Geçtiğimiz hafta dünya gündeminin en sıcak konularından biri, Batı Afrika ülkesi Nijer’de gerçekleşen darbeydi.
Nijer’de 26 Temmuz’da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’na bağlı askerler, Cumhurbaşkanı Mohamed Bazoum’u alıkoyup darbe bildirisi okuyarak, yönetime el konduğunu duyurmuştu.
Nijer’deki darbe ile ilgili basında elbette haberler çıktı ama bu haberler de oldukça sıradan haberlerdi. Şimdi kimileri diyebilir ki, Afrika’nın herhangi bir ülkesinde darbe yapılması zaten sıradan bir olay, bunda nasıl bir sıra dışılık olabilir.
Ama işte öyle değil. AKP hükümeti kuru bir “Dost ve kardeş Nijer’de anayasal düzen ile toplumsal barış ve istikrarın bozulmamasını temenni ediyoruz.” açıklamasıyla yetindi. Oysa ki, “darbe karşıtı” ve Afrika ülkeleriyle yakın ilişkileri olan AKP iktidarının ve yandaş basının daha güçlü bir tepki vermesini beklerdim.
Nijer’deki darbe, aynı şekilde yine darbe karşıtı “muhalif sol” basında da sıradan haberlerle geçiştirildi. Normalde bu tür haberler günlerce tartışılır, teoriler üretilirdi ama Nijer darbesinde “bu darbe kime yarar?” diye bile sormadılar.
Yandaş Hürriyet gazetesi, Nijer’deki darbeden en çok Fransa zarar göreceği için darbe haberlerini sevinç içinde veriyor.
Bunun sebebi ise darbenin arkasında Rusya olması. Bizdeki İslamcılar, özellikle son dönemde AKP iktidarının politikaları doğrultusunda Rusçulaştılar. “Muhalif sol” basın ise ezelden beri Rusçu. Haliyle darbenin arkasında Rusya olunca, görmezden gelemeseler bile seslerini çıkaramadılar.
Tam da Rusya’nın Afrika açılımı başlattığı, Putin’in Afrika liderlerini topladığı ve Afrika’ya tahıl hibesi sözü verdiği günlerde yaşanan bu darbe gerçekten de manidar. Darbeciler, sevinç gösterilerini Rusya bayrakları açarak kutlarken, Wagner şefi Prigojin de darbeyi destekledi. Prigojin darbeyi “iyi haber” olarak nitelerken, “Batılı sömürgecilerden gecikmiş bir özgürleşme” sözleriyle darbeyi desteklerken Wagner’in ülkeye “düzen” getirebileceğini söyledi.
Nijer’deki darbeyi Amerikancılar yapsaydı kopacak kıyameti düşünebiliyor musunuz? Söz konusu Rusya olunca kimsenin gıkı çıkmadı. Çünkü iktidar da, sözde muhalif de Rusçu!
Hatta Evrensel‘deki bir haberde Nijer’in ABD ve AB’nin bölgedeki son müttefiki olduğunun altı çizilerek darbe neredeyse övüldü bile. Sonra darbeciler Rusçu çıkınca da “Darbeye Rusya bayraklı destek” diye küçücük bir haber yaptılar.
Nijer, komşu ülkeler Mali ve Burkina Faso’nun ardından Batı Afrika’da yaşanan darbeler serisinin son halkası. Her ne hikmetse, iki ülkede de darbe sonrası kurulan idareler, Rusya yanlısı. Son zamanlarda Çin ve Rusya’nın özellikle yoğunlaştığı Afrika’da Rus-Çin ittifakı, Batı Afrika’yı koparmak için harekete geçmiş durumda.
Bizde ise sözde antiemperyalist ve darbe karşıtı İslamcılar da, solcular da emperyalist Rus ve Çin ittifakına ses çıkartamıyorlar.