur Yavaş adıyla haykırması Mansur Yavaş’ın muhtemel adayığını sabote etmek için kurgulanmış gibi. Millet İttifakı’na FETÖ-PKK yakıştırmaları yapıp Millet İttifakı’nın Ankara Belediye Başkanı’na “millî görev” yakıştırmanın başka nasıl bir açıklaması olabilir?
Özdağ Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanı olması gerektiğini belirtiyor. O halde Yavaş’ı öncelikle partisinin genel başkanlık makamına davet etsin. Millî görev değil mi? Veya kendisi neden aday olmuyor? Partiyi niye kurdu o zaman? O kadar insan saksı dekor olmak için mi partide duruyor?
Oysa Ümit Özdağ sabotajcı konumuna düşmeden de Mansur Yavaş’a desteğini iletebilir, halkın arzusuna dosdoğru hizmet edebilirdi. 6’lı masaya dahil olmasa da partilerle istişare edebilir, Yavaş’ın muhtemel adaylığı konusunda tam destek taahhüt edebilirdi. Diyalog kapıları açık.
Ama bu da Özdağ’ın tarzına uymuyor. Mansur Yavaş’ı bir çekişme ve gerginlik unsuru haline getirmek kendisi için daha cazip. Tıpkı eski partidaşlarını Saray yargısına ihbar ederek husumet yarattığı gibi…
Yine de Mansur Yavaş dışarıdan ittirmeyle gitmeyeceği gibi böyle oyunlarla da küçültülemeyecek bir isim. Belli olmaz. Bir bakmışsınız, Mansur Yavaş isimi Ümit Özdağ’ın hiç istemediği şekilde bir çığa da dönüşebilir. Önümüzde bir yıldan fazla zaman var.