Gazeteci Murat Ağırel, Barış Pehlivan, Hülya Kılınç, Aydın Keser ve Ferhat Çelik İstinaf Mahkemesi’nin, İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesinin kararını onamasının ardından yeniden cezaevine girecek.
Mahkeme, “istihbarat faaliyeti ile ilgili bilgi ve belgeleri ifşa etmek” gerekçesiyle Barış Pehlivan ve Hülya Kılınç 3 yıl 9 ay, Aydın Keser, Ferhat Çelik ve Murat Ağırel’i de 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezasına mahkum etmişti.
Murat Ağırel, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Şehit olan vatan evlatlarına şehadet dilediğim için bugün tekrar cezaevine giriyorum. Şehit edenler ise ülkemde renkli halılar ile karşılanıyor. Şimdiye kadar yazdığım hiçbir şeyi yalanlayamayanlar beni adaletsizlikle susturacaklarını sanıyorlar. Susmayın, Korkmayın, Alışmayın” çağrısında bulundu.
Sedef Kabaş hakkında 12 yıl 10 ay hapis cezası istenen iddianamenin de kabul edildiği düşünüldüğünde, muhalif gazeteciler için zor bir dönemin başladığı ortada. Artık söz ağızdan çıkarken, sözcük kalemden kağıda geçerken iki değil beş defa düşünülecek. Benzetme ya da atasözü bile kullanılamayacak.
Tüm bunlara rağmen, eğer kaleminiz kırılmışsa bir linç operasyonunun hedefi haline gelmekten de kaçış yok. Gazeteciliğin ve muhalif olmanın bedeli bu. Doğruları dile getirmenin zor olduğu bir dönemden geçiyoruz.
Ağıreller’in yeniden cezaevine girdiğini şimdilik öğrenebiliyoruz ama bilmediğimiz ya da duymadığımız o kadar çok dava konusu var ki. “Cumhurbaşkanına hakaret” binlerce avukatın meşgul olduğu bir sektör haline gelmiş durumda. Bu suçtan yargılanan on binlerce insan var. Bunların çoğu bu zamana kadar adliyeyle ilgisi olmamış, karakola bile gitmemiş emekli insan.
Büyük resme bakıldığında sokak muhabirlerinin ev hapsine alındığını, gazetecilerin tutuklandığını, ekonomistlerin yargılandığını, sosyal medya paylaşımı yapan vatandaşlara da dava açıldığını görüyoruz. “Dil koparma” sıradan bir iktidar pratiği haline gelmiş durumda.
İktidar, kendisi açısından zorlu geçecek bir seçim sürecine, tüm muhalefeti de ortak edecek. Kılıçdaroğlu’nun bahsettiği sosyal medya trollerinin daha aktif hale geleceği, yargının daha hızlı çalışacağı bir dönem olacak.
Sadece bir paylaşım yaparak ya da bir yazı yazarak iktidarı alabileceğimizi mi düşünüyoruz yoksa?
Gazetecinin onurunu, vatandaşın özgürlüğünü savunacağı bir dönem hepimizi bekliyor.