1645 yılına kadar yabancı gemiler vergi ödemeden İzmir Limanı’na girer, serbestçe ticaret yapardı. Venediklilerle yapılan 24 yıl süren savaşta sıkıntıya düşen Osmanlı yönetimi, yabancı gemileri kiralama girişiminde bulundu. Gemi kaptanları cevap bile vermeden limanı terk etti.
Bu durum üzerine Sadrazam Köprülü Mehmet Paşa, Pîrî Reis’in haritasında Sancakburnu adıyla anılan bölgeye, kale inşa ettirdi (1656). Kaleye dönemin en güçlü topları yerleştirildi. Evliya Çelebi,Seyahatname’sinde “Kal’a-i Sancakburnu” adının yazılı olduğu kalede “demir kapaklı yetmiş adet balyemez ve çultutmaz şayka topları” bulunduğunu yazdı. Bu tedbirin alınmasından sonra yabancı gemiler kalede dalgalanan bayrağımızı selamlamaya, gümrük vergisi ödemeye başladı. Yeni yapıldığı için Yenikale veya kalede dalgalanan bayrak nedeniyle Sancakkale adıyla anılmaya başladı. İzmir Körfezi’ne giriş çıkış yapan gemilerin geçişlerini tamamen kontrol altına aldı, boğazkesen görevi yaptı.
Kaleye yerleştirilen toplar İzmir’i işgale yeltenenlere karşı caydırıcı oldu. 1770’te Çeşme’de Osmanlı donanmasını yakan İngiliz-Rus Filosu, İzmir’e bir saldırı gerçekleştiremedi. Büyük Türk Amirali Cezayirli Gazi Hasan Paşa 1775 yılında Sancakkale’ye geldi.
Sancakkale’nin İzmir’in denizden girişine kazandırdığı güzellik, birçok yabancı seyyahın eserine, ressamların tablolarına konu oldu .
II. Abdülhamid Osmanlı İmparatorluğu’nun 15 bölgesini kritik değerlendirdi, istihkam yaptırdı. İzmir-Yenikale kıyı istihkâmları 1889’da onarıldı yüksek kalibre Krupp topları ile teçhizatlandırdı. Bu düzenleme ile Sancakkale merkezli tahkimatlar İzmir Hamidiye İstihkam-ı Hümayunu adıyla anılmaya başladı. Hamidiye istihkamları 1915 yılında İngiliz-Fransız donanmasının İzmir’e yaptığı saldırıyı önlemede büyük hizmet gördü.
Sancakkale, İzmir’i savunma görevini son defa Birinci Dünya Harbi döneminde yerine getirdi. Birinci Dünya Savaşı öncesi Osmanlı Harbiye Nezareti Çanakkale’ye, İskenderun’a ve İzmir’e düşman çıkartması yapılabileceğini değerlendirdi ve yeni tedbir aldı. İzmir’e denizden yapılan saldırıyı bataryalarımız, mayın hatlarımız, batık gemi manialarımız, ışıldaklarımız, askerimiz önleyecekti.
İzmir’de sabit görev yapmakta olan donanmamızın yaşlı gemilerinden Muin-i Zafer Korveti’nin 1913 yılında toplarının sökülmesi kararı alınınca, bir kısım topları, Çanakkale Dardanos tabyasına (Şubat 1915-Baykuştepe), bir kısmı da Kösten (Uzunada) adaya yerleştirildi (Muin-i Zafer bataryası). İzmir Limanı kapatıldı. İnciraltı-Narlıdere hattına toplam 48 toptan oluşan 11 batarya yerleştirildi .
Savunmamızın son bölümünü Sancakkale’deki bataryalarımız teşkil ediyordu. İzmir’i işgale yeltenecek olan düşman Sancakkale’ye çok yakın dar su yolundan geçmek zorundaydı. Bu nokta da sahra toplarımızın ateş hattında bulunuyordu .
5 Mart 1915 günü saat 13.40’ta İngiliz harp gemileri HSM Triuph, HSM Hamshire, HMS Euryalus, HMS Swiftsure, HMS Theseus, Fransız Kleber, Rus gemisi Askold ve nakliye gemileri, monitörlerin bulunduğu İtilaf donanması Yenikale istihkâmına ve İzmir tabyalarına saldırı başlattı.
Aliağa, Reşadiye, Şakran bombalandı. Önce 14 km, sonra 10 kilometre mesafeden uzun menzilli toplarla İzmir’e yoğun saldırı yapıldı. Kale istihkâmlarınca aynı şekilde cevap verildi.
