Venezuela Devlet Başkanı Maduro, dört yıl aradan sonra Türkiye’ye geldi. Tayyip Erdoğan’ın davetiyle gelen Maduro, külliyede ağırlandı. Nisan ayında, Mevlüt Çavuşoğlu Venezuela’ya gitmişti. AKP iktidarıyla Maduro’nun temasları oldukça sık gerçekleşiyor.
Maduro ve Tayyip Erdoğan emperyalizme karşı “omuz omuza” olduklarını belirttiler. Tayyip Erdoğan yaptığı basın açıklamasında Maduro’yu göklere çıkardı. Maduro’nun güçlü ve cesur liderliğini övdü. Hatta Maduro’yu, Simon Bolivar ve Chavez’le eş değer tuttu.
Biz bu haberleri yandaş basından öğreniyoruz. Aydınlık, Sabah, Akşam ve diğer yandaş basın tam sayfa haberlerle Maduro’nun ziyaretini duyurdular. Kuruluş Osman dizisi hayranı olduğunu geçen ziyaretinde öğrendiğimiz Maduro, bu sefer de dizi setini ziyaret etti. Elinde kılıçla pozlar verdi.
Sol basın, Maduro’nun Türkiye ziyaretini görmezden gelmeyi tercih etti. 4 yıl önce Türkiye’ye geldiğinde röportaj yapmakla övünen BirGün gazetesi, bu yıl ufak bir haber bile yapamadı. Geçen yıl Venezuela’ya giden BirGün yazarı İbrahim Varlı, bu sefer bir yazı bile yazmadı.
Evrensel gazetesi için de durum farklı değil. Latin Amerika’daki gelişmeleri yakından takip eden Evrensel, bu ziyareti yok saydı. Cumhuriyet gazetesi ise sadece Maduro’nun Anıtkabir ziyaretine yer verdi. Tayyip Erdoğan’la ortak basın açıklaması yine haberde yok.
Bunun nedeni çok basit. “Antiemperyalizm” adı altında hep Maduro’yu destekleyen kesimler, teorilerinin tutarlılığını göstermek için gerçekleri görmemeyi tercih ediyorlar.
Normalde “antiemperyalist” bir liderin Türkiye’ye gelmesinden daha büyük bir haber olmayacak sol basın, Maduro’nun Tayyip Erdoğan’la antiemperyalistçilik oynamasından rahatsız oldukları için mi Maduro’nun Türkiye ziyaretini görmezden geldiler?
Görmezden gelmeyip ne yapacaklardı ki? Erdoğan ile Maduro’nun emperyalizme karşı ne büyük birliktelik sergilediklerini mi yazacaklardı? Onu zaten yandaş basın yaptı. Sol basın da yandaş basından farkını ortaya koymak için ziyareti yok saymayı tercih etti.
Maduro’nun ziyareti, Erdoğan’la bu kadar yakın ilişki içerisinde olması sol kesim için bütün antiemperyalizm teorilerinin çökmesi demek. O nedenle Maduro’nun ziyaretini görmezden geldiler.
Tayyip Erdoğan da antiemperyalist olduğunu iddia ettiği için, Maduro’yla her fırsatta görüşmekten çekinmiyor. Her iki karakter de birbirlerine çok benziyor. Gerek devlet yönetimleri gerek emperyalizme bakış açılarında ortak birçok nokta var.
Bunu gören yandaş basın Maduro haberlerini, Venezuela’yla yapılan ticaret anlaşmalarını savunuyor, haberlerinde yer ver yeriyor.
Sol basın ya teorisini tekrar gözden geçirmeli ya da Tayyip Erdoğan- Maduro karesine yer vermeye çekinmemeli. Fikirlerde değişiklik olabilir, Maduro’yu yanlış tahlil etmişiz demek de bir erdemdir. Bunu yazacak kadar cesur olabilecekler mi göreceğiz.
Narko- trafik baronu olan Maduro’nun derdinin antiempeyalizm olmadığını Türk Solu yıllardır yazıyor. Karakas’da yazılı basının olmadığını İbrahim Varlı’nın Venezuela ziyaretinde öğrenmiştim. Bunun nedenini yalnızca ambargoyla açıklayamayız. Kendini Amerika’yla mücadele eden lider olarak yansıtanlar (Maduro, Tayyip Erdoğan), özgür basın olmasın isterler. Türkiye’de yukarıda belirttiğimiz gibi basılı sol basın var. Bunun yok olmaması için Tayyip Erdoğan’ın en büyük destekçilerinden Maduro’nun gerçek yüzünü göstermeliler.