No Result
View All Result

İsrail-İran savaşına nasıl bakmalıyız? (6)
Ortadoğu’da İslamcılığın Sonu

Gökçe FIRAT by Gökçe FIRAT
21 Haziran 2025
in GÜNLÜK
0
İsrail-İran savaşına nasıl bakmalıyız? (6)Ortadoğu’da İslamcılığın Sonu

Orta Doğu’da sınırları çizenin de devletleri kuranın da Batı emperyalizmi olduğunu biliyoruz. Ama daha fazlası da var; Orta Doğu’yu Orta Doğu yapan da Batı’nın kendisi. Orta Doğu ifadesini yazılı bir metinde ilk kullanan Amerikalı askeri stratejist Mahan’dı.

Evet, burası yapay devletlerin diyarı ve aynı zamanda yapay bir bölge.

Osmanlı’ya karşı İngiliz emperyalizminin nasıl Arapları kullandığını herkes bilir ama aynı zamanda aynı İngilizlerin Arap milliyetçiliğine karşı ikinci bir koz olarak Suudi Vahabiliğini desteklediğini de bilmek gerekir.

İngiliz emperyalizminin Osmanlı’yı yıkmak için nasıl bir Hilafetçilik akımı örgütlediğini de unutmamak gerekir ve Cumhuriyet kurulduktan sonra aynı Batı’nın laik Türkiye’ye karşı nasıl İslamcılığı desteklediğini de.

…

İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde İngiltere’nin yerini Amerika aldı ve İngiliz İslamcılığının yerini Amerikan İslamcılığı aldı.

Yapay Orta Doğu’nun sınırları gibi bu İslamcılığı da yapaydı ve ‘made in USA’ idi.

ABD, Orta Doğu’da İslamcı rejimleri özellikle Sovyet sızmasına karşı kullanıyordu. Sovyetlerin stratejisi Arap milliyetçiliğine etki etmek iken ABD buna karşı İslamcılığı kullanıyordu.

ABD’nin ikinci bir stratejisi ise Sovyetlere karşı radikal İslamcıları kullanmaktı. Vahabiler bu nedenle silahlandırılmıştı Afganistan’da.

Bunun dışında bir üçüncü strateji ise Türkiye gibi ülkelerde Ilımlı İslamcıları desteklemekti.

Peki ne oldu da ABD, İslamcılığın karşısına geçti?

…

Sovyet bloğu çökünce radikal İslamcılar boşta kalmıştı ve artık saldıracak yeni bir düşman arayışındaydılar. Bu yeni düşman da bizzat kendilerini yaratan ABD’ydi.

11 Eylül saldırısından sonra ABD yeni bir strateji ortaya koydu. Elbette tek başına değil: Rusya ve Çin’le birlikte. Çünkü bu radikal İslamcılar sadece ABD’nin değil Rusya’nın ve Çin’in de başına belaydı.

Bulunan formül radikal İslamcıları Orta Doğu’da yok etmekti. Bunun için ise radikal İslamcıları Orta Doğu’ya taşımak gerekiyordu. Bu nedenle Orta Doğu’da bir kaos ortamı yaratmak gerekiyordu.

Bunun yolunu Irak’a saldırmakta buldular. Saddam’ın Irak’ı yıkılınca bölgede büyük bir kaos ve boşluk doğdu ve bu boşluğa dünyanın dört bir yanından, özellikle de Afganistan’dan ve Pakistan’dan radikal İslamcılar üşüştü.

Sonra Suriye İç Savaşı başladı ve radikaller bu bölgeye kaydı ve burada Rusya ve ABD’nin ortak operasyonları ile büyük ölçüde yok edildiler. Fakat bir unsur daha vardı devrede: İran’ın Haşdi Şabi adlı gücü de hem Irak’ta hem de Suriye’de bu radikal İslamcılara karşı savaştı.

Yana radikal İslamcılar, ABD-Rusya-İran ortak askeri operasyonu ile yok edildi.

…

Dikkat edin: Suriye’de 10 yılda olmayan oldu ve bir anda rejim değişikliği oldu. Çünkü ABD, radikaller içinden yeni bir İslamcı ajan güç devşirmişti. Buna Rusya da evet dedi. İran karşı bile koyamadı.

