Önceki gün Çağlayan Adliyesi’ndeki polis noktalarından birine düzenlenen terör saldırısında DHKP-C örgütünden iki saldırgan polisle girdikleri çatışmada öldürüldü. Saldırıda kurşunların hedefi olan bir vatandaş da hayatını kaybetti.
Dün bütün gazeteler bu terör saldırısına yer vermişti. Ancak bu gazetelerden ikisinin aldığı tavır, diğerlerinden farklıydı.
“Sol” basınımızın iki güzide üyesi BirGün ve Evrensel’den bahsediyorum. PKK’yı bile terör örgütü olarak görmeyen bu gazeteler, dünkü terör saldırısını da “terör” olarak görmediler.
BirGün gazetesinin başlığı, “Çağlayan Adliyesi’ne silahlı saldırı” idi. Haberin spotu ise şöyleydi:
“İstanbul Adliyesi’nde polis noktasına silahlı saldırı yapıldı. Saldırıyı yapan 1’i kadın 2 kişi öldü. 3’ü polis 5 kişi yaralandı. Yaralanan Dilfıraz Karataş kurtarılamadı. Olay ile ilgili 34 kişinin gözaltına alındığı belirtildi.”
“Terör”, “terör saldırısı”, “terör örgütü”, “terörist”, bu tanımların hiçbirini göremiyoruz. Neyse ki haberin başlığında ve spotunda yer almayan bilgi, yani terör saldırısını düzenleyen örgütün DHKP-C olduğu bilgisini içeride verebilmişler.
Evrensel gazetesine gelecek olursak, bu gazetenin başlığı da neredeyse BirGün ile aynıydı: “İstanbul Adliyesi’ne silahlı saldırı”. Gören de İstanbul Adliyesi her gün silahlı saldırıya uğruyor sanır. Haber içeriğinde de silahlı saldırı vurgusu yapılırken terörün “t”si ağza alınmıyor. DHKP-C terör örgütünün adı ise İçişleri Bakanı Yerlikaya’nın açıklamasıyla birlikte anılıyor.
Her iki haberde vurgulanan şeylerden biri de saldırı sonrasında yapılan baskınlar ve gözaltılardı. Polis noktasına “silahlı saldırı”yı gayet normal şeylermiş gibi veren iki gazete, saldırı sonrasında düzenlenen operasyonları ve gözaltıları “nasıl yaparlar?” havasında veriyor.
Söz konusu PKK ve DHKP-C gibi “sol” terör örgütleri olunca bunlar ağızlarına terör kelimesini alamaz. Ama örneğin bu saldırıyı IŞİD gerçekleştirmiş olsaydı, bu iki gazete de manşetlerinden “terör” kelimesini eksik etmezdi. Gözaltı haberlerini de geçmişte Türkiye’de yakalanan bütün IŞİD yöneticilerini hatırlatarak haberleştirirlerdi.
BirGün ve Evrensel’in yaptığı gazetecilik değil. “Sol”cu oldukları için DHKP-C’ye sempati duyup sahip çıkamasalar da karşı çıkamamaları solculuk değil. “Benim teröristim iyi, seninki kötü” tarzı bir yaklaşım, sola yakışmaz.
Çağlayan Adliyesi’ne düzenlenen silahlı terör saldırısı, BirGün ve Evrensel tarzı “sol”un terör karşıtlığının içinin ne kadar boş ve çifte standartlı olduğunu bir kez daha ortaya koydu. PKK’ya bile terör diyemeyen, şehitlerimize “şehit” diyemeyen sol basın, elbette DHKP-C terörüne de terör diyemeyecekti.