Son günlerde NATO üyesi devletlerin Ukrayna’ya yönelik çekimser açıklamaları artıyor. Geçtğimiz günlerde ABD eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, savaşın sonlanması açısından Ukrayna’nın topraklarının bir kısmını Rusya’ya vermesini teklif etmiş, teslimiyet anlamına gelen bu öneri Kissinger’ın “barış güvercini” olarak lanse edilmesine sebep olmuş, BirGün yazarı ve Sputnik çalışanı Ceyda Karan, Kissinger’a methiyeler düzen bir yazı yazmıştı.
Ardından Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Rusya’nın küçük düşürülmemesi gerektiğini dile getirerek Ukrayna’nın Rusya ile toprak verme üzerinden müzakereye hazır olması gerektiğini belirtmiş, Ukrayna ise buna sert bir karşılık vermişti.
Bu yönelimi destekleyen başka bir açıklama ABD Başkanı Biden’dan geldi. “Barış için Ukrayna’nın bir taviz verilmesi gerektiğini” söyleyen Biden, Ukrayna’nın barışı sağlamak için toprak verebileceğini dile getirdi.
Üst üste gelen bu açıklamalara bakıldığında savaşının uzamasının Batı’ya ciddi bir mali yük getirdiğini, bu yüzden de NATO ülkelerinin genel pozisyonlarını yeniden değerlendirdiklerini söyleyebiliriz. Belli ki Ukrayna’nın bu kadar uzun süre direnebileceğini düşünmeyen sadece Rusya değil aynı zamanda batı bloğuydu.
Bu yüzden de savaşın getirdiği sorunların yansıması Batı’nın üzerinde yük haline gelmiş durumda ve söylemlerin değişmesi de son derece doğal. Savaşın sonuçları yeni hissediliyor ve batı rahatını bozarak herhangi bir yokluk yaşamak istemiyor.
Diğer taraftan başından beri batı uşağı olmakla suçlanan “komedyen” Zelenski, batının kendisine önerdiği bir toprak pazarlığı üzerinden Rusya’yla masaya oturmayı kabul etmiyor. İlginç olan ise vatanı için toprak pazarlığı yapmayan bir lidere saygı duymak yerine, O’nun bir kukla olduğu ve “batı tarafından satıldığının” söylenmesi.
Bir kuklanın kendisine emreden efendilerine karşı çıkması beklenebilir mi? Oysa bugün Zelenski, daha büyük bedeller ödemeyi göze alarak savaşa devam etme politikasını uyguluyor. Vatan toprağı için eline silah alabilen bir devlet başkanına sadece saygı duyulur.
3 ay önce batının “gazına gelerek” Rusya’yla savaştığı için eleştirilen Zelenski, bugün de batının sözünü dinlemeyerek savaşı bırakmadığı için eleştiriliyor. Eleştirenler kim peki? Mavi vatancı paşalar, “sosyalistler”, bazı Türkçü ve ulusalcı kesimler ve Devlet Bahçeli. Vatanlarını korumak için savaşan insanları vazgeçirmek için kurulan çok garip bir ittifak söz konusu.
Batı bloğunun Zelenski’ye desteğini çekmesi, Zelenski’nin “batının adamı” olmadığını ispatlıyor. Bu durum savaşın söylenildiği gibi Batı ile Rusya arasında değil, Ukrayna ve Rusya arasında gerçekleştiğini gösterir. Rus sevici olmakla suçladığımız kesimlerin önünde Rusçu olmadıklarını ispatlamak için mükemmel bir fırsat var. Madem Rusçu değilsiniz, Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşta toprakları işgal edilen ülkeyi destekleyin! Ukrayna’nın arkasında batı yoksa, yaptıkları vatan savaşına destek olun!
Kissenger’ı, “Ukrayna toprak versin” dediği için alkışlayan “anti NATO’cular”, batılı liderlerin Ukrayna’ya teslimiyet çağrısı yapmasını alkışlıyorlar. Batı bloğuyla, Rusların Ukrayna’ya sunduğu çözüm aynı: Teslim olmak.
“Batı medyası yalanı bıraktı, Ukrayna Ordusu tükendi!”, “Ukrayna’yı satan satana”, “Ukrayna Ordusu mermi bulamıyor.” Bu başlıklar Rus haber ajansı Sputnik’e değil “ODA TV” ye ait. Bugün yine ODA TV, Rus ordusunun “sahte ricat” taktiği kullanarak Ukrayna askerini “perişan ettiğine” dair bir yazı yayınladı. Neden? Rus Savunma Bakanı Şoygu Tuva Türkü, Genelkurmay Başkanı Gerasimov da Kazak Türküymüş(!)
Apo’nun da anası Türktü. Ona da sahip çıkın o zaman! Haberlerin dili Rus devletinin muhalif görünen Türk kanallarında nasıl örgütlendiğini çok güzel gösteriyor. Sürekli “komedyen” vurgusunun yapılmasının sebebi de bu. Kimileri Rus istihbaratının memuru olmayı, komedyen olmaya tercih ediyorlar demek ki.