Sonra sıra İran’a geldi. Bu defa İran’ın bölgede güçlenen silahlı gücünün yok edilmesi için harekete geçildi. Hizbullah bitirildi, İran’ın eline geçen Hamas bitirildi ve şimdi de İran’da Devrim Muhafızları başta olmak üzere İslamcı rejim yok ediliyor. Rusya ise bunu engellemek için hiçbir şey yapmıyor.

Çünkü anlaşma net: ABD ve Rusya, Çin ile birlikte İslamcılığı yok edecek.

…

Durumu en çabuk kavrayan ise Suudiler oldu. Suudi Prens Salman, Suudi Arabistan’ın İslamcılıktan çıkması için adımları kendiliğinden atmaya başladı. Ülkede modernleşme ve laikleşme yolunda sınırlı da olsa adımlar atılıyor.

Mısır’da zaten İhvancılar Sisi tarafından darbe ile indirilmişlerdi, Sudan’ın İhvancı rejimi de yıkılmıştı. Libya ise hâlâ iç savaş içinde ama onların da İslamcılık diye bir dertleri kalmadı.

…

Tüm bu nedenlerle İran’a yönelik saldırıyı küresel bir operasyon olarak görmek gerek. İslamcılığın kalan en büyük gücü İran bu operasyon ile bitirilecek.

Sonra ise sıra Pakistan’a gelecek. Pakistan’a yönelik operasyonda herkes Hindistan’a odaklanmış durumda ama Pakistan’a saldırıyı başlatan Taliban oldu bile. Yani ABD Afganistan’ı boşuna Taliban’a bırakmamış.

Görüldüğü gibi ABD her türlü İslamcıyı kullanıyor, günü gelince çöpe atıyor ve onun yerine yeni bir İslamcı buluyor.

Türkiye’de de farklı olmadı ki.

AKP’yi kuranın ABD olduğunu bilmiyor muyuz?

Ve ABD’nin AKP’yi de tıpkı diğer İslamcılar gibi kullanıp atacağını.

…

Kahrolsun emperyalizm mi diyorsunuz?

Bence eksik olur.

Aynı zamanda Kahrolsun İslamcılık da demeniz gerekir.

Çünkü emperyalizm ve İslamcılık el eleler.

…

Asıl sorun ne biliyor musunuz?

Herkes Orta Doğu’da emperyalizmin çizdiği yapay sınırlar ve yapay ülkelerden bahsediyor sonra da o sınırları ve devletleri savunuyor sözde anti emperyalizm adına.

Herkes İslamcılığın arkasında emperyalizmin olduğunu söylüyor ama sonra sözde emperyalizme karşı o İslamcı rejimleri savunuyor.

Bir tiyatro izliyoruz.

Birilerinin artık bu oyuna son vermesi gerek.

…

Emperyalizme karşı da İslamcılığa karşı da tek bir çözüm var o da Kemalizm.

Atatürk’ün ulus devleti hâlâ bölgedeki tek gerçek devlet çünkü bu devlet emperyalizm tarafından değil ona karşı savaşarak kuruldu.

Ve bu devlet sadece emperyalist ordulara karşı değil onların örgütlediği İslamcı Hilafet ordularına karşı da savaşarak kuruldu.

Milyonlarca Türk, Mustafa Kemal’in Askerleriyiz sloganı atıyorsa bunun çok derin bir anlamı var.

Türk milletinin savunacağı tek sınır Türk devletinin sınırıdır, yıkılmaması için savaşacağı tek devlet Türk devletidir ve savunacağı tek rejim de Kemalizm’dir.

Previous Post

Babacan’dan yeni bir İslamcı yüzsüzlüğü

Next Post

Türk turizminin acı gerçeği

Next Post
Türk turizminin acı gerçeği

Türk turizminin acı gerçeği

Facebook Twitter Instagram

TÜM HAKLARI SAKLIDIR © 2022 TÜRKSOLU, ATATÜRKÇÜ, MİLLİYETÇİ, SOLCU GAZETE.

No Result
View All Result
  • TÜRKSOLU
  • GÜNLÜK
  • HAFTALIK
  • ARŞİV
  • İLERİ YAYINLARI KİTAPLIĞI

TÜM HAKLARI SAKLIDIR © 2022 TÜRKSOLU, ATATÜRKÇÜ, MİLLİYETÇİ, SOLCU GAZETE.