İngiliz donanması Yenikale’yi de 3 saat bombaladı, 140’a yakın mermi atıldı. Amaçları, istihkâmları tahrip etmek, limanı ablukaya almak, hücuma açık bulundurarak, İzmir’in Alman denizaltılarının üssü olarak kullanılmasını engellemekti. Yenikale’de hasarın az, bir şehit ve dört yaralı olduğu bildirildi.
Kale bataryaları ile donanma arasındaki top düellosu sırasında İzmir şehri ve civar halkı telaş göstermemiş, bu manzarayı seyretmek için deniz kenarına ve yüksek yerlere gitmişlerdi (Ahenk 20 Rebiyülahir 1333).
Bu olayla ilgili olarak vilayetin resmi tebliğini yayımlayan gazete yedi yaralı verildiğini ve bir düşman torpil gemisinin batırıldığını yazdı.
6 Mart 1915 günü sabahı, İtilaf donanmasının yoğun bombardımanı başladı. Mayın arama ve tarama gemileri, zıhlı topçuların desteğinde ilerledi, ancak Sancakkale topçusunun karşı ateşiyle işgalciler çekilmek zorunda kaldı Bu harekâtta düşmanın bir mayın tarama gemisi batırıldı.
7 Mart 1915 günü İtilaf donanması, Urla önlerinden Türk toplarının menzili dışından sabahtan geç vakte kadar bombardımana devam etti. Bir Fransız uçağı keşif uçuşu yaptı. İtilaf donanmasının bütün gece sürdürdüğü top atışları ve mayın arama tarama girişimleri, bir sonuç vermedi .
7 Mart 1915 günü 285 bordo sayılı Okino adlı gemisi mayına çarparak battı. HSM Triumph isabet aldı. Mayın temizlemeye gece devam edilmek istendi ancak Yenikale ışıldakları engelledi .
8 Mart 1915 günü bombardıman bütün gün devam etti, bu defa İtilaf donanmasına beş bacalı Rus kruvözörü Askold da katıldı, Urla’yı bombardımana tuttu.
9 Mart 1915 günü de saldırılar devam etti. Aynı gün İzmir Müftüsü ve İttihat ve Terakki Partisi İzmir Katib-i Mes’ulü MahmutCelal (Bayar) Beyefendi İzmir halkının şükranlarını bildirmek için Sancakkale’ye gitti, topçu askerlerine hediyeler dağıttı, morallerini yükseltti .
İngiliz Amiral Rosslyn Wemyss, 9 Mart 1915 günü HSM Euryalus gemisinden gönderdiği ültimatomla Rahmi Bey’den İzmir’i teslim etmesini istedi.
İzmir bombardımanı hakkında haber veren Miladî 6 Mart 1331 tarihli İzmir Ahenk gazetesi, Miladi 10 Mart 1915 tarihli Noya Press’den aldığı haberi şöyle verdi: “Geçen cumartesi sabahı İzmir istikameti İngiliz deniz kuvvetleri tarafından bombalanmıştır. Harekâta 4 kruvazör ile 6 torbitobot katılmıştır.” Aynı gazete bu donanmada nakliye gemisinin bulunmasının İngilizlerin İzmir’e çıkartma yapmak istedikleri sonucuna varıyordu.
İzmir Valisi ve Meclis-i Umumi Reisi Rahmi Bey resmî bir beyanname yayımlayarak, şehri silahlı bir savunmaya hazırlamak için halkın tren veya diğer vasıtalarla İzmir’den iç kısımlara gitmesini istedi, ancak bu haber bir izdihama neden oldu. İzmir Valisi Rahmi Bey, şehri savunma tedbirleri aldı. Aynı gün durumun nazikliğini takdir eden İzmir’deki ABD konsolosu harekete geçerek İngiliz Amirali Pierse ile gemisinde görüştü. Bir İngiliz kaynağına göre saldırının beşinci gününde, mütareke zemini arayan donanma temsilcilerinin ağır istekleri nedeniyle anlaşma olmadı, bunun sonucu olarak İzmir’e karşı olan deniz harekâtı sürdü .
İtilaf donanmasının İzmir’i denizden işgal saldırısı sırasında 87 tonluk İngiliz torpitobotu No 064, 21 Mart 1915’te, 535 tonluk İngiliz monitörü M30, 13 Mayıs 1915 günü İzmir körfezindeki Türk bataryaları tarafından batırıldı. 1000 tonluk Fransız mayın döşeme gemisi Casabianca, 3-4 Temmuz 1915’te İzmir Körfezi’ne döşediğimiz mayınlara çarparak battı.
