AKP lideri Erdoğan, “AKP Aday Tanıtımı ve Seçim Beyannamesi Toplantısı”nda seçim vaatlerini açıkladı. Tek bir cümle ile özetleyecek olursak, Erdoğan, 21 yıllık iktidarında bugüne kadar yapmadığı ne varsa yapacağını beyan etti.
Öncelikle şunu söyleyelim ki, 21 yıldır iktidarda olan bir parti için sunulan vaatler oldukça zayıf. Bunda elbette ki, AKP’nin artık bir ufkunun olmamasının ve vatandaşa sunacak bir şeyinin de olmamasının etkisi var.
En başta gelen vaat de “Kamuya işe alımları, görevin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırarak, gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız” maddesi.
21 yıldır iktidardasın, bütün atamaları sınav başarısına göre değil, mülakata (siz torpil olarak okuyun) göre yapmışsın, 21 yıl sonra “mülakatı kaldırıyorum” diyorsun.
Hayırdır, kamuda yerleştirilecek pozisyon kalmadı mı?
Hem işe girerken torpili ortadan kaldırırsa, kim niye AKP’ye oy versin ki? Bence Erdoğan, muhalefetle yarışacağım diye kendi ayağına sıkacak bir vaat ortaya atmış.
Beyannamede “sivil Anayasa”dan söz ediliyor. El insaf! Defalarca Anayasa’yı değiştiren bir iktidar, hâlâ sivil bir Anayasa yapamamışsa bu vaade kim inanır?
Örneğin, kişi başına düşen milli geliri 16 bin dolara çıkaracaklarmış. Tabi bu başlangıç. Ardından elbette daha yüksek seviyelere de çıkacakmış. AKP’nin en iyi yılında bile kişi başına düşen milli gelir 12.582 dolardı. Şu ekonomik şartlarda, böylesine “bilge” bir ekonomistin yönetiminde, böyle bir vaadin hayal bile olamayacağı aşikar.
Vaatler arasında Kılıçdaroğlu’ndan intihal edilenler de var elbet. Bugüne kadar Kılıçdaroğlu’nun yapacağım dediği şeyleri yapıyormuş gibi adımlar atan Erdoğan, yine bir adım öne geçmek için fırsatı kaçırmamış. Aile destek sigortası, mülakatın kaldırılması, üniversite öğrencilerine vergi muafiyeti gibi vaatler bunların belli başlıları.
Seçim beyannamesinden anlıyoruz ki, Erdoğan’ın “bize 1 yıl müsaade edin” diye deprem bölgesinde verdiği sözler palavradan ibaretmiş. Seçim beyannamesinde daha önce Erdoğan’ın bir yıl içinde tamamlanacağını vadettiği 650 bin konutun 319 bin adetinin bir yılda teslim edileceği yazıyor.
Yukarıda gençlere vergi muafiyetinden bahsetmiştim. Erdoğan, yükseköğrenimdeki gençlere bir defaya mahsus cep telefonu ve bilgisayar alımında vergi muafiyeti getirecekmiş. Bitti mi? Bitmedi. Yanında her ay öğrencilere 10 GB internet!
Peki, gençler o 10 GB’ı özgürce kullanabilecekler mi? Örneğin sosyal medyaya girebilecekler mi? Bunun cevabı yok. Daha doğrusu özgürlükler ile ilgili tek bir kelime bile yok! Ama yapılacak bir hukuk reformu var. Reform adı altında ne tür yasaklamalar getirecekler orası meçhul.
Kadın özgürlüğü yok! Zaten Cumhur İttifakı’nda kadına özgürlük isteyen de yok. Kadına şiddeti meşrulaştırmak isteyenler var. Erdoğan da yeni ortaklarını gücendirmemiş.
Bütün seçim beyannamesini olmasa bile belli başlı vaatler üzerinden bir değerlendirme yapmak gerekirse, AKP her zaman olduğu gibi yüksekten atmayı ve yapmayacağı sözleri vermeyi başarmış.
Şu vaatleri duyan, okuyan insanların vereceği ilk tepkinin “21 yıldır neredeydiniz?” sorusunu sormak olması gerekir. Kendi kitlelerinde böyle bir yetenek olmadığı için bu kadar rahatlar zaten.
“Huzuru, kardeşliği, barışı, güveni, şehirleri, hayatı, mutluluğu” beraber inşa edecekmişiz. Türkiye’de 21 yıldır bu sayılanların hiçbiri kalmadıysa bunun yegane sorumlusu AKP ve Erdoğan’dır. Şimdi kalkıp kendi bozduklarını birlikte inşa etmekten bahsediyorlar.
Evet, Türk milleti olarak her şeyi yeni baştan inşa edeceğiz. Ancak bunu AKP’siz yapacağız.
Bundan sonra “doğru adımlar” atacaklarmış. 21 yıldır doğru adım atamayanlar, ne olacak da bundan sonra doğru adım atacaklar?
21 yıldır en iyi yaptıkları şey hayal satmak. Dün açıklanan seçim beyannamesi de bunun son örneğiydi. Dileğimiz, bunun AKP için son seçim beyannamesi olması.