Ve günlerdir beklenen saldırı gerçekleşti….
İsrail, İran’ın nükleer programının “kalbine” yönelik saldırıyı dün gece başlattı.
Saldırıda, İran’a ait 4 askeri ve nükleer tesis vuruldu; nükleer programında çalışan bilim adamları ve İran’lı komutanlar hedef alındı.
Saldırı sonucunda 6 bilim adamı, İran Devrim Muhafızları Komutanı ve İran Genelkurmay Başkanı gibi üst düzey isimler öldürüldü.
Bu saldırı ile ilgili pek çok şey yazılabilir, söylenebilir. Ancak ilk başta söylenmesi gereken şey şu ki, İran da aslında iddia edilen İran değilmiş.
Yani öyle etrafa korku salan, Orta Doğu’nun her yerinde eli kolu olan İran da aslında bir illüzyondan ibaretmiş. Tıpkı Hamas gibi, tıpkı Hizbullah gibi…
İsrail Gazze’ye saldırdığında ne deniyordu, Hamas’ı, Hizbullah’ı, Devrim Muhafızları bunu İsrail’in yanına bırakmazdı; savaş artık İsrail’in evine taşınıyordu…
Ne oldu? İsrail, savaşı tüm bu örgütlerin evine taşıdı ve hepsinin liderlerini kendi evlerinde öldürdü. Hatta Hamas liderlerinden İsmail Haniye’yi İran’da öldürdü. Bugün de İran’ın en yüksek iki askeri yetkilisini öldürdü.
İran’ın, kendi askeri üslerini, nükleer tesislerini, genelkurmay başkanını, Devrim Muhafızları komutanını, ülkesinde bulunan Hamas liderini koruyamayan bir ülke olduğu ortaya çıktı.
İran’da bir Hamaney kaldı herhalde İsrail saldırısına uğramayan…
Ortaya çıkan bir diğer şey ise, İran’ın en büyük destekçisi Rusya’nın da hiçbir etkinliğinin olmadığıdır. Ukrayna saldırısı, Rusya’nın da askeri olarak bir balon olduğunu ortaya koymuştu.
Rusya’nın İran’a verdiği S-400’lerin aslında hiçbir şeye yaramadığı, sabaha karşı yapılan saldırılarla bir kez daha ortaya çıktı.
Tüm dünya günlerdir İsrail’in İran’a saldıracağını konuşuyordu ama buna rağmen İran ve Rusya’dan aldığı savunma sistemleri İsrail saldırısını engelleyemedi.
Şimdi bizim AKP’liler oturup bir kez daha düşünsünler S-400’leri almakla ne kadar büyük bir hata yaptıklarını!
Önce Ukrayna saldırısında Rusya’nın nasıl bir balon olduğu ortaya çıktı. Şimdi Rusya’nın Orta Doğu’daki en büyük müttefiki, hatta eli kolu olan İran’ın nasıl bir “efsane” olduğu ortaya çıktı. Avrasya takımının en güçlü ülkesi olarak gösterilen Çin de muhtemelen bunlar gibi kağıttan bir kaplan.
Şimdi bu yazıyı okuyan kimileri çok kızacaklar “Sen İsrail saldırganlığını mı, emperyalizmi mi savunuyorsun?” diye. İsteyen kızabilir.
Ben bu savaşta İran’ın da, İran’a saldıran İsrail’in de, “İsrail’i savunmaya hazırız” diyen ABD’nin de yanında değilim.
Ben bir Türk olarak İran’da yaşayan Türklerin yanındayım!