Düşman filosu körfezde ilerleyip toplarımızın atış menziline girince zor duruma düştü. Bir kısım gemileri açtığımız ateşten, bir kısmı mayınlarımıza çarparak yara alarak battı. Düşman donanması komutanı İzmir Valisi’yle görüşme teklifinde bulundu. İzmir’i teslim etmesi karşılığında İzmir’in bir prenslik olacağını, başına yine Rahmi Bey’in getirileceği söylendi. Bu teklife İzmir Valisi “Cayır cayır yakarım da İzmir’i size teslim etmem. Bu davranışınızla İzmir’deki Levantenlerin de hayatını tehlikeye atıyorsunuz” dedi. Görüşme sona erdi. İzmir Valisi Rahmi Bey, İzmir’e yapılan bombardımanın Levanten nüfusa da zarar vereceğini göstermek için Levantenleri, Türk mahallelerine yerleştirdi. İşgalci filo komutanına isterse İzmir’i bombalayabileceğini bundan Levantenlerin de zarar göreceğini söyledi. Bu tedbirlerimizi İngiliz donanması umursamadı. İngiliz filosu İzmir’i bombalamaya devam etti.
Sonuç almaları için İzmir Limanı’nın içine girmeleri, mayınlarımızı temizlemeleri gerekiyordu. Bataryalarımız, mayın hatlarımız buna izin vermedi. Gemileri tarafımızdan batırıldı. Artık İzmir Körfezi’nin içine giremiyor, uzaktan bombalıyorlardı. Bu durumu önlemek için Bulgaristan’ın savaşa girmesiyle açılan Balkan yolundan gelen silah ve cephanelerden 17 toplu bir Avusturya-Macaristan topçu bataryasının Foça’ya yerleştirilmesi kararı alındı. Ancak yol yoktu, bin bir zorlukla yol yapıldı ve batarya Foça’ya yerleştirildi. Bu tedbirimiz sonucu düşman donanması İzmir Körfezi’nden tamamen çekildi. İngilizler Uzunada’yı işgal etmiş, uçak pisti inşa etmiş, çadır hangar kurmuş hava üssü tesis etmiş,yerleştirdiği toplarla Urla’yı da ateş altına almıştı.
Uzunada’nın geri alınması için çıkartma operasyonu düzenlendi.Operasyonda Türk, Alman, Avusturya-Macaristan topçu bataryalarının büyük katkıları oldu. Urla ve Mordoğan’a yerleştirilen toplarla Uzunada ateş altına alındı.
6 Mayıs 1916 günü Karaburun sahilindeki topçularımızın açtığı ateş sonucu iki İngiliz monitörü batırıldı. Uzunada alındı.
Bu arada İzmir’e hava saldırıları devam ediyordu. İzmir’de üç tayyare bölüğümüz görev yapmaktaydı. Tayyarelerimiz Sisam, Sakız, Midilli adalarına keşif ve taarruz harekatlarında bulunuyor, İzmir semalarında kıyasıya hava muharebeleri oluyordu.
Alman Plt. Hans Joachim Buddecke’in tek başına girdiği İzmir’deki hava muharebesinde iki düşman uçağını birden düşürmesi büyük memnuniyet yarattı. Ege Şahini unvanı ve çeşitli hediyeler verildi.
Ekim 1917’de İzmir’deki yönetimimiz bir kısım Levanten ve Rumların içinde bulunduğu casusluk faaliyetlerine karşı mücadele verdi.
106 yıl önce Mart 1915 tarihlerinde İtilaf donanması İzmir’i denizden ve havadan bombaladı. Çanakkale deniz savaşından önce ilk yenilgiyi İzmir’de aldı. 5-15 Mart 1915 tarihlerinde yapılan bu bombardımanda düşman donanması gemi kayıpları verince çekilmek zorunda kaldı. İşgalci filonun bir kısmı Çanakkale savaşına katılma emri aldı ve orada da başarısız oldu.İzmir’i bombalayan HMS Triumph Çanakkale’de batırıldı. Ancak İtilaf donanmasının İzmir körfezini ablukası devam etti.
İtilaf donanmasının İzmir saldırısı döneminde şehit düşen askerlerimizin aziz hatırasına Yenikale Şehitliği tesis edildi, kitabe konuldu.
“1333 senesi Rebiyülahirinin 18. günü (5 Mart 1915) İngiliz ve Fransız müşterek gemilerinden Yenikale’ye atılan mermilerden müstakil ağır topçu efradından top başında şehit olanların ruhlarına rızaenlillah fatiha” yazıldı.
Ne yazık ki bu büyük tarihi olay Sancakkale’de verdiğimiz büyük savunma 367 yıldır bilinmiyor.Sancakkale’nin müze veya örenyeri olarak halkın istifadesine açılmasını Cumhurbaşkanımızdan istiyoruz.
CELAL ÖCAL