Erdoğan’ın KDV indirimi açıklamasının üzerinden iki gün geçti. Kabine toplantısı sonrası alınan kararlara göre sabun, tuvalet kağıdı, deterjan gibi temel ihtiyaç maddelerinde KDV oranı %18’den %8’e çekilmişti. Ancak fiyatlar düşmüyor.
Geçtiğimiz Şubat ayında da temel gıda maddeleri için KDV oranı %8’den %1’e indirilmiş, ancak bunun piyasaya hiçbir etkisi olmamıştı. Gıda fiyatlarında KDV indirim kararı açıklanırken görülen bazı fiyat düşüşleri bile haftasını doldurmadan geri alınmıştı. Bugün İstanbul pazarlarında domatesi 20 liradan, patatesi 10 liradan ucuza bulmak imkansız.
Temel gıda, temel ihtiyaç veya başka bir grup fark etmez. Türkiye artık üç haneli enflasyon döneminde. Son iki haftada marketlerdeki toz şeker neredeyse %100 zamlandı.
Son kullanıcının veya tüketicinin perakende rafından aldığı ürüne yapılan KDV indirimi, TÜİK’in resmi rakamlarıyla bile açıklanan aylık enflasyona zor yetişiyor. Çünkü Saray’ın, üretim maliyetlerindeki artışın önüne geçmek gibi bir gündemi yok.
KDV indirimi, marketteki fiyat etiketinin yükselişini bir ay bile geciktiremiyor ve mutfaktaki yangını söndürmekten uzak kalıyor. Yine de yandaş medya açısından bunun bir manşet değeri var. Yoksa KDV indirimi alım gücünü rahatlatma enstrümanı olacaksa “negatif KDV” gibi absürt bir gündemimiz olur… Bunun böyle olmadığını Erdoğan da biliyor.
Ama şimdi bir tane şubat, bir tane de mart ayında KDV indirimi geldiğine göre ister istemez nisan ortalarında bir başka ürün grubunda KDV indirimi beklentisi oluşuyor. Acaba Tayyip Erdoğan, seçime kadar her ay farklı ürün ve hizmet kalemlerinde böyle kaç defa KDV indirimi yapmayı planlıyor, diye sormaktan kendimi alamıyorum.
Ekonomik tablo o kadar kötü ki, asgari ücreti aynı yıl ikinci defa tespit edilmek durumundalar. Hatta eskiden olduğu gibi altı ayda bir tespitin yine rutine bağlanması da masada. Cahit Özkan, Nihat Zeybekçi, Saffet Sancaklı gibi isimler bu gelişmeyi üst üste kamuoyuna çıtlatmıştı. Sonra Tayyip Erdoğan çıkıp “işçimizi ezdirmeyiz” sakızıyla teyit etti.
AKP şimdilik KDV’yi aşağı çekmekle durumu idare etmeye çalışıyor ama bu geçici bir çözüm bile değil. Esas can yakan enflasyona verilecek hiçbir cevapları yok. Çünkü bu AKP’nin elleriyle büyüttüğü bir canavar.