İtalya Başbakanı Georgia Meloni, geçtiğimiz günlerde Türkiye’yi ziyaret etmişti. Erdoğan ile Meloni arasındaki görüşme basına kapalı olarak yapıldı. Konu ile ilgili çıkan haberlerde, iki liderin ikili ilişkiler, enerji, savunma, ticaret ve göç alanlarında işbirliğini artırma planlarını değerlendirdiğinin altı çiziliyordu.
Görüşmenin Türkiye açısından en önemli maddesi bana göre göçmen meselesi. İtalya’nın göçmen meselesinden dolayı başının çok ağrıdığı hepimizin malumu. Eh, AKP’nin de Türkiye’yi Avrupa’nın göçmen deposuna çevirmek gibi bir amacı var. Hem de bayağı ucuza kiralanan bir depo.
Basına kapalı gerçekleştirilen toplantının detayları ise çok başka birinin ağzından öğrenildi: İlber Ortaylı.
İlber Ortaylı ne alaka mı?
İlber Ortaylı, Vahdettin Köşkü’nde Erdoğan ile görüşen Meloni’ye, görüşme sonrasında İstanbul gezisi için mihmandarlık yapmış. birlikte Kapalı Çarşı’ya falan gitmişler.
İlber Ortaylı, tarihi Kapalı Çarşı girişine takılan kepengi de göstermiş midir acaba? Umarım göstermiştir de İtalyanlar tarihi eserlerini nasıl korumayacaklarına dair bizimkilerden önemli bir ders almış olurlar.
Neyse, İtalyan basınına yansıyan haberlerde Meloni’nin Erdoğan’dan Libya’daki nüfuzunu kullanarak buradan İtalya’ya olan göçün engellenmesi için yardım istediği yazılıyordu.
İlber Ortaylı, Habertürk TV’den Mehmet Akif Ersoy’un programına katıldı ve Meloni-Erdoğan görüşmesinin ana maddesi olan göçmen meselesinde işbirliğinin nasıl yapılacağını şöyle anlattı:
“Çok önemli bir tezleri var. Afrikalı göçmenler İtalya’dan bize gelecekmiş. İtalya’nın doğru yabancıyı kaldıracak bir yapısı yok. Ne mekanı yeter, ne hizmetleri yeter o çok açık.”
İşte şimdi anlaşıldı Vehbi’nin kerrakesi.
Erdoğan, Türkiye’yi ikinci bir Ruanda yapacakmış da haberimiz yokmuş. İlber Ortaylı televizyonda söylemeseydi, herhalde Türkiye’ye girecek ilk Afrikalı kafileyle öğrenmiş olacaktık AKP-İtalya göçmen anlaşmasını.
İngiltere’de epey zamandır tartışılan göçmenleri Ruanda’ya göndermeyi amaçlayan tasarı, geçtiğimiz günlerde Avam Kamarası’ndan geçmişti. Anlaşılan İtalya da başındaki Afrikalı göçmen sorununu Türkiye’ye göndererek çözmek istiyor.
Halihazırda Türkiye’de de ülkeyi göçmen deposuna çevirmeyi amaçlayan bir iktidar var. 13 yılda Türkiye’ye milyonlarca Suriyeliyi doldurmuş bir iktidar. Bunun yanında binlerce, hatta yüzbinlerce Afrikalı göçmenin lafı mı olur?
26 Eylül 2023 günü bu sayfada, “AB’nin göçmen krizi, Türkiye’nin göçmen sorununu derinleştirecek” başlıklı bir yazı yazmıştım. O yazıda altını çizdiğim şey şuydu:
“Erdoğan ile Meloni’nin görüşmesinden beri AB ülkelerinde Türkiye ile mevcut anlaşmaların yenilenmesi gündeme geldi. Özellikle Yunanistan, Türkiye ile yapılan anlaşmanın yenilenmesi için bastırıyor.
AB ile yapılacak bu tür bir anlaşma, Türkiye’nin göçmen sorununu büyütecektir. Halihazırda 5 milyonun üzerinde göçmene ev sahipliği yapan Türkiye, bu yükü daha fazla kaldıramazken, yapılacak yeni anlaşmalar, Türkiye’deki göçmen sayısı artıracaktır. Bu da Türkiye’nin önümüzdeki dönemde göçmenler üzerinden daha fazla sorun yaşamasına sebep olacaktır.
AB ile göçmenler üzerinden yapılacak yeni bir anlaşma AKP’nin de işine gelecektir. Hem Türk ulus devletine karşı yapılan demografik saldırı için daha fazla göçmeni Türkiye’ye dolduracak, hem bunun karşılığında AB’den para alacak, hem de bu göçmenleri daha sonrası için AB’ye “bak üstüne salarım ha”, diye tehdit unsuru olarak kullanabilecektir.”
Süreç, maalesef tam da öngördüğümüz şekilde gidiyor. AB’nin göçmen krizi, Türkiye’deki göçmen sorununu Türklerin aleyhine büyütüyor. AB ülkeleri para karşılığında göçmenleri Türkiye’ye gönderip kurtuluyor. Buradaki iktidarın da canına minnet. Örneğin Çin zulmünden kaçan Uygur Türkleri sınırdışı edilirken, AKP Türk olmaması koşuluyla herkese ülkenin kapılarını açıyor.
AB ülkeleri geçtiğimiz yılın son günlerinde göçmenlerin Avrupa’ya girişi ve sığınmacı olarak kalmalarını zorlaştıran yeni bir göç anlaşmasına imza atmışlardı. Her ne kadar anlaşma 2026’da yürürlüğe girecek olsa da, AB ülkelerinin göçmenler konusunda ortak tavır almaları açısından önemli bir gelişme.
AB ülkelerinde bunlar yaşanırken, Erdoğan önce Yunanistan Başbakanı Miçotakis’le, Miçotakis’in deyişiyle, “göçmen meselesi konusunda önemli kazanımlar elde edildiği” bir görüşme yaptı. Şimdi ise Meloni ile Afrikalı göçmenlerin Türkiye’ye gönderilmesi üzerine yeni bir anlaşma yapıldı.
AB ülkeleri göçmen sorununu nasıl çözeceklerini bulmuşlar: Süpür Türkiye’ye gitsin!
Yeni anlaşma gereğince AB ülkeleri ya Yunanistan ve İtalya gibi ülkelerdeki sığınmacıları kendi topraklarına kabul edecek, bunu yapmak istemezlerse de İtalya ve Yunanistan gibi varış ülkelerine, sığınmacı başına 20 bin euro ödeyeceklermiş.
Türkiye gibi ucuz bir göçmen deposu varken neden böyle bir şey yapsınlarki? Erdoğan’la adam başı 20 bin euronun dörte birine bile anlaşırlar. Maksat hem AB’nin işi görülsün, hem de Türkiye’ye daha fazla göçmen gelsin.
Gelsin ki, Türk kimliği biraz daha aşınsın, Türk ülkesi biraz daha işgal edilsin.