Bekir Pakdemirli de dün gece itibariyle “görevden affı kabul olan” şanslı eski bakanlar kervanına katıldı. Böylece Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’ne geçildiğinden beri 3,5 yılda görevden affedilen 8. bakan oldu.
Uzunca bir süredir görevden alınacağı söylenen eski Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli, dün gece yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesiyle görevinden affedildi.
Yoksa görevinden affı mı istendi?
2018’den beri Tarım ve Orman Bakanı koltuğunun işgal eden Pakdemirli, bakanlık yaptığı süre boyunca birbirinden skandal olay ve haberle gündeme gelmiş olmasına ve kendisine defalarca istifa çağrısı yapılmasına rağmen istifayı aklının ucundan bile geçirmemiş bir bürokrattı.
Hal böyle olunca insan sormadan edemiyor, yoksa af makamı Pakdemirli’ye “görevden affını iste mi” dedi?
Böyle düşünmemize neden olan bir başka gelişme ise AKP Erzincan İl Başkanlığının dün paylaşıp bugün sildiği bir gönderiydi. İl başkanlığının gönderisinde Binali Yıldırım ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin 4 Mart Cuma (bugün) Erzincan’a geleceği yazıyordu.
Anlaşılan Bakanın bile görevden affını istediğinden haberi yoktu. O da diğer pek çok bürokrat gibi görevden affedildiğini kararnameden görmüş olabilir. Ama yine de görevden affettiği için Erdoğan’a “şükranlarını” sunduğundan, sanki kendisi affını istemiş gibi bir izlenim edinilebilir.
Bekir Pakdemirli, sadece Tarım ve Orman Bakanları arasında değil, bugüne kadar gelmiş geçmiş tüm bakanlar arasında en başarısız olanıydı. Katıldığı bir televizyon programında “Kabine açıklanmadan 24 saat önce telefon geldi. Tarım ve Orman Bakanlığı dışında bütün bakanlıklar aklımdan geçti.” demişti. Bu kadar başarısız olmasını sebebi belki de buydu.
Türkiye’de tarımı bitiren bakandır desek abartmış olmayız. Yetiştirdiği tarım ürünleriyle kendi kendine yeten ülkelerden biri olan Türkiye, AKP iktidarı ile birlikte tarım ürünlerinde dışa bağımlı bir hale geldi. Öyle ki, buğdayı, hatta samanı bile ithal eder olduk.
Bugün Rusya’nın Ukrayna’yı işgaliyle gündeme gelen “ekmeğe bile muhtaç kalacağız” endişelerini temelinde de AKP’nin ve tabii ki Bekir Pakdemirli’nin yürüttüğü politikalar vardır.
Aynı şekilde hayvancılık da Bekir Pakdemirli’nin döneminde adeta bitirilmiştir. Türkiye dışarıdan hayvan ithal eden, bunun yanı sıra hayvanları beslemek için de ithalat yapan bir ülke haline gelmiştir. Bu arada İspanya’dan getirilen sığırların sertifikasının sahte çıkması gibi skandallar da yaşadık.
Türk çiftçisi borç yükü altında ezilirken, tarlasına traktörüne el konurken “Türkiye’de para var ki ithalat yapabiliyor” diyen Pakdemirli’nin aklına o parayı yabancı ülkelere vereceğine Türk çiftçisine verseydi de çiftçi üretim yapsaydı düşüncesi gelmemiş anlaşılan. Belki de gelmiştir ama aklına gelen işine gelmemiştir Bekir Bey’in. Ne de olsa kendisi bakan olmadan önce bir Amerikan patates şirketinin Ortadoğu danışmanıydı ve ne hikmetse Bekir Bey bakan olduktan sonra patates ithal eder olmuştuk.
Elbetteki tarımda ve hayvancılıkta yapılan bu ithalatın normal fiyatların çok çok üstünde olduğunu söylemeye gerek yok. Çünkü neydi, “Türkiye’de para var”dı. Et de yemeyiverindi, balık, tavuk, hindi neyinize yetmiyordu. 40’ına kadar kuzu, 40’ından sonra kuzunun yediğini yiyecektik. Eski tarım bakanımızın diyetisyenliği de varmış, bu açıklamasıyla öğrenmiş olduyduk.
Bekir Pakdemirli’nin bakan olduğu dönem, Türkiye’de pek çok doğal afetin yaşandığı bir dönemdi. Sel baskınları, depremler ve geçtiğimiz yaz yaşanan orman yangınları ilk hatırlananlardır. Ne diyordu Pakdemirli, ” Yani sel, taşkın ve heyelanla ilgili uyarılarımızı yaptık ama en nihayetinde bu işler Allah’ın işi.”
E uyarı yaptıysan tamam ya, tedbir falan niye alacaksın ki? Bu açıklamayı da Trabzon’da yaşanan ve 10 kişinin hayatını kaybettiği sel felaketinde yapıyordu.
Geçtiğimiz yaz aylarında Türkiye’de yaşanan orman yangınlarında da sorumluluktan kaçan, duyarsız tavırlarıyla gündeme gelmişti. “Orman yangınlarıyla mücadele belediyelerin sorumluluk alanında” demişti, oysa orman bakanı olarak ormanla ilgili her şey onun sorumluluğundaydı. THK’nın yangın söndürme uçaklarının kullanılmasına izin vermeyip aynı uçakları günler sonra yabancı ülkelerden kiralayarak hem yanıp kül olmasına izin vererek orman hem de para kaybına sebep oldu.
Erdoğan affetmiş olabilir ama biz Pakdemirli’yi tarım ve hayvancılığı çökerttiği, ormanlarımızın kül olmasına göz yumduğu için asla affetmeyeceğiz!