Dün Henry Alfred Kissinger, doğum ismiyle Heinz Alfred Kissinger, öldü. Dünyaca ünlü emperyalist devlet adamı, son yarım asırda şekillenen yeni emperyalist nizamda ve özellikle ABD’nin Soğuk Savaş zaferinde büyük role sahip. Bu yüzden ben de işi gücü bıraktım, dünyada hâlâ en çok gürültü çıkaran ve kan döken üç büyük hegemonyacı gücün medyalarını takip ettim. ABD, Rusya ve Çin’in taziyelerini inceledim.
Kissinger’i eleştirenler ve övenler geçmişte neler yaptığına odaklanıyor. Oysa önümüzdeki 50 yıla büyük bir miras, daha doğrusu bela bıraktı. Bugün Çin emperyalizmi, 18. yüzyıl tipi çıkarcı bir merkantilizm, 19. yüzyıl tipi saldırgan bir ticari sömürgecilik, 20. yüzyıl tipi soykırımcı askeri saldırganlık ile doludizgin ilerliyor. 21. yüzyıl ın en önemli sorunlarından biri yani Çin yayılmacılığıdır. Bu tek başına olmasa bile, en çok Kissinger’in dünyaya kazığıdır.
İngilizce yayın yapan Çin devlet televizyonu CGTN, Türkiye’de de izlenebiliyor. ABD’nin, İngiltere’nin, Almanya’nın ve Fransa’nın TV kanalları ile CGTN’yi dün eşzamanlı olarak izlemeye çalıştım. Batılı emperyalist haber kanalları genellikle İsrail – Hamas çatışması ve rehinelerle ilgili yayın yaparken, çok kısa süreli haberlerle Kissinger’in ölümünü duyuruyordu. CGTN ise “Big Strory” isimli tam 2 saatlik bir anma programı hazırlamıştı.
Belli ki Çin, bir devlet büyüğünü, bir kurucu liderini veya en azından büyük bir dostunu, hamisini yitirmişti. Öldüğü gün iki saatlik belgesel nasıl hemen yayına konabilir? Demek ki, önceden belgesel hazırlanmış. ÇKP’nin vizyonerliğine ve vefasına alkış!
Belgeselde iki saat boyunca Kissinger ve Kissinger sayesinde kurulan ABD-Çin dostluğu göklere çıkarılıyordu. Kissinger’in Mao ve Çu En Lay’ı gizlice ziyareti. Sonra Kissinger’in Nixon’u da beraberinde getirmesi. Nixon ve eşinin karda ayağı kaymasın diye binlerce Çinli’nin gönüllü olarak sokakları temizlemesi. Bu kitle hareketi karşısında Kissinger ve Nixon’un daha o an Çin halkına hayran kalması…
Belgesel boyunca Kissinger’e eşlik eden, tercümanlık yapan kişilerle röportajlar yapılmış. Hepsi Henry Bey’in ne denli yapıcı, pragmatik ve akılcı bir insan olduğunu vurgulamış. Kissinger yere göğe konamamış. Detant politikasını başlatmış, Çin’i BM’ye hem de Güvenlik Konseyi’ne sokmuş. Çin’in Dünya Ticaret Örgütü’ne girişini mümkün kılan süreci başlatmış.
Belgesel ilginç bir kurgu ile ilerliyor. Bir Kissinger’i gösteriyor. Bir 2023 ABD’sine dönüyor. Kentucky’de kapanan bir kâğıt fabrikası varmış. Çin şirketi onu yeniden açmış. ABD’li yerel insanlar ağız şapırtada şapırtada, Çinli patronlarını övüyor. “Made in ABD” yazıyormuş fabrikadan çıkan ürünlerin üstünde. Benim Kentucky’li, Arkansaslı hemşerilerim, rahatsız olmamalı tam dersine gurur duymalıymış. Kurgu tekrar 1971’e dönüyor. Kissinger, Pekin sokaklarında kah Çu En Lay ile kah Mao ile şakalaşıyor, birbirine jestler yapıyorlar v.s.
Sayısız sekans, ABD ve Çin’in birlikte barış ve ekonomik büyüme dolu bir dünya yaratmasına yönelik anılar, örnekler… Sonra yıl 2016’ya geliyoruz. Ekranda Trump var. Çin’e kotalar koyuyor. Gerilimli, ama çok gerilimli de değil, bir müzik çalıyor. Trump aleyhine de bir şey demiyorlar. Tam Çin kafası! Asla ABD aleyhine hiçbir şey denmez!
