Dün gazetelerde yer alan habere göre Orhan Pamuk, yazarlıktan sıkılıp müteahhit olmaya karar vermiş.
Nasıl mı?
Orhan Pamuk, oturduğu Cihangir’deki 50 yıllık Taray Apartmanı ile ilgili komşularıyla davalık olmuş. 18 dairelik apartmanda 6 dairesi bulunan Orhan Pamuk, apartmanın yıkılıp yeniden yapılmasını istiyor. Karşı taraftaki 11 komşusu ise binanın güçlendirilmesini istiyorlar.
Bina hakkında daha önce mahkeme “riskli yapı” kararı vermiş. Bina sakinlerinin yaptığı itiraz neticesinde binanın yıkımı gerçekleşecekken ihtiyati tedbir kararı alındı. Bu kararla birlikte binanın tahliye ve yıkım işlemleri nihai karar verilene kadar durduruldu. Geçtiğimiz günlerde apartmana gelen mahkeme başkanı ve bilirkişi heyeti, apartmanı inceledi. İncelemede komşular hazır bulunurken, Orhan Pamuk katılmadı.
Şimdi diyeceksiniz ki, ne var bunda? Adam 6 dairesinin bulunduğu apartmanın sağlamlığından endişe etmiş, yıkılıp daha sağlam bir bina yapılmasını istiyor. Ama o iş öyle değil. Orhan Pamuk’un komşularından Emrullah Çetin Taray, ki babası apartmanı yaptıran kişiymiş, şunları söylemiş:
“Binanın sağlamlığı yönünden söylenecek çok bir şey yok. Bugün de bilirkişi heyeti geldi ve binada herhangi bir çatlak vesaire hiçbir şey göremedi. Milli servet yönünden de düşünüldüğü taktirde binanın yeniden yıkılıp tekrar yapılması ve hatta imar durumundaki değişiklik dolayısı ile maliklerin mağdur duruma düşeceği şartlar oluşacağı için binanın güçlendirilmesi yönünde bir talepte bulunduk. Değerli binamızın güçlendirme yapılmak sureti ile binanın istenilen şartlara getirilmesi şeklinde 12 malikten 11’i olarak biz bu konuda tarafız. Orhan Pamuk burada arada bir gelip kalıyor. Maalesef bazı art niyetli düşüncelerinden dolayı bizi mağdur duruma düşürdü.“
Bir diğer komşu Rolant Gilbert ise Orhan Pamuk’un “apartmana çökme” planını deşifre etmiş:
“Orhan Pamuk bu binada ki 6 daireyi satın aldı. Amacı nedir bilmiyorum. Muhtemelen bütün binayı ele geçirip, yıkıp tekrar yaptırmak istiyor. Daireleri tek tek satın almaya çalıştı, 6 tanesini alabildi. Bana da teklif etti, satmadık. Başkaları da satmıyor. Bizim bütün amacımız kanunun bize izin verdiği güçlendirme imkanını kullanmak, herkes bunu istiyor.”
Gilbert ayrıca Orhan Pamuk’un karot örneğini kimseden izin almadan dairelere girerek adamlarına aldırdığını, raporda bina için “riskli yapı” dendiğini ama bunun için bir gerekçe olmadığını da söylemiş.
Görüyor musunuz bizim Nobelli yazarımızı? Daireleri ucuza kapatmak, apartmana çökmek için binadan izinsiz örnekler alıp “riskli yapı” raporu çıkartmış. Apartman hakkında yıkım işlemi başlayınca, komşuları dairelerini Orhan Pamuk’a satacaklardı, Orhan Pamuk da apartmanı ele geçirme konusunda avantajlı duruma gelecekti. Ancak komşularının itirazı ve çıkardıkları ihtiyatı tedbir kararı, Pamuk’un planını suya düşürdü.
Biz zaten Orhan Pamuk’un yazar olmadığını biliyorduk. Kendisi de farkına varmış olmalı ki, müteahhitliğe soyunmuş. Olabilir elbet, herkes müteahhitlik yapabilir. Ama Orhan Pamuk, piyasada pek çok örneğini gördüğümüz çakal müteahhitlerden olmuş.
Apartmana çöktükten sonra, ki çökebilirse, burayı da “Müteahhit Müzesi”ne çevirebilir.
Orhan Pamuk iyi bir yazar değildi. Görüyoruz ki, iyi bir komşu da değilmiş. Müteahhitliğine gelince, bu kadar kötülükten iyi bir şey çıkmaz.
