Dünkü yazıma konu olan Osmanoğlu ailesinden Berna Sultan Osmanoğlu’nun düğünü, Şevki Yılmaz denen ağzından salyalar, tükürükler saçan Şeriatçının Atatürk’e hakaret etmesiyle gündem olmuştu.
Dün Şevki Yılmaz Atatürk’e hakaret ettiği için ona cevap vermek elzemdi. Bugün düğünle ilgili dikkatimi çeken başka bir şeyi paylaşmak istiyorum.
Bahis konusu düğünün gelini, Osmanoğlu ailesinin yaşayan 14 kadın üyesinden biri olan Berna Sultan Osmanoğlu, merak edip düğün fotoğraflarına bakanların görebileceği üzere gayet modern, başı açık, hatta saçlarını kızıla boyatmış bir kadın olarak çıkıyor karşımıza.
Sonra merak ettim ve ufak bir araştırma yaptım. Bu durum sadece Berna Hanım için mi geçerliydi; yoksa ailenin kadınları arasında başka başı açık kadın da var mıydı?
Karşıma çıkan ailenin kadın fertleriyle ilgili hep düğün haberlerine rastladım.
Bunlardan biri, II. Abdülhamit’in torunlarından Nilhan Osmanoğlu’nun 2012 yılında Beylerbeyi Sarayı’nda gerçekleştirilen düğünü. Fotoğrafta Nilhan Osmanoğlu’nun başının açık olduğu görülüyor.
Sonra bir diğer haber 2021 yılından. Yine Osmanoğlu ailesine mensup Nilüfer Osmanoğlu’nun düğün haberi. O haberde yer alan fotoğraftaki gelinin, yani Nilüfer Osmanoğlu’nun da başı açık! O da tabii ki II. Abdülhamit’in torunlarından biri.
Farklı bir haber olarak bu kez evlenen ailenin erkek fertlerinden biri. Yavuz Selim Osmanoğlu, 2021 yılında evleniyor. Geline bakıyoruz, başı açık!
Bir de mesela laiklik tartışmalarında çok dile getirilen bir husus var, o da son halife Abdülmecit Efendi’nin kızının da başının açık olması ve Abdülmecit Efendi’nin yaptığı resimlerde başı açık kadınlara yer vermesi. Bu da doğru elbet.
Aslında Abdülmecit Efendi biraz daha yakın bir zaman olduğu için ailesinin modernliği anlaşılabilir.
Ancak II. Abdülhamit’in kızının da başı açıktı. Nurhan Sultan Osmanoğlu sosyal medya hesabında, onun da profil fotoğrafında başı açıktır, bir fotoğraf paylaşmış: “Sultan Abdülhamit Han dedemizin eşi “Müşfika Kadınefendi ve kızı Ayşe Hamide Sultan” diye. Abdülhamit’in eşi, başını öylesine bir eşarpla bağlamış. Kızının ise başı açık.
Yani öyle bizim ağzından tükürükler saçan Şeriatçımız Şevki Yılmaz gibilerinin sandığının aksine gayet modern, kadınların arasında başı açık olanlar bulunan bir aile Osmanoğlu ailesi. Ailenin evlenen kadın üyeleri ile ilgili haberlere bakıyorum; hepsi de iyi eğitim almış kadınlar. Aralarında iletişim okumuş, Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun kadınlar falan var.
Tabi ailenin tüm fertleri böyledir demiyorum. Kamuoyunun yakından bildiği ve böyle olmayan üyeleri de var elbette.
Ama genel profil açısından Osmanoğlu ailesi modern, çağın gereklerine göre yaşayan bir aile. II. Abdülhamit’ten beri bu böyle. Ondan öncesinde de Osmanlı hanedan üyelerinin bugünkü gericilerin anladığı anlamda bir hayatı yok zaten. Yani çarşaflı, türbanlı bir “sultan” imajı Osmanlı’da hiç olmadı.
Ama sıradan bir Şeriatçıya sorsan, Osmanoğlu ailesi Şeriatın sancaktarıdır. O dedikleri ancak AKP’nin onlara izlettirdiği Diriliş Ertuğrul, Kuruluş Osman gibi dizilerde öyle. Gerçek hayat ise aşağıdaki fotoğraflar gibi.
Peki, Şevki Yılmaz bunu bilmiyor mu? Elbette biliyor. Bilmez mi? Ben fotoğrafa bakıp evlenen kadının başının açık olduğunu, hatta saçlarını kızıla boyattığını görüyorum da Şevki görmüyor mu? Görüyor elbette.
Ama Şevki’nin olayı bu zaten. Oradaki kadının başı açık mı, kapalı mı onun umurunda değil. Hatta bir Şeriatçı olarak Şevki’nin orada bir kadın olduğunun farkında olup olmadığından da emin değilim. Ama dediğim gibi Şevki’nin olayı bu.
Bir provokatör olarak Şevki, Osmanoğlu ailesinin düğününde Atatürk’e hakaret ederek provokasyonunu yaptı. Sonra da güya geri adım atıp “ben onu kastetmedim de şu, şu, şu Siyonistleri kastettim” diye açıklama yaptı. Ama ne olmuş oldu? Osmanoğlu ailesinin düğününde Atatürk’e hakaret edilmiş oldu ve Osmanlı ailesiyle Atatürk arasında düşmanlık varmış izlenimi verildi. Ve şu ana kadar da Osmanoğlu ailesinden Şevki’nin provokasyonuna karşı bir açıklama gelmedi.



