Bulgaristan’da iktidarın küçük ortağı ITN, hükümetin Kuzey Makedonya’nın AB üyelik sürecini desteklemesini bahane ederek koalisyondan çekildi. Bunun üzerine parlamentodaki muhalif çoğunluk, liberal Petkov hükümetini 22 Haziran’daki güvenoyu oylamasında düşürdü.
Kiril Petkov, yeniden hükümet kurmak için Cumhurbaşkanı Radev tarafından görevlendirildi. Fakat geçen hafta, Dışişleri Bakanlığı’nın kararıyla 70 Rus diplomat, “istenmeyen adam” ilan edilince koalisyon görüşmeleri yokuşa sürüklendi.
Bir yabancı ülkenin diplomatları, Dışişleri Bakanlığı tarafından gönderilince o ülkede hükümet kurma girişimi baltalanır mı? O ülke Bulgaristan ise ve o yabancı diplomatlar Rus ise bunun cevabı evet.
Zira geçmişteki Bulgaristan Komünist Partisi’nin mirasçısı konumundaki Rus yanlısı Bulgaristan Sosyalist Partisi, Dışişleri Bakanlığı’nın bu tasarrufunu gerekçe göstererek koalisyon görüşmelerinden çekildiğini açıkladı.
Oysa BSP, düşürülen Petkov hükümetinde 4 bakanlık ile temsil edilmekteydi ama canı yanan Rusya olunca, BSP için akan sular durmuş. Şimdi Bulgaristan’ın Ağustos ayında erken seçime gidebileceği konuşuluyor.
70 Rus diplomatı ülkeden kovmaya götüren süreçte bardağı taşıran son damla, Rus Büyükelçiliğinin bir AB başkenti olan Sofya’nın ortasında Rus ordusuna bağış kampanyası açıp para toplamaya kalkışmasıydı. Bulgaristan için zaten kabul edilebilir değildi. Bu, AB yaptırımlarının delinmesi anlamına geliyor.
Fakat Bulgaristan hükümetinin asıl gerekçesi espiyonaj. Düşen hükümetin Başbakanlık Sözcüsü Lena Borislavova,
cumartesi günü radyoya verdiği mülakatta şöyle söylemiş:
“Rusya adına konuşanlar genellikle ücretsiz harekete geçmiyor. Ukrayna saldırısının başladığı Şubat ayından beri, Bulgar istihbaratında bunun verileri var. Ödülleri aylık 4,000 leva (2,035 euro).”
Ancak Borislavova sadece Rus bağlantılı köşe yazarlarını, televizyon konuşmacılarını kastetmiyor. Verdiği bilgilere göre, kamuoyunu bağlayan bu etkili isimler arasında siyasetçiler, siyasi analizciler, siyaset bilimciler de var. Hatta Bulgar istihbaratının içinde bile doğrudan Rusya’dan maaş alanlar tespit edilmiş.
Bulgaristan’da daha önce Mart ayında da 10 Rus diplomat, “diplomatik görevle bağdaşmayacak” hareketlerinden ötürü sınır dışı edilmişti. Bundan bir yıl önce ise, üçü Savunma Bakanlığı’nda memur, altı Bulgar vatandaşının gizli bilgileri Rus istihbaratına aktarmaktan tutuklandığını hatırlıyoruz. Yani Rus örtülü faaliyetleri Bulgaristan’da Demir Perde yıkıldığından beri devam ediyor.
Peki, bizde durum ne?
Mesela Türkiye’de, aynı anda hem Bayraktar, hem Putin güzellemesi yapan sözüm ona güvenlik uzmanlarının durumu nedir? Onların cukkası da 2000 euro mudur?
Mesela Ukrayna’nın Rus donanmasına karşı Odessa açıklarına dizdiği deniz mayınlarının iki üç tanesi kopup kıyılarımıza sürüklendi diye Ukrayna’nın savaş suçu işlediğini iddia eden bazı emekli amiraller, generaller bu işlerden ne kadar muaf?
Özellikle sol cenahta Buça Katliamı başta olmak üzere, Rus ordusunun tüm savaş suçlarını aklama gayreti gösteren “antiemperyalist” kalem erbabının durumu nedir? Avrasyacılıkta hem AKP, hem MHP ile bu kadar tutarlı bir paralellik göstermeleri duygusal mıdır, yoksa “duygusal” mıdır?
Peki siyaset? Sadece Rusçuluk olarak da bakmayın. İnatla İrancılık, Suriyecilik, Çincilik yapan milletvekillerine büyüteç neden tutulmaz? Merakımıza “Ne yani, Çin’e savaş mı açalım?” diye soran MHP’li de dâhil, Uygurlar canhıraş çığlık atarken “Çin’in uzun yürüyüşü”nü anlatmaktan vazgeçmeyen muhalif etiketliler de…
Net olarak bilemiyoruz. Belki henüz bir Lena Borislavova’mız olmadığındandır. Ama kesin olarak biliyoruz ki, hiçbir sır sonsuza dek korunamaz.