Çarşamba günkü gözaltı rezaleti üzerine sıcağı sıcağına kaleme aldığım yazı hepinizin malumu internet sabotajı yüzünden saatler sonra anca yayına girebildi. Şimdi bu tutuklamanın getireceği daha büyük öfkeye bir önlem olarak iletişimi daha da yavaşlatırlarsa sanırım bu yazıyı da yine gecikmeli olarak okuyacaksınız…
“Halkı sokağa çağıranlar hukuki sorumluluk alıyorlar…” mış muş(!)
Ya anlamamış ya da anlamak istemiyor…
Tekrar izah etmeye çalışayım:
Sayın sekreter bakınız; Halk nezdinde bu son vaka bardağı taşıran son damla. Hatta “Kükremiş sel gibi bendini çiğner aşar!” vaziyetinde ve bunu CHP’nin de artık dizginleyebilecek takâti yok. Yani Özgür Özel gibi 1 Mayıs’ta kuyruğunu kıstırıp kaçan adam bile mecbur kalarak “sokak” çağrısını yapmak zorunda kalıyorsa varın siz düşünün artık tansiyonu!
Marksist terminojiyle açıklamaya çalışalım biraz da… “Devrimi parti değil işçiler yapacak. Parti ise işçilerinin örgütlendiği yerdir.” Burada da ihtilâl demeyelim hadi ama değişimi gerçekleştirecek olan öfkeli halk yığınlarıdır. Parti ise (burada CHP) mecburen işin içindedir. Ama gasp rejimini uyarayım; Bu dengesizlikle devam ederlerse bugünün munis muhalefeti CHP’yi de mumla arar hale gelirler. Çünkü biraz aklı ve vicdanı yerinde olan birisi dönen dolapların farkında ve artık meselenin sadece İmamoğlu meselesi olmadığı, “içeriden ihbar yapıldı” bahanesinin bile absürt olduğu ortadadır. Bu tür saçmalıklar geçmişte de yaşandı; zira içeriye bir adam yerleştirmek (mayınlamak) ve sonra onları bir şekilde patlatmak bizim gasp rejiminin ilk defa denediği bir şey değil.
Gasp rejimi diye boşuna demiyoruz ayrıca…
Birkaç gün önce yakın bir ağabeyimiz (izni olmadan adını paylaşmak istemiyorum) bizzat benimle konuşmak istedi ve memleketi Malatya’nın Yeşilyurt ilçesinde yaşadığı mağduriyetlerden bahsetti. Konu şahsa ait arsalar ve bu arsaların alelacele “gasp” edilerek TOKİ inşaatlarının yapılacak olması. İnternette “Malatya İkizce Mahallesi re’sen kamulaştırma” diye arattığınızda zaten olay detaylıca çıkıyor, yerel basında ve muhalif kanallarda bolca haber yapılmış. Artık kamulaştırma mı çökme mi şimdi siz varın karar verin…
Tabii bu “çökme!” benim detaylıca birinci kaynaktan tesadüfen öğrendiğim bir olay. Biraz soruşturunca buna benzer yeni skandallar duyacağımız kesin gibi… İşte bütün bunlar halkı isyan noktasına getiren gelişmelerdir ve sorumluluk mevkiindekiler önce bunu idrak etmelidirler…
Kayıtsız kalmamak ve hesap sormak şart, aksi takdirde herkesin bir sırası var ve gasp rejimi pervasızca bu yolda devam edecektir.