Dün akşam oynanan Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçından sonra Ankaragücü Başkanı Faruk Koca ve beraberindekiler sahaya girerek hakem Halil Umut Meler’e saldırdı. Faruk Koca’nın yumruklayıp yere düşürdüğü hakeme yanındaki kişiler de tekmelerle saldırdılar.
Hakem Umut Meler’e saldırı olayıyla ilgili Faruk Koca ve 5 kişi adliyeye sevk edildi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un bugün sosyal medya hesabından yaptığı açıklamaya göre Faruk Koca ve iki kişi “kamu görevlisini yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle yaralama ve tehdit suçlarından” tutuklandı.
Spor müsabakalarında, özellikle futbol maçlarında şiddet olayları sık sık yaşanır. Futbolcular kendi aralarında itişir, kakışır, hatta kavga ederler. Hakemlere futbolcuların tepki gösterdiği de olur. Ancak bir kulüp başkanının sahaya girerek hakeme yumruk tekme saldırması, bugüne kadar yaşanmamış bir olaydı.
Öyle ki, Avrupa spor basını bile dünkü hakem dövme olayını manşetlere taşıdı. Bugün Türkiye’deki bazı haber siteleri “Avrupa’ya rezil olduk” başlıklarıyla veriyorlar haberi. Ama mesele Avrupa’ya rezil olmaktan çok daha büyük.
Meselemiz AKP’nin yarattığı şiddet ortamının yeşil sahalara yansıması. Futbolun bu kadar siyasileştiği bir ortamda Faruk Koca, kararlarını beğenmediği hakemi saha ortasında dövme cüretini gösteriyor. Çünkü Faruk Koca, AKP’li. AKP’nin kurucularından biri ve Tayyip Erdoğan’a oturması için evini verecek kadar yakınındaki isimlerden biri. Ayrıca iki dönem milletvekilliği yapmış. Kulüp başkanlığını da arkasındaki siyasi güce dayanarak elde etti. Cüreti de yine arkasındaki güçten, yani AKP’den alıyor.
Faruk Koca’nın ifadesi de bunun en büyük kanıtı: “Benim atmış olduğum tokat kırığa sebep vermez. Bu olaya hakemin yanlış kararları neden olmuştur.” Bütün haber kanallarında Faruk Koca’nın hakem Meler’e yumruk attığı görüntüler olmasına rağmen tokat attığını ve bunun suçlusunun da hakem olduğunu söylemesi, hakem dövmeyi kendine hak olarak gördüğünü gösteriyor.
Adaletin bile siyasileştiği bir ortamda Faruk Koca ne kadar tutuklu kalır bilemeyiz. Alacağı “ceza” kimseyi keser mi, ondan hiç emin değilim. Bu ülkede ana muhalefet partisi lideri linç edilmeye çalışıldı. Kılıçdaroğlu’na Çubuk’ta saldıranlar ne ceza aldı ki, hakem döven eski AKP milletvekili ceza alsın.
Bu ülkede mesleğinden dolayı en çok şiddete maruz kalanlar sanırım doktorlardır. Doktorlara yönelik şiddetin sorumlusu da AKP’dir. Sokak röportajında “AKP sayesinde doktor dövebiliyoruz” diye övünen türbanlı kadını hatırlıyorsunuz değil mi?
Kurucusu hakem dövmeyi kendinde hak bulan partinin tabanı da hekim dövmeyi kendinde hak buluyor. Bunlar yarın bir gün kararını beğenmedikleri bir hakimi de döverlerse şaşırmayın.
Biz bu yumrukları, tekmeleri tanıyoruz.
Soma’da arkadaşlarını kaybeden madencilere Yusuf Yerkel’in attığı tekmeden tanıyoruz.
Eskişehir’de 19 yaşında dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz’dan tanıyoruz.
Taleplerini dile getiren işçilere, öğrencilere, kadınlara uygulanan şiddetten tanıyoruz.
Bunun adı AKP’dir! AKP, Türk insanının can güvenliğine en büyük tehdittir. AKP gitmeden bu tekmelerin acısı geçmeyecek!