EYT yani “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” sorunu çözüldü (!)AKP her zamanki gibi büyük bir kriz ve kaos yarattı. Bu kaosu şimdi çözdüğünü iddia ediyor ancak bu sırada asıl soygun çoktan gerçekleşti.
Emekliler 10 yıl öncesine göre bugün 3 kat daha yoksul. 2,5 milyon yeni emekli, bu yoksulluğa ortak olacak. Yani emekli maaşları daha da düşecek. Üstelik AKP’nin artık bunun için bir bahanesi de var: “Hepinizi emekli yaptık, nankörler. Oturun maaşınızı alın.”
Bugün EYT’den bin kat büyük bir sorun varsa, o da “EAT” yani Emeklilikte Açlığa Takılanlar sorunudur. “Emekçilerin durumu farklı mı” diyebilirsiniz? Onlar da elbette ki “EAT”! Her geçen yıl ücreti yoksulluktan öte açlık sınırının altına düşen emekçi sayısı yüz binlerle artıyor. Ancak emekçi hâlen emek piyasasındadır ve AKP diktasının tüm engellemelerine rağmen ücretleri için mücadele edebilirler.
Emeklilerin elinde o hak ve imkân bile yok. Hem topluma en çok emek sarf etmiş, hem de toplumun en savunmasız kesimi olan emekliler, her geçen gün yoksullaştırılıyor. Üstüne üstlük AKP, bu milyonlara çalışmadan para alan, saray kapısında dilenen yaşlılar muamelesi yapıyor.
Emekli maaşı sadaka değil, önceden primi ödenmiş maaştır. Adı üstünde bu bir sigorta! Arabanız kaza yaptığında parasını almıyor musunuz sigortadan? “Allah razı olsun” demenizi bekleyen bir sigorta şirketi duyduğunuz mu hiç? AKP ise emeklilere alçakça “nankörlük yapmayın” edebiyatı patlatıyor.
AKP’nin son 10 yılda emeklileri içine sürüklediği sefaleti sayılarla açıklayalım.
2012 yılında en düşük emekli maaşının döviz olarak karşılığı 466 ABD Dolarıydı (Kaynak: Bloomberg). Aynı yıl ortalama asgari ücret ise 395 ABD Dolarıydı (Kaynak: TÜİK). Yani en düşük emekli maaşı, asgari ücretten 1,18 kat daha fazlaydı.
Takip eden her yıl emekli maaşı düştü. Nihayet 2021 yılında en düşük emekli maaşı 262 ABD Doları seviyesine kadar inmişti. 2022’nin ilk 6 ayında bu seviye 169 ABD Dolarına kadar düştü. 2022’nin ikinci 6 ayında ise 191 ABD Dolarıydı.
Aynı süreçte asgari ücret de sürekli düştü. 2012’deki 395 Dolar seviyesinden, 2021 Aralık ayında 200 ABD Dolarının altına kadar indi.
31 Aralık 2021’de asgari ücret 212 dolardı. 2022’de asgari ücret iki kez yükseltildi ancak bu artış çok kısa sürede TL’nin değer kaybıyla birlikte eridi gitti. 31 Aralık 2022’de asgari ücret 294 ABD Dolarıydı.
10 yıl önce en düşük emekli maaşı asgari ücretin 1,18 katıyken, bugün asgari ücret en düşük emekli maaşının 1,53 katı. Kaldı ki asgari ücret de aynı süreçte dolar bazında %33 düştü.
Tüm bu on yıllık değer kayıpları dahi, emeklilerin ve ücretlilerin reel olarak yoksullaşmasının gerçek oranını göstermiyor. Çünkü son 10 yılda ABD Dolarının satın alma gücü de %31 oranında düştü. ABD’nin de kendi enflasyonu var.
Kısacası 2012 yılında bir emeklinin maaşının alım gücü ,2022 yılındaki bir emekliye göre dolar bazında tam 3,2 kat daha fazlaydı.
