MHP, kesinleşmiş milletvekili aday listelerini YSK’ya teslim etti. Görüldü ki Sinan Ateş cinayetinde adı ilk sıralarda anılan Mersin Milletvekili Olcay Kılavuz, Mersin’de 4’üncü sıradan aday gösterilmiş.
Sinan Ateş’in Ülkü Ocakları’ndaki selefi Olcay Kılavuz’un cinayet günü katillerden birini Ankara’daki evinde sakladığı, olayı soruşturan polislere hakaret ederek direniş gösterdiği biliniyor. Polisin Olcay Kılavuz’la ilgili tuttuğu tutanağın ise Ankara’da Emniyet ile Adliye arasında bir yerlerde kaybedildiği ortaya çıkmıştı.
Türkiye’yi sarsan Sinan Ateş cinayetinde tüm şüphe okları MHP Genel Merkezi’ne yönelmişken, böylesi kilit bir ismin Mersin’de 4’üncü sıradan “tenzil-i liste”ye uğratılması akıllara tek bir şeyi getiriyor. MHP’nin Olcay Kılavuz’u gözden çıkardığını.
MHP’nin Mersin’den ilk defa milletvekili çıkarması 1995 yılına denk geliyor. Pik yaptıkları dönem ise milliyetçi yükselişe sahne olan meşhur 1999 seçimleri. Bu dönemde Mersin’den 5 milletvekili almışlardı. Bir de %30 oy oranıyla 4 milletvekili elde ettikleri 2007 seçimleri var.
O günden bugüne MHP’nin gerileme süreci Mersin’de de devam ediyor. Kasım 2015 ve Haziran 2018’de MHP’nin Mersin’den alabildiği meclis koltuğu 2’yi geçemedi. Çok büyük bir mucize veya atılım yaşanmayacaksa –bilhassa Sinan Ateş cinayeti sonrası– bu tablo MHP açısından olumlu yönde değişmez.
Yine de 2023’ün siyasi açıdan 1999’a benzediğini telkin edenler yoksa herhalde Olcay Kılavuz, 1’inci sıradaki Levent Uysal’ı, 2’inci sıradaki Serdar Soydan’ı ve 3’üncü sıradaki Mustafa Akın’ı garantileyip sonra da kendisini meclise sokacak “koşturmalık” aday olmadığının bilincindedir.
Öbür taraftan, kesinleşmiş listelerin teslim zamanlaması da oldukça manidar. Olcay Kılavuz’un 4’üncü sıraya atıldığı bu listeler, Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş’in İyi Parti’den Bursa Milletvekili adayı olacağı belli olur olmaz teslim edildi.
Sinan Ateş’in dayısı, cinayetin üstünden bir ay geçmişken “Sinan’ın kırkının çıkmasını bekliyoruz. Eğer sözler tutulmazsa herkes bildiğini söyleyecek” diyerek hem AKP’ye hem de istifa ettiği MHP’ye mesaj veriyordu.
Sinan Ateş’in 40’ı çoktan geçti. Ama aile henüz konuşmuş değil. Tabi bildiğimiz anlamda…
Acılı eş Ayşe Ateş’in İyi Parti’den aday olması bir konuşma sayılacaksa, MHP’nin Olcay Kılavuz’u bir anlamda “ocak dışı” bırakması da buna cevap olmalı. Belki de MHP’nin Sinan Ateş’in ailesine cevabı bir tür susma teklifi veya “rahat durmaya” davettir.
Sonuçta Olcay Kılavuz, 15 Mayıs itibarıyla dokunulmazlık zırhı dökülecek bir olağan şüpheli ve sır sahibi. Gözden çıkarma, hiç listeye almadan veya 13’üncü sıraya kadar gerilere atma yoluyla da gerçekleştirilebilirdi. Demek ki Olcay Kılavuz’u en azından provoke etmeme yönünde bir tercih söz konusu.
Eğer durum böyle ise, bunun anlamı MHP’nin bir bütün olarak cinayeti de sahiplendiğidir. Ailenin bu kabulü nasıl değerlendireceği de merak konusu.
Fakat aile teklifi düşünürken bir başka hususa dikkatleri çekilebilir. Cumhuriyet Savcısı Doğan Öz’ün katili, 4 kez idam hükümlüsü İbrahim Çiftçi, yıllarca MHP’de PM, sonra MYK üyeliği ile taltif edildikten sonra şimdi Ankara 1. Bölge’den aday yapıldı. Daha önce 2015’te de aday olmuştu. Üstelik bu sefer Olcay Kılavuz’dan daha şanslı. MHP’li aileye MHP’yi anlatmak abes ama bunu da hatırlatmakta yarar var.