Yeni haftanın en önemli tartışma konularından biri, başlıktaki bu soru olarak ortaya çıktı.
Erdoğan’ın adaylığı konusu zaman zaman gündeme geliyor. Kimileri birtakım “hukuki” gerekçeleri öne sürerek Erdoğan’ın aday olamayacağını dillendiriyor. Bazı kesimler ise Erdoğan’ın seçimi kaybedeceğini bildiği için aday olmayacağını, böylelikle yenilmezlik unvanını koruyarak kenara çekileceğini iddia ediyor.
Erdoğan aday olmayacak iddiasını en son dillendiren ise Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu. Halk TV yayınına katılan Karamollaoğlu, “Erdoğan kazanamayacağını görürse seçime girmeyebilir. Kaybedeceği seçime girmez. AKP içinden veya dışından sürpriz bir aday gösterebilir.” dedi.
Karamollaoğlu’nun iddiasını Halk TV yazarı Mehmet Tezkan da köşesine taşıdı. Ben de başlığı onun yazısından ödünç aldım.
Peki, gerçekten Erdoğan aday olmayabilir mi?
Mehmet Tezkan’ın yazısı üzerinden gidelim. Tezkan, yazısında iki görüşü de kendince özetliyor:
“Buna rağmen yaptırdığı anketlerde seçilemeyeceğini görürse, Millet İttifakı adayının ipi göğüsleyeceğini anlarsa, bunu sahada da (mitinglerdeki ilgiyle) test ederse ne yapar?
Soru bu…
Karamollaoğlu’na göre kaybedeceği seçime girmez.
Kimileri de diyor ki; olur mu ya… Aday olmaması, seçime girmemesi, havlu attığı anlamına gelir. Bu şartlarda Millet İttifakı’nın adayı fark atarak kazanır.
Bu aynı zamanda Türkiye’yi değiştirmek, dönüştürmek laiklik boyunduruğundan (!) kurtarmak ülküsünden vazgeçmektir.
20 yıl uğraştım başaramadım demektir.
‘Dava’nın başarısızlıkla sonuçlanması demektir.
Mutlaka aday olacak diyenlerin tezi bu…”
Mehmet Tezkan, karşı görüşü de şu şekilde özetliyor:
“Erdoğan aday olup kaybederse siyasi hayatını noktalar. Girdiği her seçimi alır efsanesi çöker. Maçı böyle bitirmek istemez.
Kenara çekilir, başka aday gösterir. Meclis’te çoğunluğu elinde tutmak için bütün gücünü harcar. Meclis çoğunluğunu sağlayarak yeni seçilen Cumhurbaşkanı’nın elini ayağını kilitleyerek seçime gitmeye zorlar.
Tamam da Erdoğan olmazsa AKP dağılır.
Doğru ama şöyle bi fark var. Aday olmuyor ama yine AKP’nin başında kalıyor. Hem de mağduriyet yaratarak…”
Ben fikrimi baştan söyleyeyim; Erdoğan ne olursa olsun aday olacak. Hatta Erdoğan’ın aday olmaktan başka şansı yok.
Biz muhalifler önümüzdeki seçimlere Türkiye açısından ölüm kalım seçimi olarak bakıyoruz. Ancak seçimlere bu şekilde bakan sadece biz değiliz. Erdoğan da seçime bu şekilde bakıyor. Kendince o da haklı. Çünkü seçimlerde başarısız olursa, kaybedeceği tek şey iktidar değil.
Bir önceki seçim olsaydı, “belki aday olmaz yerine başkasını aday gösterir, o da köşesine çekilir emekliliğin tadını çıkarır” diyebilirdik ama Türkiye’de saflar bu kadar keskinleşmişken, ülke bu kadar kutuplaşmışken, mağduriyetler bu kadar artmışken, baskı bu kadar yoğunlaşmışken, artık Erdoğan için normal bir seçim, köşeye çekilme gibi şeyler mümkün değil.
Erdoğan ölünceye ya da istediği Türkiye’yi oluşturuncaya kadar iktidarda kalmak zorunda.
Kendisi için böyle kritik önemde olan bir seçimde, Erdoğan kime güvenip de “şahsının geleceğini” emanet eder?
Karamollaoğlu kadar olmasa da, 20 yıllık süre zarfında Erdoğan’ı az çok bizler de tanıdık. Erdoğan böyle bir durumda koltuğunu da geleceğini de kimseye emanet etmez. Hele ki önceden yaşadığı bir Davutoğlu deneyimi varken.
Erdoğan’ın geçtiğimiz ayın başında ATO’da düzenlenen Önceki Dönem Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda söylediği gibi “artık kaybedecek çok şeyleri” var.
Yukarıda yaptığım alıntıda Mehmet Tezkan bir “mağduriyet”ten söz ediyor. Gerçi Mehmet Tezkan neyi kastettiğini yarına bırakmış ama berim bir tahminim var.
Sanırım Mehmet Tezkan’ın söylemek istediği, Erdoğan’ın yeniden aday yaptırılmadığı üzerinden bir mağduriyet yaratıp buna oynamak isteyebileceğini söylüyor. Bu aralar sık sık gündeme geliyor ya, “Erdoğan kanunen üçüncü kez aday olamaz” diye.
Bu durumda Erdoğan doğru bir mağduriyet yaratır. Mitinglere mağdur olarak çıkar, “benim adayım şu, ona destek olun” der. Bu da doğru. Ancak oy pusulasında Erdoğan’ın resmini göremeyen AKP’li seçmen, AKP’ye daha çok mu meyleder, yoksa korkup iyice AKP’den uzaklaşır mı?
Bunu da bir düşünmekte fayda var.