Antakya’da karşılaştığımız manzara, günlerdir gözümün önünden gitmiyor. Yaşanan bu dehşete sebep olan her kim ya da kimler ise bir an önce hesap vermeli diye düşünürken Lütfü Savaş’ın yaptığı açıklamalar, Hatay’ın bu hale gelmesinde ne kadar fazla insanın sorumlu olduğunu gözler önüne seriyor: “Ne belediye ne mevzuat ne bu işi yapan insanlar çok sorgulanırsa onlara yazık etmiş oluruz.” Yaklaşık bin kişinin yaşadığı, tamamen yıkılan Rönesans Rezidans’ı yapan kişi için ise; “bu arkadaşımız gerçekten idealist bir arkadaşımız. Büyük ihtimal şartlarına uygun yapmıştır” ifadesini kullanıyor.
Bu nasıl bir idealizm! Büyük ihtimal ne demek!
Daha da devam ediyor açıklamaları: “Ben Büyükşehir Belediye Başkanıyım. Ruhsatı ilçeler veriyor. Ben Belediye Başkanı olarak konuşuyorum ama binaların ruhsatını ilçeler veriyor, onlar takip ediyor. O nedenle rahat konuşuyorum.”
Peki şimdi bu kadar “rahat” konuşan Lütfü Savaş kimdir?
2009 yerel seçimlerinde AKP’den Antakya Belediye Başkanı seçiliyor. O dönemde Asi nehrini temizlemekle övünen Lütfü Savaş, 2014 yılında AKP’den aday gösterilmeyince CHP’den Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı seçiliyor. İşte Rönesans Rezidans da, Lütfü Savaş Antakya Belediye Başkanı iken, 2012 yılında açılıyor. Hatta açılışta Savaş da yer alıyor.
“Rahat” konuşan Savaş, o inşaattaki sorumluluğunu mu gizlemek istiyor?
Cennetten bir köşe sunan idealist arkadaşıyla arasında çok daha büyük bir “duygusal” ilişki var mıdır?
Antakya’nın bugünkü Belediye Başkanı ise İzzettin Yılmaz. AKP’li. Depremin üzerinden günler geçti. Sesini duyan yok!
2014’te Lütfü Savaş’ın yerine gelen İsmail Kimyeci AKP’li. Kendisi KTÜ Mimarlık Fakültesini birincilikle bitirmiş!
2009-2014 yılları az önce de bahsettiğimiz gibi Lütfü Savaş AKP’li!
2004’te ise yine AKP’li Mehmet Yeloğlu!
İşte Antakya’yı bu hale getirenler bunlar.
Hepsi de tek tek hesap vermeli. Kimler, neleri gizlemeye çalışıyorsa hepsi ortaya çıkarılmalı. Ucu kime dokunuyorsa dokunsun, korkmadan üzerine gidilmeli.
FİLİZ ÇAKIR