Bugün yeni eğitim ve öğretim yılının ilk ders zili çaldı. Tüm yurtta öğrenciler heyecanla okula başladı. Fakat deprem bölgesi için aynı şeyi söylemek biraz zor.
Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Gaziantep ve Malatya başta olmak üzere depremden etkilenen illerde okullar yıkık vaziyette. Şimdi bunların yerine, elektrik, kanalizasyon ve su tesisatı sorunlu konteyner okullar var.
Başka illere tayin isteyen deneyimli öğretmenlerin yerine ise yeni mezun öğretmenler göreve başladı. Ve onların da barınma sorunu var.
Çocuklar ise her zamankinden daha az. Deprem bölgesinden göç eden aileler geri dönmedi. Göç etmemiş olanlar ise güvenlik, sağlık gibi gerekçelerle çocukları başka illerdeki akrabalarına emanet etti.
Yani 11 il, yeni eğitim ve öğretim yılına hazır değil. Üstelik önümüz kış!
Şubat depremlerinden sonra Tayyip Erdoğan, “1 yıl içinde 650 bin konut” sözü vermişti. Ama Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki’nin geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada deprem konutlarında ihale sürecinin bile %26 seviyesinde olduğu ortaya çıkmıştı.
Oysa depremin üzerinden tam yedi ay geçti. Üstelik bunun son üç ayı zaten yaz tatiliydi. Deprem konutları için tutamayacağı bir sözle oy toplayan AKP hükümeti, okullar için kılını bile kıpırdatmamış.
Eski Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, depremin ilk günlerinde yıkılan okul sayısını 24, ağır hasarlı okul sayısını 83 olarak açıklamıştı. Hadi, sonradan yapılan güncellemelerle bu rakamı ikiyle çarpalım. Kaba hesapla 300 olsun. 650 bin konut nerede? 300 okul binası nerede?
Suriye’de 240 bin konut yapmak için ta Katar’dan yardım fonu bulan adamlar, Türk çocukları için yedi ayda doğru dürüst okul binası bile yapmamış! Adeta bölgeyi ıssızlığa mahkûm edip çocuklara konteyner okulu reva görmüşler. Bir de AFAD’ın vereceği bir öğün kumanyaya.