Yunus Emre Göçer’i ezerek öldürmesine rağmen, emniyet ve yargı organizasyonu ile yurtdışına kaçırılan Somali Cumhurbaşkanının oğlu ile ilgili soruya, AKP’li Adalet Bakanı’nın yanıtı “gündemimiz Filistin” olmuştu. Vatandaşı susturmak için Filistin’in acılarını öne süren AKP’lilerin kendi gündemi ise kebap partisi.
Bu yanıtı iyi belleyin. Çünkü AKP faşizminin yeni baskı kalıbı budur. Bu adamlar paradan ve tıkınmaktan başka bir şey bilmez ancak her diktanın bir söyleme ihtiyacı vardır. AKP dincilik yapmak istiyor ancak yapacağı bir mevzi de bulamıyor. Yıllarca türban ve Ayasofya gibi tamamen uydurma gündemlerden mağduriyet yarattılar ancak kimi suçlayacaklar, kimi mahkûm edecekler ki bu gündemlerle.
Vatandaşı susturmak için aynı zamanda itham etmen ve mümkünse linç ettirmen gerekir. Filistincilik bu yüzden AKP’nin en sevdiği konulardan biridir. Mavi Marmara’da ölenler için “kan parası” alıp, onursuzca “davayı” satan muazzam mücahitler(!), şimdi Filistin meselesi yeniden alevlendi diye sevinçten dört köşe adeta.
“Gündemimiz Filistin” söylemi bu yüzden bal gibi AKP’nin ikiyüzlülük ve faşizm söylemine dönüşmüştür. Aslında AKP’ye karşı çıkan herkesi “Siyonist” ilan etmek için uydurulmuş bir söylemdir bu. AKP lideri Soma’da iş kazası ile katledilen madencilerin yakınlarına “İsrail iti” diyerek saldırmıştı. Şu anda tam olarak yaşadığımız budur.
Güpegündüz ezilerek katledilen motokuryenin hakkını mı aradın? “Sus. Sen Siyonist misin? Gündemimiz Filistin.”
KYK yurdu asansöründe öğrenci kardeşimiz ezilerek can mı verdi? “Sus. Sen Siyonist misin? Gündemimiz Filistin.”
Kuzey Irak’ta şehidimiz mi var? Haberi bile çıkmaz. “Sus. Sen Siyonist misin? Gündemimiz Filistin.”
Vatandaşın geçim derdi mi var? “Sus. Sen Siyonist misin? Gündemimiz Filistin.”
ABD’ye, Almanya’ya, Yunanistan’a milli çıkarlarımız peşkeş mi çekildi? “Sus. Sen Siyonist misin? Gündemimiz Filistin.”
İsrail’e Ak-kodamanların yıllık 1,6 milyar dolarlık demir-çelik ihracatını mı sorduk? “Sus. Sen Siyonist misin? Gündemimiz Filistin. Bak kalp krizi de geçirdin. Oh olsun!”
Bu üst düzey pişkinliğin ve alçak demagojinin zirvesini sonunda dün TBMM’de yaşadık. Önüne gelene “gündemimiz Filistin” diye çatan, kahve içen vatandaşlara sokak serserilerini saldırtan, hatta kahvehane taratan zihniyet, TBMM’nin ortasında güpegündüz kebap partisi düzenledi. Demek ki “hepimizin tek gündemi Filistin” olmak zorunda ama bir tek AKP’li vekillerin gündemi kebap olabilir!
Yani vatandaşa kan kusturacaklar ancak kebapları da eksik olmayacak. Hem de TBMM’de kürsüde bir gün önce, Siyonizmi ve AKP’nin İsrail ile işbirliğini kınayan çok ateşli bir konuşma yaparken kalp krizi geçiren Saadet Partisi milletvekili Hasan Bitmez’in vefat ettiği gün!
AKP sıralarından “oh olsun, Allah’ın gazabını gördün” haykırışları yükselmiş, Meclis zabıtlarına girmiş, tarihe geçmişti. Anlaşılan bu rezalet yetmedi, bir de kutlama yapalım dediler.
Kebap partisini düzenleyen AKP Diyarbakır Milletvekili Suna Kepolu Ataman, açıklama yapmış. Hasan Bitmez kriz geçirdiği için, bir günlüğüne ertelemişler kebap ziyafetini.
Aferin be! Tam vefat ettiği güne denk getirmişsiniz.
TBMM bunu da gördü. Kürsüden Filistin için ağlama numaraları yapan, halkı birbirine kışkırtan AKP’liler, salondan çıkıyor koşarak kebap sırasına giriyor. Mecliste bir milletvekili vefat etmiş. Ama olsun: “Buyyyyruunnn, ciğerler hazır. Ammaaan parmaklarınızı ısırmayın!”
Tabii ya hayat devam ediyor değil mi? Tamam bir milletvekili vefat etmiş. Tatsızlık olmuş. Ama “ciğer de mi yemiyek?”
Vatandaşa “gündem Filistin” diye kan kusturanların, gündemi hiç değişmiyor. Yiyin efendiler yiyin!