Geçtiğimiz gün Konya’da bulunan Türk adının geçtiği en eski kitabe, hem Anadolu tarihini hem de Türk tarihini değiştirecek türden bir keşif.
Savatra Antik Kenti’nde Selçuk Üniversitesi tarafından Doç. Dr. İlker Işık’ın başkanlığında yürütülen kazı çalışmaları sırasında, Anadolu’da ilk kez “Türk” ibaresinin yer aldığı bir yazıt bulundu.
Kazı ekibinin başkanı Doç. Dr. İlker Işık’a göre milattan sonra 10’uncu 11’inci yüzyıllara ait olduğu düşünülen yazıt, İslam öncesi Türklere ait bir yazıt olması bakımından önemli.
Bize tarih derslerinde öğretilen hep şuydu; Türkler, Anadolu’ya Selçuklular ile birlikte gelmişlerdi. Tuğrul ve Çağrı Beyler zamanında başlayan akınlarla Anadolu’ya giren Türkler, Alparslan zamanında Malazgirt Savaşı’yla Anadolu’yu yurt tutmuşlardı.
Bu biraz da 12 Eylül sonrası yaratılan Türk-İslamcı ideolojinin tarih tezi olarak devlet görüşü haline gelmişti ve bu tezin müfredata girmesiyle bizler de tarihi bu şekilde öğrenmiştik.
Tarihi bu şekilde yazmanın veya öğretmenin pek çok sakıncası vardı. Bunlardan biri, Türklerin Anadolu topraklarına sonradan geldiği, işgalci olduğu ve Anadolu’nun yerli halklarının egemenlik haklarını gasp ettiği idi.
İşte malumunuz, Yunan, Ermeni ve Kürt tarih tezleri de buna dayanarak Anadolu üzerinde hak iddia etmiyorlar mı?
Osmanlı parçalandığında Sevr Anlaşması ile Anadolu bölünürken, Yunan işgalinin önü açılırken, Ermeni ve Kürt devletleri tasavvurları yapılırken bu tezlere göre hareket etmediler mi?
İşte Konya’da bulunan kitabe, tüm bu tezleri çöpe atacak kadar önemli bir keşif olarak karşımızda duruyor.
***
Atatürk, savaş alanından sonra Anadolu’yu bir alanda daha işgalden kurtarmaya girişmişti. O alan tarih alanıydı. Atatürk’ün ve çevresindeki bilim adamlarının zamanında ortaya attıkları Türk Tarih Tezi, bugün bile bazı çevreler tarafından fazla abartılı ve hatta ırkçı bulunur.
Anadolu Yunan’ın, Ermeni’nin, Kürt’ün vatanıdır demek abartı olmuyor da “Anadolu Türk yurdudur” demek neden hem abartı hem de ırkçılık olsun?
Ancak Atatürk’ün zamanında yapılan ve bilimsel gerçeklere dayanan çalışmalar göstermiştir ki, Anadolu’da Türkler binlerce yıldır vardı ve Anadolu’ya medeniyeti Türkler getirmişti. Anadolu Uygarlığı dediğimiz de Türkler gelmeden önce var olan bir şey değildi, bizzat Türk’ün getirdiği bir uygarlıktı. Dünyanın pek çok yerine olduğu gibi Anadolu’ya da medeniyeti Türkler getirmişti.
Türk Tarih Tezi, Anadolu’da Türkleri yok sayarak Anadolu’yu parçalamaya çalışan Batı’ya ve Avrupamerkezci tarih anlayışına vurulan en büyük darbeydi. Anadolu’da Türk olmazsa, Anadolu’yu parçalamak daha kolay olacaktı. Anadolu’ya Türklerin sonradan geldiğini iddia etmek, Anadolu’nun eskiden Yunanlılara, Kürtlere ve Ermenilere ait olduğu tezi, Batıya Yunan işgaline de, Ermeni ve Kürt terörüne de destek olma hakkı veriyordu. Batı hâlâ bu hakkını kullanmaya devam etmektedir.
İşte Atatürk’ün tarih alanında başlattığı çalışmalar, Batının planını hem savaş alanında hem de tarih bilimi alanında çöpe atmıştı.
Tabi bütün bu tezleri özetlemek bile bu yazının sınırlarını aşar, hatta buna kitap ciltleri bile yetmez. Ancak konunun meraklıları, Gökçe Fırat’ın İleri Yayınları’ndan çıkan Türk Yurdu Anadolu- Ermeni, Yunan ve Kürt İddialarına Yanıtlar kitabını okuyabilir.
***
Atatürk’ün meşhur sözünü hepimiz biliriz; “Bu memleket tarihte Türk’tü, halde Türk’tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır.” İşte Konya’da bulunan yazıt, Atatürk’ün bu sözünün, şimdilik, en büyük kanıtıdır.
Şimdilik diyorum, çünkü Anadolu toprağı bilim adamları tarafından kazılmaya devam ettikçe, Türk’ün binlerce yıllık izleri tek tek çıkmaya devam edecek. Bizler de Anadolu’nun asıl sahibi olan Türkler olarak her yeni keşfi, Türk’ün toprağın altından her çıkışını büyük bir heyecan ve sevinçle izlemeye devam edeceğiz.
Tıpkı bir kaç gün önce Ötüken’de bulunan İlteriş Kağan’a ait yeni bir yazıtın bulunması ve “Türk” adının geçtiği ilk tarihin daha da eskiye gitmesinden dolayı gurur ve sevinç duyduğumuz gibi.