AKP’nin 15 Temmuz şenliklerinin olmazsa olmazı, gecenin bir yarısından sonra camilerde Sela okutulması. Son 6 yıldır havayı fişek patlatır gibi şenliklerini Sela okutarak bitiriyorlar.
Bu sene tam Selalar okunurken, Resmi Gazete’de Tayyip Erdoğan imzalı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayınlandı. Kararname ile Cumhurbaşkanı yeni vergi oranları salık verdi. Bir kalemde akaryakıta 5 TL, KDV artışı ile birlikte toplam 6 TL zam geldi. Yani 15 Temmuz AKP şenlikleri başlamadan önce vatandaş deposunu doldurmak için benzine 28 TL, motorine 26 TL öderken, Selalar gecenin bilmem kaçında çınlamaya başlayınca benzin 34 TL’ye, motorin 32 TL’ye çıkmış oldu.
Bu artık bir arabanın deposunun ortalama 300 TL daha pahalıya doluyor olması anlamına geliyor. Seçimlerden itibaren akaryakıtta fiyat artışı %66’yı geçti. AKP’nin “Türkiye Yüzyılı” vatandaşın ensesinin üstünde başladı.
Herkes ÖTV zammına odaklanıyor, ancak AKP liderinin 15 Temmuz kararnamesinde Uludağ’ın Milli Park vasfının değiştirilmesinden, üniversite öğrenci harçlarının geri gelmesine kadar pek çok kalem var.
Tek bir kararnameyle halkın cebine el atabilen, ülkenin dağlarını bile satışa çıkarabilen, bir Sela okumalık sürede milyonlarca ailenin cüzi bütçesinin ortasına adeta atom bombası atabilen bir Saray rejiminde yaşıyoruz.
Mehmet Şimşek liberalizmi, saray tiranizmi ile kol kola ilerliyor. Tek bir bahaneleri var: Deprem!
ÖTV zamlarından sonra ortaya çıkan büyük tepkiye karşı Saray’dan bir açıklama yapılmadı. Bunun yerine Hazine ve Maliye Bakanlığı bir duyuru yaptı. Yine deprem gerekçesini öne sürdüler.
Ayrıca Türkiye’nin Avrupa’da benzinin en ucuza satın alınan 4. ülkesi olduğunu, sadece 1,3 dolara bir litre benzin alınabildiğini açıkladılar. Bir de liste yayınladılar. Sanki hedef gösterilmiş. Komşumuz Yunanistan’da bu oran 2 dolarmış. Yani akaryakıtta en az 50 TL’ye kadar durmak yok, yola devam!
Hazine bir de asgari ücret listesi açıklasaydı dolar bazında, o zaman Türk insanını aptal yerine koymamış olurlardı. Türkiye’de asgari ücretin açıklandığı ay itibariyle 50 dolar düşerek 430 dolara indiğini, gelecek ay 400 doların da altını göreceğini, Yunanistan’da ise asgari ücretin 873 dolar olduğunu da karşılaştırmalı olarak verebilirlerdi.
Zamları sarayın yapıp, açıklamasını Mehmet Şimşek’in bakanlığının yapması ise ayrı bir komedi! Güya sorumluluk “Reis”te olmayacak. O yine kandırılmış. Ona doğru bilgi verilmemiş!
Hatta AKP’li Metin Külünk şöyle bir paylaşım yapıp, olayı Abdülhamit dizisi kıvamına çekti:
“Akaryakıta yapılan ÖTV zammının 15 Temmuz gecesinede hemde Sala okunmasının hemen ardına denk getirilmesi kirli bir operasyona benziyor.
Salalar okunurken ÖTV zammının ilan edilmesine kim veya kimler sebebiyet vermişse derhal görevden alınmalı.
Ayrıca bu zammın enflasyonu körükleyeceği gerçeğinin gözardı edilmesinin üzerinde de ayrı düşünmek gerekiyor.”
Bozuk Türkçeler, “-de” “–da” ekleri katliamı, kendisine ait.
Külünk’e göre bir kirli operasyon, bir komplo varmış. Yine birileri “Reis”i kandırmış.
ÖTV zammında ne tür bir komplo olabilir ki? Tayyip anlamamış mı ne yapıldığını? Bu adam Resmi Gazete’de cart curt kararname yayınlıyor. Okumuyor mu yayınladığı şeyleri?
Yoksa Metin Külünk, Tayyip’e mi savaş açtı? “Kirli operasyonu” Tayyip’in yaptığını mı düşünüyor? Tayyip’in mi “derhal görevden alınmasını” istiyor?
AKP’liler iyice deliye vurmaya başladılar kendilerini. Tipik İslamcı yüzsüzlüğü! Sevr Antlaşması vardır ama Vahdettin onu imzalamamıştır. Ee, ne peki bu anlaşma? Yahu işte Damat Ferit bir haylazlık yapmış…
İstanbul işgal ediliyorken gelen gemileri de Vahdettin’e Üsküdar vapuru diye tanıtmışlar. Orada bile “kandırmışlar” “Masum Halifemizi”.
Aynı şekilde “Reis” NATO zirvesine gidip “Kuran yakan, yaktıran”, “Kandil’den beter terörist olan” İsveç ve “Eyyy ABD” ne istiyorsa hepsini yerine getiriyorsa bile, bunun suçlusu yine muhalefettir, “zillettir” ya da saraya sızmış “Fetö”cüler…
Şimdi aynı arsızlığı ekonomide yaşayacağız. 2024 başına kadar Hazine, halkı soyup soğana çevirecek. Çokça bahsi geçen ve Körfezlerde, Londralarda aranan “kaynak”, yine dar gelirlinin, emekçilerin ve orta sınıfın cebinden aşırılanlarla oluşturulacak.
Sonra da “Reis” çıkıp, “Mehmet Şimşek beni kandırmış, fakir fukaranın durumunu düzeltiyorum” diye yerel seçimlere kadar kendi kabilesine paralar saçacak. Asgari ücretler 18 binlere falan, dolar 40 TL’lere fırlatılacak. Sonra nisan ayında, seçimler bitince, Mehmet Şimşek kaldığı yerden devam edecek. “Ya işte deprem konutları var, o yüzden…”
Artık defalarca gördüğümüz “Türk milletini” soyup, “bu millete” para dağıtma oyunu. Kısacası 15 Temmuz’da Selalarla eş zamanlı bu vergi soygununun ilan edilmesi, ne yersizdir ne de kirli operasyondur. Tam olarak 15 Temmuz ruhuna uygundur.
15 Temmuz ruhu dedikleri, “bu milletin” cihat ilan etmesi değil mi? Cihat ama kime karşı? Düşünün, camide Sela okunuyor, bu “Ümmet-i Muhammed sancağı altında toplanın” demektir.
Bir türlü anlayamadık 7 yıldır. Tamam, millet sancağın altında toplanacak da, kime kılıç çekecek?
Mehmet Şimşek’in adata Selalar eşliğinde ilan ettiği yeni liberal “cihadı” işi açıklığa kavuşturdu. Bunlar tüm “Türk milletini” zımmi ilan etmiş belli ki. Padişah fermanıyla haraç salıyorlar üstümüze. Cebimizdeki son kuruşa göz dikmişler, utanmadan da “helal” veya “cihat ganimeti” derler bu soyguna! Ya da Haçlı Seferi mi desek?
Uzun lafın kısası zamlarla, vergilerle, Selalarla geçen bir “demokrasi şöleni” daha yaşadık. 15 Temmuz AKP şenliğiniz kutlu (!) olsun!