Putin, dün imzaladığı bir kararname ile Zaporijya Nükleer Santrali’nin Rus mülkiyetine geçirilmesi için Rusya hükümetine talimat verdi.
En baştan şunu söylemek gerekir ki Putin’in bu kararnamesi, amiyane tabirle, nükleer santrale çökmedir. Hem de öyle böyle değil, kanunsuz, hukuksuz, işgalci fıtratına uygun olarak düzenlenmiş bir çökmedir.
Ukrayna’ya ait dört bölgenin önce silahla işgal edilip ardından yine silah zoruyla yapılan sözde referandumla Ukrayna’dan koparılması ve sonrasında bu sözde dört yönetimin Rusya’ya katılması tiyatrosunun ardından Putin’in bu nükleer santrale çökmesi, ancak 1500’lü yıllarda Latin Amerika’yı sömüren, yerli halkları katledip madenlerine el koyan İspanyolların, Avrupalıların, Hernan Cortes’lerin yapabileceği türden vahşi ve ilkel bir el koyma şekli.
Putin’in imzaladığı kararname de işin kılıfı. Aslında bu kararnamenin bizdeki peçeteye yazılan makbuzlardan falan bir farkı yok. Putin “kararname” imzalayınca işgal sonucu gerçekleşen el koyma hukuki mi olacak?
Gerçi bu kararnameye bakıp Putin’in böyle bir hakkı olduğunu savunacak kimseler de çıkacaktır, onlara da yeni sömürgeci imparatorları ile birlikte hayatta başarılar dileriz.
Ukrayna’nın güneydoğusundaki Zaporijya Nükleer Santrali, Avrupa’nın en büyük nükleer santrali. 6 nükleer reaktör bulunan ve 5 bin 700 megavat/saat elektrik üretim kapasitesine sahip santral, Ukrayna’daki toplam elektriğin yüzde 20’sini sağlıyor.
Ve şimdi Putin, işgalcilikten doğan “hakkını” kullanarak bu santrali Rusya mülkiyetine geçiriyor. Aslında Rusya mülkiyeti de çok doğru bir tabir olmadı. Putin kendi mülkiyetine geçirdi desek daha doğru.
Akkuyu Nükleer Santrali’nin maliyetinin 20 milyar dolar olduğu açıklanmıştı. Avrupa’nın en büyüğü olan Zaporijya Nükleer Santrali’nin maliyetini varın siz düşünün. Ukrayna’nın elindeki en değerli şeylerden biri olan nükleer santral, işgalci Ruslar tarafından ellerinden alındı. Ama sorsanız Putin, Ukrayna’yı işgal etmek, sömürmek için girmemişti değil mi?
Putin’in yaptığı aslında düpedüz gasp. Silah zoruyla Ukrayna’ya ait nükleer santrali gasp etti. Bu, dünyanın bugüne kadar görmüş olduğu en büyük hırsızlık olabilir. Bu konuda da Putin kendini kanıtladı ve bin yılın en büyük gaspçısı olduğunu gösterdi.
İşin daha da tuhafı tüm dünyanın bu gaspa sessiz kalması. Dünyada bu derece bir enerji sıkıntısı yaşanırken Avrupa’nın en büyük enerji santraline Putin çöküyor ve tüm dünya seyrediyor.
Zaten Putin’i şımartıp bu noktaya getiren de bu tavır değil mi?