İran’da faşist molla rejimi, Orta Çağ yöntemleriyle halka terör uygulamaya devam ediyor. Geçen yıl Mahsa Amini’nin mollaların ahlaksız ahlak polisi tarafından işkenceyle öldürülmesinin ardından İran, aylarca protestolarla sarsıldı. Bu protestolardan sonra Orta Çağ rejimi için de hiçbir şey eskisi kadar kolay olmadı.
Her ne kadar şu anda eylem dalgası geri çekilmişse de İran halkının, özellikle de kadınların teokratik zalimlere itaat etmeme kararlılığı da sürüyor. Dövülse de işkenceye uğrasa da okullarda topluca zehirlense de İran kadınları, artık mollaların emirlerine uymuyor.
İran’dan gelen son haberler de yine böyle bir direniş ve bunu kırbaçla cezalandıran rejimle ilgili. Roya Heşmati adlı genç bir kadın, geçen mayıs ayında Tahran sokaklarında başını örtmeden dolaşırken göründüğü bir fotoğrafını sosyal medyada paylaşmıştı. Bunun sonucunda rejim tarafından takibata uğrayacağını, tutuklanacağını ve ceza alacağını elbette biliyor olmalıydı. Ancak tüm bunları göze alarak molla faşizmine karşı açıktan bir direniş ortaya koymuş, meydan okumuştu.
Elbette rejim de bu meydan okumayı görmezden gelmedi. Heşmati’ye “genel ahlakı ihlal” ve “dış güçlerden destek” almak gibi artık klasikleşmiş ithamlarla dava açtılar. 9 yıl hapis, 11.250.000 tümen para ve 148 kırbaç cezası çıktı. Heşmati’nin avukatı aracılığıyla yaptığı itiraz üzerine ceza, 1.250.000 tümen para cezası ve 74 kırbaca indirildi! Ve bu kırbaç cezası, geçen hafta Çarşamba günü uygulandı.
İran molla rejiminin Afganistan’daki Taliban’la arasında ne fark var sizce? Ben mezhep farkı dışında bir fark göremiyorum. İran’dakiler Şii Taliban, Afganistan’dakiler ise Sünni molla. Peki, buradaki Hamasçılara ne demeli? Tabii ki dünyaya özgürlük savaşçısı diye tanıttıkları Hamas’ın Gazze’de kurduğu rejim de İran ve Afganistan rejimlerinin bir benzeri. Emin olun, yine buradaki kravatlı, takım elbiseli Şeriatçı versiyonu da kafa olarak onlardan farklı değil. (Zaten en yukarıdan, bu farksızlığı kendileri dile getirmişlerdi de.) Sadece elinde o imkan yok.
İran’da bu tip bir Orta Çağ zulmü sürerken, Türkiye’de de başka gelişmeler yaşandı. Geçtiğimiz günlerde görülen milliyetçi gazeteciler davasında tahliye edilen Güney Azerbaycan Türk’ü Ramin Saeidi’nin İran’a geri gönderilmek üzere Kırklareli Geri Gönderme Merkezi’ne alındığı avukatı tarafından duyuruldu. Başını örtemeyen bir genç kadına 74 kırbacı reva gören molla faşizminin Türk milliyetçiliği dolayısıyla Türkiye’de yargılanmış (!) bir kişiyi, işkenceyle hatta idam cezasıyla karşı karşıya bırakması kuvvetle muhtemel!
İran’da bu çağda insanları kırbaçlayan bir Orta Çağ rejimi var. Ve bu İran’a özgü bir sapma değil. Taliban’dan Suudilere, İran mollalarından Hamas’a ve elbette Türkiye’deki tarikatlara, Kürt İslamcılara kadar tüm Siyasal İslamcılar aynı ideolojinin, düzeyin ve vahşiliğin türevleri. Sadece laikliğe, çağdaşlığa ve kadına değil; ulusa, özellikle de çağdaş Türk milletine, onun değişmez önderi Atatürk’e düşmanlar. Ve aslında düşman olmakta da haklılar. İslam Dünyası’nı bu beladan kurtaracak tek panzehir burada çünkü…
Bu panzehre sonuna kadar sahip çıkalım!