Uzun lafın kısası “yaşa takılmayan” 2,5 milyon yeni emekli, açlığa kesin olarak takılacaktır. AKP’nin “sosyal adaleti” asla şaşmaz. Kodamanlar, yandaşlar ve torpilliler hariç herkes yoksullukta ve açlıkta eşitleniyor. İlginç bir şekilde muhalefet de bunu “kendi başarısı” olarak lanse etmeye çalışıyor.
Son yapılan zamla, 1 Ocak 2023 tarihi itibariyle asgari ücret 455 Dolar oldu. Ancak enflasyon bu hızla devam ederse, yıl sonuna kadar asgari ücretin yine 250 dolar seviyelerine düşmesi kaçınılmaz. Emekli maaşlarında da bir “düzeltme” bekleniyor. Ancak en düşük emekli maaşının sene sonuna kadar 200 doların altına düşmesi kaçınılmaz gibi.
Zaten iflas etmiş olan SGK sistemine 2,5 milyon yeni emeklinin katılması sonucu haklı olarak şu soru soruluyor: Bu mali yük nasıl finanse edilecek?
Yanıtı “reis” zaten son on yılda vermiş. Emeklilik Türkiye’de adeta sembolik bir kategoriye dönüştü. Bir kişiye 190 dolar düzeyinde emekli maaşı ödemek, “git kendine kaçak iş bul ya da alelacele öl” demekten başka şey değildir.
2,5 milyon EYT’linin maaşa bağlanması, emekli maaşının yakında 100 Dolar seviyelerini görebileceğinin göstergesidir. Bu seçim hamlesinin sonuçlarını hep birlikte göreceğiz.
CHP elbette ki bu hamleyi oya dönüştürmeye çalışacaktır. Gerçekten de muhalefet olmasa, AKP bunları da yapmaz. Sadece kırbaç ile yönetebileceksen, havuca bile gerek kalmaz.
AKP’nin oyları sadece EYT’liler değil emekliler, asgari ücretliler, mavi yakalılar ve beyaz yakalılar olmak üzere pek çok kesimde erimişti. Ancak son hamleyle EYT’liler arasında zaten kaybedilmiş olan oyların önemli bir kısmı geri gelirse, Tayyip için bu bir zaferdir.
Kemik AKP’liler veya AKP’ye oy vermek zorunda olanlar ise “EYT’li benim maaşıma ortak olacak” diye rengini değiştirmez. Dolayısıyla herkesin aklındaki sorunun yanıtı açıktır. Evet, son EYT hamlesi AKP’ye oy getirecektir.
AKP’den tamamen kopmuş olanları zaten tersine çeviremezsin. Ancak kimse 2,5 milyonluk bir kitlenin hepsinin tamamen AKP karşıtı cepheye geçtiğini söyleyemez. EYT’liler önceki seçimlerde muhalefetin kozuydu. Bu sefer AKP en azından oyuna girmiş oldu. Hem de ne giriş?!
Bizlerden toplanan trilyonlarca vergiyle oluşan kamu hazinesinin seçim için tamamen çarçur edileceği ortaya çıktı. Hiperenflasyon, enflasyon, bütçe açığı v.s bunlar şimdilik detay. Kimse bunlardan bahsetmesin. Seçim her şeyi belirleyecek.
Eğer AKP yıkılmazsa, “yeni Türkiye”den sonra “yepyeni Türkiye”deki sosyal manzara şimdiden ortaya çıkıyor.
Emekli maaşı 150-200 Dolar arası, asgari ücret 200-250 Dolar arası, ortalama ücret 250-300 Dolar arasında oynayacak. Türkiye “Dördüncü Dünya” oluyor. Eski bir Afrika sömürgesi haline düşürülüyor.
Açlık isyana yol açmazsa, en onursuzundan köleliğe yol açar. “Provokasyona gelmeyin, sandığı bekleyin” diyen parlamenter muhalefetin gerçek amacı ne göreceğiz? Sandık hayaliyle, halkın isyanını bugüne kadar bastırdılar. Ancak Türk halkına köleliği kabul ettirmek öyle kolay değildir. Haberiniz ola. Seçim gecesi hileli maç tezgâhlamayın! Bu döngünün sonuna geldik.