Seçimlerin ardından Türkiye’nin yeni bir yumuşama iklimine gireceğini, Erdoğan’ın bu dönemi muhalefeti çok da rahatsız etmeyecek türden bir çizgiyle geçireceğini düşünenler vardı.
Süleymanpaşa Belediye Başkanı AKP’li Cüneyt Yüksel de bu fikre çok inanmış olmalı ki, AK trollerin hedef haline getirdiği bir şarkıcıyı “toplumsal kucaklaşma” adına sahneye çıkardı. Böylesi bir adımdan sonra takdir edileceğini ve mensup olduğu partinin seçim zaferinin ardından “geçmişle uğraşmayacağını” düşünüyordu muhtemelen.
Evdeki hesap çarşıya uymadı; not defterleri çekmecelerden çıkarıldı. İktidar medyası bu hesapsız çıkışı affetmedi ve Yüksel AKP Genel Merkezi’ne çağrılarak istifa ettirildi. Görevinden “affını isteyerek”, Erdoğan’a teşekkür etmesine bile izin verilmedi.
“Türkiye Yüzyılı”nda kültür sanat işlerinin nasıl yürüyeceğine dair bir içtihat böylece oluşmuş oldu.
Hemen ardından Bursa Büyükşehir Belediyesi, festivalde sahne alacak Melike Şahin ve Hüseyin Turan’ın konserlerini iptal etti.
AKP’li Denizli Büyükşehir Belediyesi de benzer şekilde Mabel Matiz’in konserini iptal ettiğini duyurdu.
Demek ki bundan sonra belediyelerin kültür daire başkanlıkları çağıracakları kişilerin sosyal medya hesaplarını didik didik etmek ve İletişim Başkanlığı’ndan izin almak zorunda kalacak. Muhalif sanatçılara su bile yok!
Diğer taraftan AKP’nin senelerdir “kültürel hegemonya kuramadığı” için karın ağrısı çektiği ve sanatçıların da çok önemli bir kısmının muhalif olduğu düşünüldüğünde; “konserlerin” amacına ulaşması için popüler kişilerin sahneye çıkarılması bir zorunluluk.
Mustafa Ceceli tarzı yandaşlığıyla nam salmış şarkıcı sayısı son derece az. Daha da kötüsü yandaşlık ve popülarite arasında ters bir orantı var ve iktidara yakın isimlerin sahne aldığı konserlere rağbet olmuyor.
Kimsenin gitmeyeceği bir konser düzenlemenin de anlamı elbette olmaz.
Hem konserler kadın ve erkeğin bir araya geldiği; sosyalleşmenin gerçekleştiği yerler değil midir? Daha az konser, daha az günah demek! Çok istenirse Erdoğan kendi mitinglerinde şarkı söyleyerek açığı kapatabilir.
Böylece “AKP yüzyılının” konsersiz ve bu yüzden de kendi seçmeni açısından bile eğlencesiz geçeceğini söyleyebiliriz.
Muhalif belediyelerin düzenleyeceği konserler ve festivaller de geçtiğimiz sene sıklıkla yapıldığı gibi, gerici derneklerin şikayeti ve mülki amirlerin müdahalesiyle, “huzur ortamı ile kamu düzeni ve kamu güvenliğinin sağlanması, genel asayişin korunması ile şiddet olaylarının yaygınlaşmasının önlenmesi” gerekçe gösterilerek engellenecek.
Yani konserlerin iptali sadece güncel bir tartışmayı değil, gidilen bir istikameti gösteriyor. Muhalif sanatçının tamamen susturulduğu, toplumun konsere gitmesinin engellendiği, eğlencenin olmadığı bir çöle çıkıyor gidilen yolu sonu…