Dün; Dersim İsyanı’nın elebaşı, feodal aşiret reisi ve tarikat lideri Seyit Rıza’nın idam edilişinin 86. yıldönümüydü. HDP’nin yanı sıra, Kürtçü “sol-sosyalist” grupların tümü Seyit Rıza ve arkadaşlarını bu yıl da andı. Bu anmalarda, bol keseden iftiralarla devlete veryansın ettiler, Cumhuriyet’e ve Atatürk’e saldırdılar.
Kürt ırkçıları için Seyit Rıza’yı anmak açıklanabilir bir durum. Ne de olsa Türk’e düşmanlıkları her şeyin önüne geçtiği için Seyit Rıza gibi, aslında o bölgede yaşayan Türkleri de, Kürtleri de ezen, sömüren, kendisine köle eden, itiraz edeni katleden bir feodal zorbayı savunmalarında elbette şaşılacak bir şey yok. Bu Kürt ırkçılarının Tunceli’ye medeniyet, yol, okul getiren, buradaki vahşi feodalizmi tasfiye eden Cumhuriyet’in yanında durmaları zaten beklenemez.
Diğer taraftan solculuk, sosyalistlik iddiasındaki Marksist-Leninist vs. grupların Seyit Rızacılığı ise bizim gibi onları iyi tanıyanlar için değilse de olaya dışarından bakan bir gözlemci için epey tuhaf olmalı. Kapitalizmi yıkıp yerine sınıfsız komünist toplumu kurmayı nihai amaç olarak tanımlayan bu çevreler, kapitalizme dahi ulaşamamış, feodalizmin en ilkel biçiminin temsilcisi bir zorbayı neden savunur? Elbette ki aslında böyle bir dertleri olmadığı için. “Solculuklarının”, “sosyalistliklerinin”, ulus ve sınıf öncesi etnik bilinçlerine, kabile asabiyetlerine, mezhepçi ve bölgeci taassuplarına yenik düşmesidir yaşadıkları…
Bu iflah olmazları kendi hallerine bırakalım ama bazı gerçeklerin altını da çizelim…
Bu çevrelerin dün Tunceli’de düzenledikleri Seyit Rıza anmasında, “Dersim Emek ve Demokrasi Platformu” adına yapılan açıklamadan bir cümleyi, Evrensel gazetesindeki haberden aktaralım:
“15 Kasım 1937 yılında Elâzığ Buğday Meydanı’nda idam edilen Seyit Rıza, Fındık Ağa, Uşene Seydi, Aliye Mırze Sili, Hesen Ağa, Hesene İvrahime Qij, Resik Hüseyin’i saygıyla anıyoruz. Arşivler açılsın hakikatler ortaya çıksın, Seyidlerimizin mezar yerleri açıklansın ve ailelerine teslim edilsin, hakikatle yüzleşilsin.”
Tamam, “Dersimci” ol, Seyit Rızacı ol, aşiretçi, feodalizm, kölecilik ve eşkıya reisi taraftarı ol sözümüz yok. Bunlar senin tercihin. Ama şunu hatırlatmamıza da senin sözün olmasın:
“Açılsın, hakikatlerle yüzleşilsin” dediğin o arşivler çoktan açıldı. Açılan arşivlerde bulunan tüm belgeler yazarımız Serap Yeşiltuna tarafından 2012’de “Devletin Dersim Arşivi” ve “Cumhurbaşkanlığı Dersim Arşivi” adlı kitaplarda tümüyle yayınlandı! Buyurun arşivler açık ve orada ama sizin işinize yarayacak hiçbir şey yok… Ne katliam, ne zulüm… Okuyun ve siz yüzleşin!
Orada Türk Devleti’nin katliam yaptığını vs. değil ama Seyit Rıza’nın emperyalist uşaklığını, Ermeni Taşnaklarla işbirliğini, zalimliğini, sömürücülüğünü bulacaksınız! Buyurun hakikatle yüzleşin işte.
Ama bilin ki hakikat bizimle, Atatürk ve Cumhuriyet devrimcileriyle, Türk Cumhuriyeti’yle…