Son günlerde laik muhalefetin önde gelen gazetelerinden Sözcü‘nün manşetinden inmeyen biri var: Fatih Erbakan!
Bir bakıyorsunuz babası Necmettin Erbakan’ın 30 yıl önce Erdoğan’la kamyonet üzerinde seçim çalışması yaptığı fotoğrafın aynısını veriyor. Bu fotoğraf, Fatih Erbakan’ın, Erdoğan’a “Zübük” cevabıymış.
Ertesi gün bakıyorsunuz, Fatih Erbakan yine Sözcü‘nün manşetinde. İsmail Saymaz, Fatih Erbakan’la röportaj yapmış. Erbakan, “Onlar bizi Cumhur İttifakı’nda saymıyorlarsa yapacak bir şeyimiz yok” diyor.
Son iki gündür Sözcü‘nün manşetlerine bakan yanlışlıkla Milli Gazete okuduğunu zannedebilir. O kadar ki, Sözcü‘nün desteklediği CHP ve İmamoğlu bile bu kadar manşete taşınmıyordur.
Abartmıyorum. Sözcü gazetesini takip edenler bilir. Gazetenin manşetleri genelde kötü ekonomik tablo ile ilgilidir. Geçim sıkıntısı, pahalılık, enflasyon vs…
Laik muhalefetin kalesi Sözcü‘nün ya da genel olarak laik muhalefetin bu Erbakan aşkı nereden geliyor peki?
AKP ile YRP arasında çıkan kavgadan sonra Erbakan’ın Cumhur İttifakı’ndan ayrılması, muhalefet için olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir ama Erbakan’ın yayın organı gibi davranmak nedir?
Halk TV‘yi açıyorsun, YRP’nin bilmem ne sorumlusu, Sözcü‘ye bakıyorsun günlerdir manşetlerde Erbakan. Sanki Erbakan Cumhur İttifakı’ndan ayrılmasa muhalefet hiç bir yerde seçim kazanamayacak.
Kaldı ki Erbakan’ın Erdoğan’la ayrılığı öyle ideolojik falan da değil. Yani Erbakan Cumhur İttifakı’ndan ayrılınca laik, cumhuriyetçi falan olmadı. Erbakan hâlâ bildiğimiz Şeriatçı Erbakan. Atatürk düşmanı, Cumhuriyet düşmanı, kadın düşmanı…
Bu iki parti ya da iki lider arasındaki kavga belediyelerden sağlayacakları rantın kavgası. AKP ile YRP arasında bu noktada bir fark yok.
Sırf AKP’ye iki eleştiri getirdi diye laik muhalefetin yeni süper kahramanı Erbakan mı oldu yani?
Eleştirileri doğru mu, doğru. O ayrı bir konu ama zaten siyaset yapacaksan, ki Fatih Erbakan yapıyor, doğru yerlerden eleştirirsin ki vatandaş senin farkına varıp sana oy versin. AKP’nin de YRP’nin de seslendikleri taban aynı olduğu için Erbakan kendince yapabileceği en iyi siyaseti yapmaya çalışıyor.
Bu siyaseti de AKP’yi yıkmak için yapmıyor. İleride Erdoğan ile pazarlıkta eli güçlü olsun diye yapıyor.
Bizim muhalefetimiz de epeydir siyaset yapmayı unuttuğu için AKP’yi siyaset yaparak değil, Cumhur İttifakı’ndan kopanları parlatarak yıkmaya çalışıyor. Geçen seçimlerde aynı muhalif kanallarda, gazetelerde her gün Davutoğlu, Babacan ve yardımcıları vardı. O ittifak dağılınca bu kez kendilerine Fatih Erbakan’ı buldular. Şimdi aynı kanallarda Erbakan’ın yardımcıları, milletvekilleri, başkan adayları konuşuyor, aynı gazetelerde Erbakan manşete çekiliyor.
Fatih Erbakan’ın partisi YRP, 14 Mayıs 2023 seçiminde yüzde 3’e yakın oy aldı (%2,81). Bu elbette ki YRP için büyük bir başarı olarak değerlendirilmeli. Ancak kimse önümüzdeki yerel seçimlerde Erbakan’dan öyle çok büyük başarılar, hele hele AKP’ye kaybettirecek bir sonuç beklemesin.
Genel seçimler ile yerel seçimlerin dinamikleri farklıdır. Genel seçimlerde bir insan kazanamayacağını bilse bile oyunu ideolojisi doğrultusunda desteklediği partiye verebilir. Ancak yerel seçimlerde bu o kadar kolay olmaz. Çünkü Siyasal İslamcı bir vatandaş bilir ki, AKP kaybederse CHP kazanır. O yüzden bir Siyasal İslamcı, gönlü Erbakan’da olsa bile yerel seçimlerde pekala AKP’ye oy verebilir.
Yani demem o ki, laik muhalif basın, Erbakan’a o kadar da bel bağlamasın. Erbakan’ın tabanı seçimde önemli oranda AKP’ye oy verebilir. Muhalefet de Erbakan’ı parlatmaya uğraşacağına “muhalefeti nasıl güçlendiririz” diye kafa yorsa daha doğru olur.