Özgür Özel, CHP’nin canına okumaya kararlı görünüyor. Kamer Genç anması vesilesiyle çıktığı Tunceli yolculuğunda dün ve bugün ısrarla büyük gaflara imza attı.
Dün Elazığ Havaalanı’nda, sadece bu kararlılık ortaya çıkmıyordu. Özgür Özel’in –kafasındaki etnikçi program bir yana– meseleleri epey geriden takip ettiği de ortaya çıkıyor.
“Elazığ’dan sesleniyoruz. Erdoğan, milletin derdi DEM değil, milletin derdi zam zam, zam. Tutturmuş, bir DEM, DEM, DEM. CHP ayrı bir parti, o söylediği DEM Partisi ayrı bir parti. Bize ziyarete geldiler. Dedik ki ‘Ne görüyorsanız burada. Açık açık gözünüzün önünde.’ CHP’nin, milletin görmediği hiçbir anlaşması, angajmanı, hiç kimseyle bir ilişkisi yok. Herkes gözler önünde.”
Şimdi…
Öncelikle zaten “DEM’i bırak zamma bak” diye bir mantık kopuşu olamaz. Kaldı ki bu başlı başına seçmene hakarettir. İnsanlar tabi ki zamma da bakacak ama bu, vatandaşın ideolojisiz, kişiliksiz, haysiyetsiz olduğu anlamına mı geliyor?
Emekli istediği zamma kavuşsun, sonra da mesela özerkliğe razı mı olsun? Sorsanız kastı bu değildi ama kurduğu çarpık mantık buraya varıyor.
Evet. Özgür Özel, “DEM’i bırak” derken Erdoğan’a sesleniyor. Peki, Erdoğan halkta karşılığı olmayan bir söylem üzerinden boşa kürek çeken tecrübesiz bir siyasetçi mi?
Özel’in Elazığ’da ele verdiği geri kalmışlığı da burada ortaya çıkıyor. Mesele CHP’nin, “milletin görmediği hiçbir anlaşmasının, angajmanının olmaması, herkesin ve her şeyin gözler önünde olması” değil ki…
Sen daha Erdoğan’ın sana nereden yumruk attığını fark edemiyorsun! Artık kimse DEM’e masanın altındaki yedinci gizli ortak demiyor ki. Be adam, sen aylar yıllar öncesinde kalmışsın.
Genel Başkan olduğun günden itibaren körün gözüne parmak sokmakla meşgulsün. Herhalde hiçbir şey gizli değil.
Zaten sorun da burada ya! Bir sor bakalım kendine bir şeyin şüyuu vukuundan niye beterdir?
Demek ki neymiş? Kürt ırkçısı PKK uzantısıyla anlaşmak, işbirliği yapmak, hele ittifak kurmak korkunç bir şeymiş ki aylarca gizli ortak ithamına karşı cevap yetiştirdiniz.
Şimdi açık açık gerçekten yaptığınızı dile getiriyorsunuz. İşte bakın, gizlemiyoruz! Dalga geçer gibi.
Ama halkın gözünde yiğidin malı meydanda olmayacak. Rezillik ortada olacak!
Bugün ise Özel, Kamer Genç’in mezarı başında “Değerli Dersimliler” hitabıyla CHP’ye bir kurşun daha sıktı.
“Dersimcilik” Türk halkının asla mazur görmeyeceği, en hafifinden halkı irrite eden, AKP’den bile gerici feodal bir tavırdır. Özgür Özel’in selefi Kılıçdaroğlu’nun bile geride bırakıp unutturmaya çalıştığı avanakça bir çıkıştır.
Sırada Özgür Özel, partisi ve seçmeni için sonuçlarla yüzleşmek var. Şeyh Saitçilik, Seyit Rızacılık, etnikçilik, mezhepçilik, Dersimcilik… Benzer şeylerin sonucu farklı olmayacak.
Gemiyi zorla fırtınalı rotaya sokup karaya oturtan Dersimli Kemal, utanmadan güvenli limana bırakmaktan bahsediyordu. Anlaşılan Dersimli Kemal’in yarım bıraktığı işi Dersimli Özgür tamamlayacak. CHP’yi hepten batıracak.