Programda söylediği bir atasözünden dolayı 22 Ocak günü “Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçlamasıyla tutuklanan Sedef Kabaş için savcılık dün iddianameyi hazırladı.
Çorlu Tren Katliamı’nda yakınlarını kaybedenlerin, aylardır hatta yıllardır beklediği iddianameyi (Örnekleri çoğaltabiliriz) “hazırlayamayan”, suçluları mahkemeye “getiremeyen” yargımız, söz konusu “Cumhurbaşkanı’na hakaret” davası olunca o kadar hızlı işledi ki, 20 günde iddianameyi hazırlayıverdi.
Durumuna göre ne Yargıtay’ın kararlarını ne de AİHM kararlarını önemser Tayyip Erdoğan ama yargımız, söz konusu Tayyip Erdoğan olunca Yargıtay’dan da AİHM’den de örnek teşkil edecek kararları koyuverdi iddianamesine.
Savcılığın iddianamesinde Sedef Kabaş için “zincirleme şekilde Cumhurbaşkanı’na hakaret” suçundan 7 yıla kadar, İçişleri Bakanı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı’na yönelik sözlerinden dolayı ise toplam 4 yıl 8 aya kadar hapis cezası istendi.
Toplamında 11 yıl 8 ay hapis cezası istenen bir iddianame…
Daha çok Ağır Ceza Mahkemeleri’nde duymaya alışık olduğumuz bir süre…
20 günde hazırlandı…
Zincirleme kazayı bilirdik de zincirleme hakareti öğrenmiş olduk.
Zincirleme olan ne?
Programda söylediği bir atasözünü hakaret kabul ettiler, sonra onu sosyal medya hesabından paylaşmasını uyduruk hakaret suçlamasının zincirleme versiyonuna soktular.
İddianamede Sedef Kabaş’ın, “hakarete varmadan eleştirel düşüncesini açıklama imkânı varken…” bu imkândan yararlanmadığı; söyledikleri, paylaştıkları “hoş görülebilir bir seviyenin üstünde eleştiri sınırını aşan nitelikte olduğu, bu haliyle de basın ve ifade özgürlüğünden yararlanılamayacağı” belirtiliyor.
Allah aşkına söylesinler?
Zincirlemenin ve zincirsizin kıstasları nelerdir? “Hoş görülebilir bir seviyenin” eşik değeri nedir? Tayyip Erdoğan neyi hoş görebilir veya hoş görebildiği bir şey var mıdır? Hakaret olarak görmediği eleştiri var mıdır?
Tabi, bu soruların cevaplarını biliyoruz, yaşayarak görüyoruz. Cevap: Koca bir “yok.”
Sedef Kabaş’ın tutuklanması bir tutukluluk halinin çok daha ötesinde.
Atasözü, hakaret, zincirleme hakaret… Hepsi işin bahanesi…
Sedef Kabaş, Türk basınında direnen, kalemini satmayan, gazeteciliğin namusunu taşıyan az sayıda gazeteciden biridir ve bundan dolayı tutukladınız.
Sedef Kabaş, Atatürk Türkiye’sinin çağdaş kadınını, hani gülüşünden bile rahatsız olduğunuz özgür kadınını temsil ediyor. Bundan rahatsız oldunuz, korktunuz; tutuklandıktan hemen sonra namusuna dil uzattınız.
Sedef Kabaş yalnız değildir; dışarıda da cezaevinde de.
Yanındayım, yanındayız, yanında olan milyonlarız.