Sonra yine güzel bir müzik çalıyor. Çin’de bir fabrika varmış. Çevreci üretim ödülü almışlar. Aynı teknolojiyi ABD’den de istemişler yeğenim! Biden ile Xi görüşmüş. İlişkiler sürüyormuş. Kissinger’in gülümseyen bir pozu v.s.
Böyle devam ediyor. Aslında Çin emperyalistleri kendi durdukları yerde haklılar. ABD-Çin İttifakını kuran, 100 milyarca dolarlık ABD sermayesinin Çin’e akmasını sağlayan, Çin’i bir dünya gücü yapan ve Küreselleşme isimli yeni sömürgeci düzeni ABD-Çin ortaklığıyla tüm dünyaya dayatan süreci başlatan ABD’li vizyonerlerden en önemlisi Kissinger’dir. Batı televizyonlarında Kissinger’in daha soğuk anılması, acaba Batı’nın artık Çin emperyalizm ile bloğunu parçalamak istemesinden mi? Ancak bu da kolay bir süreç değil. İlk başta Sovyet Rusya’yı tecrit etmek için kurulan blok, ardından küresel sermaye egemenliğinin en önemli ticari şartına döndü.
Köprülerin altından akan sular, emperyalistler arası rekabet ve hatta belki savaşın daha yakın olduğu bir dünyaya bizi sürükledi. İngiltere bile AB’den çıktı. Trump küreselleşmeyi düşman ilan etti. Neredeyse ABD’yi DTÖ’den çıkaracaktı. Rusya Ukrayna’ya saldırdı. Çin donanmasıyla Asya sularında korsanlık yapıyor. Asya’da ABD donanması yeniden, rağbet gören bir dost gibi algılanıyor. Ancak ticari bağları koparmak o kadar da mümkün değil. Biden ve Xi bu yüzden yeniden bir araya geliyor. Milyar dolarlık fabrikalar tek gecede sökülüp, Çin’den Hindistan’a taşınamaz. Yavaş yavaş bu da olacak gibi görünüyor.
Kissinger hata mı yaptı? Sovyet Rusya’dan kurtulmaya çalışan ABD’nin başına daha büyük bir bela mı açtı? ABD’nin değil de, tüm dünyanın başına açtı diyelim. ABD’nin zaten bir rakibe her zaman ihtiyacı var.
ABD, Kissinger ile Mao görüşmelerinin bir kısmını yayınladı. Bağlantısını veriyorum:
Bu metni okursanız, Mao ve Çin’in Dışişleri Bakanı Çu Enlay’ın Kissinger ile birlikte dünyayı nasıl neşe içinde paylaştığını görebilirsiniz. Çin emperyalizminin dünyanın başına nasıl bela edildiğini görün. Kissenger’in usta diplomatlığı dedikler bu! ABD kendi eliyle 21. yüzyıl için, kendi belasını yarattı. Böylelikle dünyanın abisi ve koruyucu olarak donanması okyanus okyanus gezebilir.
Çin devlet televizyonundaki Kissinger’i anma programında işlenmeyen konular neydi? 1969 ile 1977 arasında fiilen ve bazı dönemler resmen ABD emperyalizminin dış politikasını yöneten bu adam Üçüncü Dünya ülkelerinde milyonlarca insanın katliamından sorumlu.
Vietnam, Kamboçya ve Laos’ta Kissinger’in onayı ve önerileri ile yürütülen vahşi bombardımanın kurbanları en az 5 milyon. Bangladeş’te Amerikancı İslamcı bir tarikatın yürüttüğü, Kissinger’in organize ettiği soykırımda 3 milyon Müslüman katledildi. Kıbrıs’ta Türklere yönelik katliamları kışkırtan EOKA ve ENOSİS süreçlerinde ve Yunanistan’daki ırkçı Albaylar Cuntası’nın fanatik politikalarında ilk elden failliği var.
Ortadoğu’da İsrail’in en büyük destekçisiydi. 1973’teki Yom Kippur Savaşı’nı Nixon’a tam 3,5 saat geç haber verdiği artık belgeli ve kayıtlıdır. Amacı Nixon’un İsrail’i durdurmasını engellemektir. Normalde ABD kanunlarına göre bile vatana ihanet ile yargılanabilir. Şili ve Arjantin’de tarihin gördüğü en kanlı ve katliamcı askeri darbeleri bizzat Kissinger koordine etti. Faşist cuntaların ABD’nin tam desteğini alması için Washington’da elinden geleni yaptı. Katliam sorumluluğuna Latin Amerika’da yüz binleri ekledi.
