Haziran ayından beri beklenen şey en sonunda oldu. Dün St.Petersburg’dan kalktan Embraer Legacy 600 özel iş jeti, Moskova’nın 300 km kuzey batısında hava savunma bataryası tarafından hedef alındı.
Flightradar24’e yansıyan bilgilere göre 8500 m irtifada seyrederken 30 saniyede 2500 metre kaybeden uçak, bu andan itibaren havada süzülme kabiliyetini hepten yitirip serbest düşüşe geçiyor.
Olayın hemen ardından sosyal medyaya verilen görüntüler, en fazla bir 30 saniye daha süren bu serbest düşüşe ait.
Kimine göre Putin’in doğrudan verdiği emir uygulandı, kimine göre ipler onun elinde değildi. Uçağı vuran Hava Savunma birimi, Şoygu’ya ve Gerasimov’a bağlı. Veya FSB’nin işiydi. Kendi açtığı darbe soruşturmasını jet hızıyla kapatan FSB’ydi sonuçta. Olmadı GRU verelim, askerî istihbarat. Belki hepsi birden…Ne önemi var ki?!
Sonuç olarak mafyokrasi’nin çarkları döndü.
Putin veya Ayılar Konseyi… Fark etmez.
Tıpkı Darya Dugina suikastı gibi bu saldırıyı da Ukrayna’nın yaptığına dair zavallı bir Rusçu tez dolaşıma girmekte gecikmedi. Dugina suikastı gibi bu da Moskova’ya kapı eşiği mesafede, üstelik yüksek irtifada gerçekleştiği için bu iddia, Ukrayna’yı zan altından bırakmaktan ziyade Rusya’yı küçük düşürür. Dahası Ukrayna istihbaratı, Kremlin’in Prigojin’in kalemini kırdığı bilgisini çok önceden paylaşmıştı. Ukrayna, Rusların zaten yapacağı işle neden dikkatini dağıtsın?
Prigojin’in ve sağ kolu Dimitri Utkin’le birlikte Wagner tepe kadrosunun öldürülmesi, uçağın düşüş görüntülerinin anında sızdırılması, Kremlin’in resmî ajansı TASS’ın vakit kaybetmeksizin haberi vermesi ama Kremlin’in sessizliği, Rus dünyasına verilen mesajı netleştiriyor:
“Seni ezebiliriz, çocuklarını topun ucunda paramparça edebiliriz, hayatını cehenneme çevirebiliriz, hatta işleri elimize yüzümü bulaştırıp tüm bunların boşa gitmesine de sebep olabiliriz. Ama sesini çıkartırsan, muhalefet edersen, irademizi sorgulayacak olursan Prigojin de olsan sonun işte budur. Adalet de biziz, yargı da biziz, cellat da biziz. Sen vatandaş falan değilsin. Onurlu da değilsin. Sadece köpeksin. Sahibini tanı ve itaat et.”
Geçtiğimiz 24 saatte sosyal medyada verilen tepkilere bir göz atarsanız bu karanlık olayın Türk toplumundaki karanlık yansımasına da şahit olabilirsiniz. Türk televizyon tarihinin en dandik dizisi Kurtlar Vadisi, niye bu kadar tuttu sanıyorsunuz?
Mafya adaletinin(!) tecelli ettiği andan itibaren Putin’e karşı hatırı sayılır bir sempati geliştiği yalan değil. Sadece avam tipler değil. Televizyonda yorumculuğa soyunan eski tüfek solcular, emekli askerler, akademisyenler de bu haysiyetsiz düzenin propagandasını yapmakta bir sakınca görmüyor.
Diktatörlük, her an her yerde öldürür. Ruhunuzu verin, az bulup yine öldürür.
Oysa devlet, vatandaşının “hesabını” dürmez. Yani yargısız infaz etmez. Savcı, hâkim, mahkeme bunun için var. Kolluk bu yüzden var. Şüpheli bu yüzden yargıya teslim edilir. İnsanlık bu yüzden “zindan”ı terk edip nezarethane, tutukevi ve hapishanelere geçti.
Hadi bu vesileyle kendimizle de yüzleşelim. Bebek katilini Kenya’dan getirirken Klimanjaro’nun eteklerine fırlatmayan ekibe de, İmralı’da Apo’nun canına kast etmeyen subayından erine kadar herkese de içten içe yıllarca kin beslemedik mi? Ama işte o zaman devlet olmaktan çıkıyoruz. O alçağın hükmü verildi. Çürüyerek ölecek. Bitti.
Kemal Tahir’in Kara Kemal’e söylettiği o meşhur cümleyi hatırlarsınız: Kurtlukta düşeni yemek kanundur.
Hayatı vahşi bir güç mücadelesinden ibaret saydığınız zaman, hele bir de bu anlayışı siyasete uyarlayıp üstüne bir de vatan millet edebiyatıyla süslediğiniz zaman, bunun dizisi bile tutuyor. Ama işte bu senaryonun en hakiki örneği Rusya ortada ve kazın ayağı hiç de öyle göründüğü gibi değil.
Bu sözde çok derin görünen ahmaklığın anlayamayacağı şey şu: Prigojin’i uçağında ölüme götüren şey, sadece “çizgiyi aşmış” olması değil aynı zamanda diktatörlüğe hizmet etmiş olması. Diktatörlük zaten böyle bir şey.
Prigojin’e gelene kadar Ukrayna Savaşı boyunca balkondan düşen (!), başı dönüp çatıdan atlayan (!), silahını temizlerken ensesine kurşun isabet eden (!) Kremlin hizmetkârlarının sayısı şimdiye üç haneyi bulmuştur.
Su testisi su yolunda kırılıyor.
Veya 500 yıldır milim değişmemiş Rus düzeninin bu en son örneği ışığında;
Ayılıkta uçanı indirirler.