AKP Ordu milletvekili Şenel Yediyıldız, tıp doktoru, göğüs cerrahisi uzmanı. Kendisini bilmek mümkün değil ama yaşı çoktan kemale ermiş, 70’e ulaşmış. Araştırmadım ama muhtemelen torun torba sahibi olmalı…
Şimdi, birkaç gündür, mesleğinde uzman olmuş, bu yaşa varmış, toplumda öyle ya da böyle saygın bir yeri olduğunu varsayacağımız birinin tuhaf sözlerini tartışıyoruz. Normal bir ülkede ve normal bir iktidar şartlarında kendisine yakıştıramayacağımız ama AKP devrinin ve özellikle de AKP’liliğin ruhuna tam oturan sözler bunlar.
Yediyıldız geçen gün, milletvekili olduğu Ordu’nun yerel televizyon kanallarından TV52’ye çıkıp önce muhalefete “kaz kafalı” vs. sövgüler savurdu, sonra da hızını alamayıp kendisinin yaşıtı Tayyip Erdoğan’dan “Tayyip Ağabey” diye bahsederek, “Tayyip Ağabey’in ayakkabılarını elimizle (?) yalamamız lazım…” deyiverdi! Elle nasıl yalayacak onu bilmiyoruz tabii. Yalarken dili sürçtü de yalama fiilini eline mi aktardı, kim bilir… Her neyse, kendisi için temennimiz; bu yalama işinde bir freninin olması, ayakkabıda kalması…
Sözlerinin ardından Şenel Yediyıldız, çok ağır saldırı altında olduğunu, feleğinin şaştığını söylediği bir açıklama daha yaptı. Bu açıklamasında da “Erdoğan emretti milletvekili oldum,” demesi dikkat çekti. Bu, emir üzerine vekil olabilme durumu, tam da seçim süreci başlamışken yalamaya hazır karakterlerin, yeniden aynı makamlara, mevkilere ulaşmanın yollarını dil yordamıyla aramalarının esas sebebidir.
Ayıplanacak, kınanacak bir şey yok… Sistem böyle. Seçim rüzgârları esmeye başladı. Yeniden milletvekili aday listeleri de yapılacak elbette. İşte bu, köşelerinde bekleyen hevesli iktidar partililer için işaret fişeği gibidir. Duydukları yaklaşık olarak şöyle bir şeydir: AKP’liler için yalama mevsimi başlamıştır! Herkes yerlerine, uygun durum almaya! Marş!
Tartışmalar sırasında, Yediyıldız’ın aile fertlerinden bir eski generalin, 15 Temmuz’a adının karıştığı, ardından Yunanistan’a kaçtığı filan da ortaya çıktı. Yalama sendromunun nedeni olarak da bu “hassas” durum gösterildi. Fakat bence bu çok da açıklayıcı değil. Eminim ki hem bu beyefendi, hem de diğer AKP’liler yalama konusunda aynı fedakârlığı, böyle bir durumları olmasa da gösterirler. Kaldı ki akrabaları FETÖ firarisi olan bakanları, bakan yardımcılarını vs. de çok gördük. Yani bu özellik de Yediyıldız’a has değil. Neredeyse her AKP’linin böyle bağları var.
Kısacası bunların hiçbirine gerek yok. Zaten AKP sistemi dâhilinde o kadar yükseklere kadar tırmanabilmiş olanlar, oralara nasıl ulaştıklarını asla unutmadıkları gibi, bundan sonra düşmemek için ne yapmaları gerektiğini de çok iyi bilmektedirler. Evet, bildiniz: Tek çare yalamak!
Bir milletvekili koltuğu için değer mi demeyin. Bu koltuk, yeri geldiğinde Reis’in emriyle oy veren ya da yine aynı yere yaranmak için muhalif vekillere vuran ama bunların karşılığını da ihalelerle, her gün katlanarak zenginleşmekle, çoluk çocuğun, evlad-ı iyâlin ikbaliyle alan bir ele sahip olmak demektir aynı zamanda. Az şey mi?
Peki, insan onuru mu dediniz? O dediğiniz şey, AKP kapısından girerken dışarıda bırakılmıştır, çıkarken geri alınabileceğinin de hiç garantisi yoktur.
Bu yazdıklarımız sizi üzmesin, efendiler…
Bildiğiniz yoldan şaşmayın…
Siz gene de yalayın. Ne de olsa diller yalamakla aşınmaz…