ABD başta olmak üzere tüm dünya kamuoyu, birkaç gündür ABD seçimlerine Rusya müdahalesini tartışıyor. Aslında bu, konunun ilk gündeme gelişi de değil. Daha önce de Rusya’nın ABD seçimlerine internet üzerinden Trump lehine müdahalesi söz konusu olmuştu. İddialar ABD gündemini epey meşgul etmişti. Fakat Moskova yönetimi de ısrarla inkâr etmişti.
Konu bu defa ABD ara seçimleri dolayısıyla gündeme geldi. Gündeme getirense doğrudan doğruya Putin’e en yakın isimlerden biri: Yevgeni Prigojin. Dünya çapında, Rus paralı asker ordusu Wagner’in patronu olarak tanınıyor. Wagner, Suriye ve Libya başta olmak üzere birçok ülkedeki savaş ve iç savaşa, Rusya adına gayrı resmi paralı asker taşıyan bir yapı. Ve özellikle vahşetiyle meşhur! Yani Putin’in tüm pis işleri yıllardır Wagner ve başındaki Prigojin aracılığıyla sürdürülüyor.
Ama Prigojin’in tek özelliği, bu Rus hizmetkârı uluslararası katil sürüsünün şefi olması değil. Prigojin aynı zamanda “Putin’in şefi” olarak da biliniyor. Sahibi olduğu yemek şirketi Kremlin’in tüm yemek ihtiyaçlarını da karşılıyor.
Prigojin, diğer taraftansa medya baronu ve “trol fabrikası” olarak anılan Rus internet şebekesinin de başındaki isim. Bu trol fabrikasının ilk işlevi, Rus muhalefetine karşı savaşmak, Putin’in iktidarını korumak için internet sahasında propaganda ve dezenformasyon yapmaktı. (Ne kadar tanıdık…) ABD seçimlerine müdahalenin de bu şebeke aracılığıyla yapıldığı konuşuluyordu.
Ve Prigojin kimi zaman Ukrayna Savaşı’ndaki başarısızlıklar dolayısıyla Putin yönetimini eleştirebilen ender kişilerden. Çok şey bilmesi, çok kritik noktaları elinde tutması Prigojin’e bu hareket kabiliyetini veriyor olmalı. Ve elbette Prigojin, Batı İttifakı’nın yaptırım uyguladığı Rusların da başında geliyor…
ABD ara seçimleri öncesi, müdahale meselesi yeniden Bloomberg ve CNN aracılığıyla gündeme getirildi. Fakat bu kez Rusya tarafından Prigojin aracılığıyla bir kabullenme açıklaması geldi. Prigojin, sahibi olduğu şirketlerden Concord’un VKontakte (Facebook’un Rus versiyonu) hesabı aracılığıyla şunları söyledi:
“Müdahil olduk, oluyoruz ve olacağız… Her zaman yaptığımız gibi, kendi yolumuzda, dikkatlice, kusursuzca, bir cerrah gibi müdahale ediyoruz… Mevki belirleme operasyonlarımızda, iki böbreği ve ciğeri aynı anda sökeceğiz.”
Vahşi Kozak üslubunu bir kenara bırakın… Bu az çok Rus devletinin medeniyet seviyesinin (!) genel göstergesi zaten. Burada önemli olan Rusya’nın yaptığı müdahaleyi kabul etmesi.
Ukrayna’da sahada her gün rezil olan Rusya, nasıl ABD seçimlerine müdahale etmiş olabilir? Bir yıla yaklaşan son dönemde Rusya’nın gerçekten de sadece ekonomik değil, askerî bir cüce de olduğu kanıtlandı. Tüm hantallığına, yetersizliğine ve geriliğine rağmen Rusya’nın çok iyi olduğu bazı konular var: Saldırganlık, vahşet, entrika ve elbette istihbarat ile Rus taraftarları şebekesi oluşturmak…
Yani Prigojin’in “müdahale ettik, ediyoruz ve edeceğiz” itirafını sadece Rusya’nın kendisini olduğundan daha güçlü göstermeye çalıştığı bir psikolojik hamle olarak görürsek yanılırız. Emin olun Rusya en iyi yaptığı işi mutlaka yapmıştır ve yapmaya devam edecektir.
Fakat biz konunun başka ve bizim için çok daha önemli bir boyutuna odaklanmalıyız. ABD seçimlerine dahi müdahale eden Rusya, acaba yaklaşan Türkiye seçimlerine müdahale etmeyecek mi? Ya da şimdiden etmiyor mu? Son dönemde AKP’nin Putin’e ne kadar yaklaştığı bilinmeyen bir şey değil. Tahıl anlaşmasından, nükleer santrallere ve daha birçok konuda AKP ile Putin arasında açık bir işbirliği var. Hatta Putin açısından dünya üzerinde adı konmamış olsa da en önemli müttefikin Erdoğan olduğunu görmek lazım. Hem NATO üyesi olacak ama aynı zamanda Rusya’ya da bu kadar yakın duracak başka bir ülke yönetimini herhalde Putin bile hayal edemezdi! Türkiye’yi NATO içinde bir Rus “Truva atı” olarak gören Batılılar çok da haksız sayılamaz.
Böyle bir durumda Putin’in, müttefiki AKP ve Erdoğan’ı kurtarmak için Türkiye seçimlerine müdahale edeceğini tahmin etmemek siyasal saflıkla bile açıklanamayacak bir gaflet örneği olacaktır. ABD’de bile bu kadar etkili olabilen Rus müdahalesinin Türkiye’deki etkisinin kat kat fazla olacağı da tartışma götürmez…
Peki, acaba bizim muhalefetimiz işin bu boyutunun ne kadar farkında? Ya da şöyle soralım: Gaflet ne düzeyde?
Ben kendi muhakememle, bizimkilerin bu konuyu neredeyse hiç düşünmediklerini, tedbir almak vs şöyle dursun, farkında bile olmadıklarını tahmin ediyorum. İnşallah ben yanılıyorumdur.
Lütfen bu defa yanıltın…