Dünyanın en kısa ve komik fıkrası: Bu adam aynı zamanda 1973 yılında Nobel Barış Ödülü’nü aldı.
ABD’de bile her gittiği yerde savaş suçlusu ve soykırımcı olduğu için protesto edilen yaşlı emperyalistin arkasından, barışın, detantın, işbirliğinin ve diyalogun destekçisi büyük devlet adamı ifadeleriyle anma mesajları yayınlayan iki devlet var. Birini saydık, Çin. Peki, ya diğeri? O da Rusya!!!
Putin, Kissinger için şu açıklamayı yaptı: “Henry Kissinger’ın adı, bir zamanlar uluslararası gerilimlerde yumuşamayı ve küresel güvenliğin güçlendirilmesine katkıda bulunan en önemli Sovyet-Amerikan anlaşmalarına varılmasını mümkün kılan pragmatik bir dış politika çizgisiyle ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır. Şüphesiz onunla yaşadığım en güzel anıları her zaman hatırlayacağım. Bu acı karşısında öncelikle size ve merhumun tüm yakınlarına metanet diliyorum.”
Medvedev’in açıklaması da benzer: “Henry Kissinger öldü. Uzun yıllar ülkesine fedakarca hizmet etti. Aynı zamanda gerçekleri dikkate alan, sadece Amerikan dış politikasının kurallarını takip etmeyen bir pragmatist bir politikacıydı. Şimdi onun gibi insanlardan ne Beyaz Saray’da ne de Batı dünyasında eser kalmadı.”
Şaka gibi değil mi? Kissinger, ABD ve Çin bloğunu kuran, bu sayede Rusya’yı tecrit edip, Soğuk Savaş’ta ABD zaferini sağlayan politikanın öncüsü. Ancak Rusya da kendisini seviyor. Çünkü Kissinger, Rus emperyalistlerin Ukrayna’ya saldırınca, ABD’nin Ukrayna’yı destekleme politikasına karşı çıktı. Bu politikanın Rusya’yı Çin’in yanına iteceğini, oysa Çin’in önümüzdeki yüzyılda ABD’nin gerçek rakibi olacağını savunuyordu.
Yahu adam hakikaten eline dünya haritasını almış, satranç tahtası gibi ulusların kaderiyle oynuyor. Önce Rusya’ya karşı Çin’i yanımıza alalım. Olmadı mı? 50 yıl sonra Çin’e karşı Rusya’yı himaye edelim. Arada sıkıntı çıkaran Üçüncü Dünya ülkelerini de ezip geçelim.
İşte diplomasi dehası dedikleri de bu. Dünya halklarının en büyük kurtarıcısı (!), Avrasya’nın delikanlı emperyalisti olarak tanıtılan Putin de bu yaşlı çakalın teveccühünden medet umar hâle gelmiş.
Neyse hatırlatmadan bitirmeyelim. Kissinger, Tayyip Erdoğan’ın ve AKP’nin de büyük dostuydu. Kissinger ve Ford yönetimi 1974’teki Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra Türkiye’ye karşı yıllarca sürecek, acımasız bir ambargo uygulamıştı. Aynı Kissinger, 15 Temmuz 2016’dan hemen sonra, AKP lideri Tayyip Erdoğan’ın en zor günlerinde, Washington’da ağırladı. 19 Eylül 2016 günündeki uzun masa toplantısında, Kissinger’in yanına James Rothschild’i de alıp, karşısına Tayyip’i oturtması, o anı da özellikle fotoğrafa çektirtmesi manidardı. “Cesaretli Yahudi”lerle dolu bu masa… Kayda geçsin istedi belli ki.
Kissinger için daha yazılacak çok şey var ama yerimiz dar. Bütün mesai ortaklarının, AKP’lilerin, BOP’çuların, Amerikan uşağı “İslam”cıların, PKK’lıların, sözde solcu özde Kürt şovenisti işbirlikçilerin, başı sağ (!) olsun.
“Geberdi” diye tweet atan Aktroller, reisinizi kızdırmayın. Adamın acısı var.