Canan Kaftancıoğlu’nun gündeme getirdiği sahte afiş vakası, iktidarın seçimleri kaybetmemek için neler yapabileceğine çarpıcı bir örnek.
Açıklamaya göre Sultanbeyli’de bir matbaada, CHP logosuyla “İktidar olduğumuzda Apo’yu çıkartacağız” yazan sözde parti broşürleri ve stickerler bastırılıyor.
İş üzerindeyken yakayı ele veren matbaacı siparişi kimin verdiğini bilmediğini söylese de önceki dönemlerden sahte broşürleri ve afişleri kimlerin bastırdığını iyi hatırlıyoruz.
Özellikle Ankara’da seçimler öncesinde Mansur Yavaş fotoğrafının da olduğu “Melih Gökçek gidecek, Dev Sol gelecek”, “Neden güneyimizde Kürt devleti olmasın” yazan afişler bastırır, Ankara sokakları “kimin bastırdığı bilinmeyen” bu sahte afişlerle donatılırdı.
İstanbul’da yaşanan yeni olay “AKP’nin İstanbul seçim çalışmalarını Melih Gökçek mi yönetiyor?” sorusunu akıllara getiriyor.
Bu rezil yöntemin yeniden piyasaya sürülmesi, iktidar açısından bundan sonraki süreçte yapılabilecek yeni bir şey olmamasından kaynaklanıyor.
Rezervler tüketildi ve bütün vaatler piyasaya sürüldü. Gündem bile olmayan açılışlardan da fayda gelmediği anlaşıldı. Sonuç: Erdoğan hala istediği oya ulaşabilmiş değil!
Bundan sonraki süreçte “siyaset dışı” yöntemlere başvurulması ihtimali yüksek. Sahte afiş olaylarının devamı gelebilir ya da farklı “video”lar piyasaya sürülebilir.
Kimlerin parasıyla basıldığı aslında belli olan bu afişleri gördükten sonra mutlaka şu soruyu sormak da gerekiyor:
Bu sahte afişleri bastıracak kadar pervasız olanlar, sahte seçim pusulası bastırmazlar mı? Hayali seçmenler yaratıp oy kullanmazlar mı?
Yani konu provokasyona dayalı bir seçim çalışmasıyla sınırlı değil. Sahte afiş olayı, çok daha önemlisi, iktidarın seçimleri kazanmak için neler yapabileceğine dair çarpıcı bir ipucu veriyor.
CHP İstanbul örgütünün uyanık davranarak suçüstü yapması önemli. Ancak bunun sadece İstanbul’la sınırlı olmadığını, Türkiye’nin birçok yerinde yapıldığını, sosyal medyanın da bu yalanların yaygınlaşması adına kullanıldığını söylemek ve kurulan bu tezgahın “siyasi ayağını” deşifre etmek gerek.
Kumpas başka türlü engellenemez. Yalan da çok, matbaa da çok…