Dün NTV’de yine gerçekten canlı mı yoksa banttan mı emin olamadığımız soru-cevap görünümlü bir Erdoğan programı vardı. Hatta bir yerde “sıradaki soru”nun cevabı da Erdoğan’ın ağzından kayıverdi.
Erdoğan’ı ayarlanmış sorunun ayarlanmış cevabını önceden verdirecek kadar heyecanlandıran konu Abdullah Öcalan. Erdoğan, “Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’ya verecek” demişti.
Doğal olarak, günlerdir herkesin aklında aynı şüphe var. Erdoğan bebek katili Apo adına Demirtaş’ı tehdit ederken yeni bir açılımın işaretini mi veriyor? Yoksa Saray’da Apo’yu salıverme planları mı kurgulanıyor.
İşte Erdoğan dünkü konuşmasında önce konuya dair yeni bir şey paylaştı. “Öcalan’ın Demirtaş’ın oradan verdiği mesajlarından rahatsız olduğu ortada bir gerçek.” Bir kez daha Apo adına açıklamada bulundu. Türk Solu yıllar önce “O Şimdi PKK Eşbaşkanı” diye kapak yapmıştı. Haksızlık etmişiz. Meğer adamın derdi basın sözcüsü olmakmış!
Geçen hafta Meral Akşener tepki göstermiş, “Eğer İmralı’dakini çıkarmanın peşindeysen orada duracaksın. Sakın ha!” sözleriyle uyarmıştı. İşte Erdoğan burada heyecanlanıp prompterdan okumaya devam etti ve Merak Akşener’e cevabını yetiştirdi. Oysa Akşener sorusu henüz sorulmamıştı. Şaşıran gazetecilerin (!) Akşener sorusunu panikle yarım yamalak araya sıkıştırdığı duyuldu.
Öcalan konusu belli ki daha çok su kaldıracak. Fakat Erdoğan’ın Öcalan’dan bahsederken gevrek gevrek gülüşü, keyfinin yerinde oluşu da insanı kuşkulandırmıyor değil. Aylarca Erdoğan’ın “faiz sebep, enflasyon netice” sözüyle dalga geçildi. Nass sakızları çiğnendi. Herkes iktisat çalıştı. Dolar tahminleri havada kapışılır oldu. 50 lira diyen bile oldu. Ama günün sonunda görüldü ki, o sözler cahillikle değil, kurnazlıkla söylenmiş. Herkes ipteki cambazla meşgulken 20 Aralık faiz ve döviz darbesi geldi.
Acaba Erdoğan’ın Öcalan çıkışları benzer bir amaca mı hizmet ediyor? Apo, Erdoğan’ın ipteki yeni cambazı mı? Herkes Erdoğan’dan yeni bir ihanet açılımı, özel bir PKK affı, yine Habur’da rezalet, hatta bir özerklik girişimi bekleyip buna göre yüklenirken, siyasi muhalefetini buna şekillendirirken farklı bir hamle mi gelecek?
Herkesin bildiği gibi mayası tutmuş bir Millet İttifakı kadar hiçbir şey Erdoğan’ın uykusunu kaçırmıyor. Fakat hukukun üstünlüğünü savunan bir CHP’nin, milliyetçi tabanındaki heyecanları bastırmakta zorlanan bir İYİ Parti ile HDP gerginliği yaşaması Erdoğan için bir çıkış yolu olabilir.
Ağıralioğlu’ndan Kılıçdaroğlu’na gelen salvoyu ve Öztrak’tan Ağıralioğlu’na yetiştirilen cevabı bu doğrultuda değerlendirmek mümkün. Uykudan kalktığında kendisini “Demirtaş’ı savunma” ve “HDP ile aynı mevzide” bulan bir CHP elbette yalnız kalacaktır. Öfkesi yatıştığında İYİ Parti’nin kendini bulacağı yalnızlık da farklı olmayacaktır.
AKP’nin kemik tabanının midesi geniştir. Apo mapo onlara işlemez. Reis’in bir bildiği vardı da yaptı der, geçerler. Fakat muhalefet öyle değil. Herkes ilkesel tavrını belli etmekle birlikte daha temkinli ve daha dikkatli olmalı.